Almanya’nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Nikolai Von Schoepff, bir zamanlar bölünmüş bir ülke olan Almanya’da edindiği deneyimleri anlatırken, yeniden birleşmede işbirliği yapılmasının önemine vurgu yaptı.

Politis gazetesine konuşan Schoepff, görüşmelerin yeniden başlaması yönündeki çabada uluslararası ve Kıbrıs’taki diplomatik toplumun özellikte aktif olduğundan söz edildiğine işaret edilerek, bunun ne derece geçerli olduğunun sorulması üzerine verdiği yanıtta, müzakerelerin iki topluma bağlı olduğunu ifade etti.

“İki samimi lidere ve iki iyi müzakere grubu önderine sahipsiniz” diyen Schoepff, krizin aşıldığını mutlulukla izlediğini belirtti.

Almanya’nın, yeniden birleşme yönündeki kendi çabasından deneyimler edinen bir ülke olarak, birkaç kez samimice fikirlerini dile getirdiğini, ancak süreç iki topluma ait olduğundan, diplomatların rolünü aşırı derecede vurgulamadığını söyleyen Schoepff, kişisel olarak mevcut aşamada çok iyimser olduğunu dile getirdi.

Almanya’da en iyi özelliklerinden birinin uzlaşı kültürü olduğunu söyleyen Schoepff, 10 saate kadar süren tartışmaların ardından çözümler bulabildiklerini anlattı.

Schoepff , bu kültürün Kıbrıs’ta daha çok geliştirilmesi gerektiği görüşünü belirtti.

İki toplum arasında daha fazla iletişim kanalının olması gerektiğine dair inancını dile getiren, Schoepff, basın, sürecin kaydedilmesinde ve vatandaşların bilgilendirilmesinden önemli bir rol oyansa da, bu yolla daha az iletişimin olması gerektiğinden söz etti.

Schoepff, önemli konuların Meclis’in ötesinde partiler ve sivil toplum arasında görüşülmesi gerektiğini belirtti.

İki toplum arasındaki diyaloğun, Kıbrıs’ın özgür iradesine bağlı olduğunu belirten Schoepff, “Kıbrıslıların” ülkelerini yönetmelerine yardımcı olacak kararlar alması ve üçüncü kişilerden etkilenmemesi gerektiğini söyledi.

Schoepff, 21’inci yüzyılda Kıbrıslılara tek başlarına karar verme imkanının verilmesi gerektiğini ifade etti.