Anastasiadis “Omega TV”ye verdiği ve dün akşamki ana haber  bülteninde yayınlanan mülakatta, “şu an B planı zamanı olmadığını, 1977’de (Doruk Anlaşması/iki bölgeli iki toplumlu federasyon modeli) belirlenen hedefi başarmaya çalıştıklarını” anlattı.

Anastasiadis, Doruk Antlaşmaları temelinde çözüm yönündeki bütün olanaklar tükendiğinde,  Kıbrıs sorununun çözülmeme tehlikesi konusunda bir B planı düşünülmesi gereğini gündeme getirerek, yeni bir çıkmaz olması halinde ne olabileceğinin düşünülmesi gereğini masaya koyduğuna işaret etti.

“Çözümsüzlük durumunda  fiili durum olduğu gibi kalmayacak” diyerek bunun da çok tehlikeli olduğunu vurgulayan Anastasiadis, “BM Genel Sekreteri’nin yeni yaklaşımının çözüm yönünde bir ümit daha verdiği” görüşünü ortaya koydu.

Anastasiadis “devletin işleyebilirliğine önem veriyorum. Öz ve müzakere etmekte olduğumuz çözüm şekli buna bağlı. Tam da bu ön şart, yani işleyebilirlik nedeniyle dönüşümlü başkanlık geri çekildi. Yeniden gündeme gelmesi, işleyebilirliğin güvenceye alınıp alınmamasına bağlı” dedi.

Dönüşümlü başkanlığı, normal işleyebilirliği güvenceye alacak diğer konular çözülmediği sürece geri çektiklerini ifade eden Anastasiadis, “ sunulduğu şekliye geçerli değil. biz belgemizde  ortak  seçim listesi ve çapraz oy ile dedik” ifadesini kullandı, şunları da söyledi:

 “(Crans Montana’da) çözüm çabaları, garantileri ve müdahale hakkını, askerin daimi kalmasını kabul etseydim, Yunanlar ile Türklere eşit muameleyi ve Kıbrıs’ın bir yıl içerisinde nüfus oluşumu açısından  tanınmaz hale gelmesini kabul etseydim olanaklar tükenecekti. Bunlar paket halindeydi, şunu seçip alıyorum şeklinde değildi.”

Söyleşide doğal gaz konusuna da değinen Anastasiadis, Rum Yönetiminin enerji projelerinin Kıbrıs sorunundaki gelişmelerden de bağımsız olarak, planlandığı gibi sürdüğünü söyledi ve (gazetenin ifadesiyle) Rum tarafında var olan; çözüm olmadan doğal gaz  çıkarmayı başarıp başaramayacaklarına dair çekinceleri de reddetti.

ÖZERSAY’A CEVAP…

Anastasiadis doğal gaz gelirlerinin paylaşımı konusunda Dışişleri Bakanı  Kudret Özersay’a da cevap verdi. Sözlerine “Biz  her zaman olumluyduk” diyerek başlayan Anastasiadis şunları ekledi:

“Öteki taraf, Kıbrıs’ın doğal zenginliğini de Kıbrıs Rum mallarında yaptığı gibi iç etmesi, istismar etmesi ve yağmalaması gerektiğini kast ediyorsa bu  anlaşılır gibi değildir.  Bu nedenle enerji projelerimiz, tehditlere veya tehlikelere direnebilecek şirketleri tercih etme üzerinde odaklandı. Neden  Sayın Özersay’dan da tepki gördüğümü tartışmayı kabul etmiyorum.  Bu şekilde diyaloğa gireceğimizi zannediyorsa, kimseye fırsat verecek değiliz.  Yağmacı olmadığımız mesajını gönderdim. Deniz hukuku sözleşmesini imzalamayı reddeden Türkiye’dir, uluslararası toplumun geriye kalanı değil.”

Politis Anastasiadis’in “Omega TV”ye söylediklerini “Düşünmede Israr Ediyor… Başkan, İki Bölgeli İki Toplumlu Federasyonla İlgili Olanakların Tüketileceğini Taahhüt Ediyor… İşleyebilirlik Konusu Çözülmeden Dönüşümlü Başkanlık Geçerli Değil” başlık ve spotlarıyla aktardı.