Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Kıbrıs sorununun çözümünün ekonomik boyutları için çalışma yapılması ve mülkiyet için gerekli ihtiyaçları karşılayacak çok önemli varsayılan fonun oluşturulması için çaba sarf edildiğini söylediği kaydedildi.

Anastasiadis’in, BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasının ardından, New York’tan ayrılmadan önce basın mensuplarıyla gerçekleştirdiği ve dün Rum basınında da yer alan basın toplantısındaki açıklamaları bugün bazı gazetelerde daha geniş şekilde yer buldu.

Alithia gazetesinin “Çözüm Fonu ve Ekonomik Araştırmalar” başlıkları altında manşet ve iç sayfalarından yer verdiği haberde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in New York’ta Salı akşamı basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Kıbrıs sorununun çözümünün ekonomik boyutları için çalışma yapılması ve mülkiyet için gerekli ihtiyaçları karşılayacak çok önemli varsayılan fonun oluşturulması için çaba sarf edildiğini” söylediğini yazdı.

Habere göre, “olası bir çözüm sonrasında ekonominin nasıl ilerleyeceği konusunda IMF’nin teknik destek vereceği yönündeki bilgilerin” sorulması üzerine Anastasiadis, “Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin konulardan bir çoğunun ekonomik boyutları konusunda araştırmalar yapılması amacıyla birçok faktör tarafından çaba sarf edilmekte olduğunu” söyledi.

Anastasiadis, bu çabaların bazılarının federasyonun işleyişinin maliyeti konusunda olduğunu ancak çoğunun, özel mülkler için öngörülen çözüm yöntemlerinden biri olan tazminatlar konusu için fon oluşturmakla ilgili olduğunu belirtti. Rum lider, mülkiyet konusundaki çözüm yöntemlerini ise “tam iade, kısmi iade, seçenekli (alternatif) iade, taşınmaz takası ve tazminat” şeklinde sıraladı.

Bu unsurları karşılayacak bir fon oluşturulmasının çok büyük önem taşıdığını ve bu sebepten ötürü de gerek BM Genel Sekreteri, gerekse ABD’li yetkililerle temaslarında bu konunun zamanında çözülmesi için önlemler alınmasının gerekliliğini ciddiyetle vurguladığını belirten Anastasiadis, BM’nin odaklandığı şeyin hem IMF, hem de Dünya Bankası tarafından yapılacak çalışmalar olduğunu belirtti.

Anastasiadis, Kıbrıs sorununa, beklentilere, endişelere yanıt verecek, adanın vatandaşlarının geleceğini garanti altına alacak, çağdaş bir Avrupa devleti yaracak bir çözüm bulunması için çabaladığını ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın çabalarının da bu yönde olduğuna inandığını ifade etti.

ABD Başkanı Barak Obama’nın kendisini Beyaz Saray’a davet edip etmeyeceği yönündeki bir soruya, “bunun birçok unsura bağlı olduğu” yanıtını da veren Anastasiadis, ABD Başkan Yardımcısı Biden ve Dışişleri Bakanı Kerry’nin sorunun çözümüne nasıl katkı sağlayacakları konusunda samimi bir ilgi göstermelerinin önemli olduğunu belirtti.

Resepsiyonda kendisiyle görüşme imkanı bulduğu Obam’nın tüm gelişmelerden haberdar olduğunu gözlemlediğini ifade eden Anastasiadis, Amerikalı liderin çözüm müzakerelerine de tam desteğini belirttiğini söyledi.

Anastasiadis, takvimleri kabul etmelerinin söz konusu olmadığını da ifade ederken, Kıbrıslı Rumların ekonomik sıkıntılar yüzünden çözümü kabul etmeye daha yatkın oldukları şeklindeki bir tespiti ise, bunu bilmenin imkansız olduğu ve Kıbrıslı Rumların tutumunun, çözümün içeriğine bağlı olacağı şeklinde değerlendirdi.

Kıbrıs sorununun çözümünün, her iki toplum tarafından da kabul edilebilir olması gerektiğini altını çizen Anastasiadis, garantiler konusuna da değindi.

Anastasiadis, müzakerelerde göz ardı edilmemesi gereken garantilerle, Kıbrıslı Rum ve Türklerin güvende hissetme duyguları gibi unsurlar olduğunu da belirterek, bu unsurlar göz önüne alınırken garantiler gibi geçmişten kalma bir yöntemin, özellikle de AB üyesi bir ülkede devleti garantiye alma ve güvenliği sağlama unsuru olamayacağını öne sürdü.

BEYAZ SARAY’DAN AÇIKLAMA

Simerini gazetesi ise Anastasiadis’in söz konusu açıklamalarını “ABD’den Yardım Umuyorlar – Başkan, Kıbrıs Halkının Kararının Çözümün İçeriğine Bağlı Olacağını Vurguladı” başlıkları altında verirken, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ile Anastasiadis’in görüşmesine ilişkin Beyaz Saray’dan dün yazılı açıklama yapıldığını yazdı.

Habere göre açıklamada, Biden ve Anastasiadis’in görüşmede “Kıbrıs sorununun çözümü müzakereleri, ikili ilişkiler ve enerji güvenliği konularını ele aldıkları” belirtildi.

Açıklamaya göre, Biden görüşmede “çözüm müzakerelerinde sağlanan ilerlemeyi memnunlukla karşıladığını ve adayı iki toplumlu iki kesimli federasyonda yeniden birleştirecek bir çözümün tüm Kıbrıslılar için çok büyük fırsatların kapısını açacağı konusunda Anastasiadis’le hemfikir olduğunu” vurguladı.

RUM SİYASİ PARTİLERDEN ELEŞTİRİ

Gazete, bir diğer haberinde, Anastasiadisi’in BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın Güney Kıbrıs’taki hükümet ve muhalefet partileri arasında “şiddetli çatışmalara” sebebiyet verdiğini yazdı.

Habere göre, DİKO, Anastasiadis’in konuşmasında yabancı askerlerin Kıbrıs’tan gitmesi gerektiğini söylemesinden memnuniyet duyarken “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, Kıbrıs sorununun çözümünden sonra da devlet olarak devam etmesi gerektiğini vurgulamamasını” eleştirdi.

EDEK Başkanı Marinos Sizopulos, Anastasiadis’in Kıbrıs sorununu doğru temele oturma fırsatını kaçırdığını belirterek, Anastasiadis’in konuşmasını “trajik” olarak nitelendirdi.

Rum Ekologlar ve Çevreciler Hareketi, Anastasiadis’in Türkiye’yi şikayet etmeyerek “uslu çocuk imajını sürdürdüğü” iddiasında bulunurken, Vatandaşlar İttifakı ise, sözde Türk “tehdit ve saldırganlığının” Anastasidis tarafından basit siyasi sözlere dönüştürüldüğünü savundu.

EUROKO Başkan Vekili Mihalis Yorgallas ise Anastasiadis’in konuşmasının, Türkiye ve uluslar arası topluma önemli mesajlar gönderdiğini ifade etti.

AKEL ve DİSİ ise Anastasiadis’in konuşmasından duydukları memnuniyeti dile getirdiler.

Öte yandan Rum Hükümet Sözcüsü Vekili Viktoras Papadopulos ise siyasi partilerin açıklamalarını değerlendirdi ve muhalefet partilerinin açıklamalarından duyduğu üzüntüyü vurguladı.

Papadopulos, muhalefet partilerinin Anastasiadis’in konuşmasını okumadan bilindik açıklamalarını yaptıklarını belirterek, bundan üzüntü duyduklarını ifade etti.