Değerli vatandaşlar,
İsa’nın Dirilişi ile ilgili yortunun vesilesiyle, herkese şahsi sağlık ve aile saadeti için en içten dileklerimi ifade etmek istiyorum.
Aynı zamanda, Diriliş mesajının bizim yurdumuza da ulaşmasını yürekten dilediğimi ifade etmek istiyorum. 
Ukrayna’daki Rus işgali yüzünden yaşananlar, bizim yaralarımızı da kaşıyıp hak ve barışın üstün gelmesine yönelik mücadelemize birlik içinde devam etme ihtiyacını daha gerekli kılıyor. 
Değerli dostlar, 
Bu akşam Kıbrıslı Türk yurttaşlarımıza samimi dostluk duygularıyla hitap ediyorum. 
Kıbrıslı Türk yurttaşlar,
Bu yurt size ve bize aittir. Bu yurt için kan döküldü, acılar çektik, bazen birlikte bazen ise ayrı olarak yaş döktük. Acı, her zaman herkes için aynıydı.  
İnsanların birbirine ne kadar benzediğini ve eşit olduğunu belirleyen bu acıdır.
Herkesin haklarına karşılıklı saygı, birlikte yaşamanın, birlikte yaratmanın, kalıcı refah ve barışın tek temelini teşkil eder.     
Ukrayna’daki savaşta yaşananlar, güçlünün çıkarlarının uluslararası hukuk ilkelerini ihlal ettiklerinde barışın ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. 
Ortak yurdumuz için sevgimizin, ayrılığın bize dayattığı haksızlığını düzeltmemize izin vermesinin zamanı geldiğine inanıyorum. 
İlke ve değerleri geriye kalan Avrupa Birliği ülkelerinden geride olmayan bir devleti inşa etmek için istek ve samimiyetle çalışıp ulaşılması mümkün olmayan hedefleri terk edersek, iki toplum ve Kıbrıs sorunundaki tüm ilgili tarafların sadece yararları olur.  
Çözümün zemini üzerinde mutabık kalınmıştır ve bu zemin onlarca BM kararında kaydolmuştur. 
Her Avrupa vatandaşı Kıbrıslının eşitliği ve insan haklarına saygı gösterecek, her iki toplumun endişelerine cevap verecek, işlevselliği ve tam ile mutlak bağımsızlığını garantiye alacak bir devleti kurmak için siyasi irade, saf siyasi irade ve ortak çaba isteniyor. 
Kıbrıs Elen tarafı olarak, herkes için kalıcı barış ve istikrarlı refahın sağlanması yönünde kararlılıkla çalışmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyorum.
Değerli yurttaşlar,
48 yıldır yaşadığımız en büyük sorundan uzun uzadıya söz etmem kaçınılmazdı.  
Ancak, bu, Kıbrıs halkının karşılaşmış olduğu ve hala yaşadığı diğer zorluklardan dikkatimi şaşırtmıyor.     
Bunun için, bir umut ve iyimserlik mesajı vermek istiyorum, Hükümetin kararlığına, ama özellikle sizin gücünüze, halkımızın özelliği olan yurtseverlik, çalışkanlık, ısrar ve inada dayanan bir mesaj.  
Eğer Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hayatında yaşadığımız krizleri ve bağımsızlıktan dört yıl sonra devletin yıkılması için çaba gösterildiğinde karşılaştıklarımızı dikkate alırsak, yukarıdaki sözlerim tesadüfi değil.  
Ve 1974 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, istila ve toprağının üçte birinin işgali ile bunları izleyen feci sonuçlarından en büyük darbe aldığında.     
Tüm bunlara rağmen, Kıbrıs Cumhuriyeti, hayatta kaldı ve aynı zamanda uluslararası alanda adadaki tek tanınan devlet kalarak, Avrupa Birliği’nin tam üyesi olmaya başardı. 
Aynı zamanda, bölgede oynayabildiği jeostratejik rolünün ortaya çıkmasıyla istikrar ve barış unsuru oldu. 
Halkımızın özelliklerine katkıda bulunan en son örnekler, 2013 yılında devletin iflas etme tehlikesini etkili ve başarılı biçimde göğüslemekti. 
Olumsuz sonuçları ters çevirmekle kalmadık, aynı zamanda Euro Bölgesinde en yüksek büyüme göstergelerine ulaşarak memorandumdan çıkabildik. 
2020 yılında yeni bir zorlukla karşılaştık. Sağlık, ekonomi ve toplum için benzeri görülmemiş sonuçları olan pandemi kriziyle.  
Hükümetin aldığı gerek sağlık gerekse ekonomi alanları ile ilgili hedefe yönelik tedbirler sonucuyla, ancak özellikle ileri hattaki kahramanların, bilimsel kurulundaki danışmanların çabaları ve halk olarak gösterdiğimiz disiplin ile sabır sayesinde, bugün bu krizden de çıkma yolunda bulunuyoruz. 
Maalesef, bugün, Ukrayna’daki savaşın sonucu olarak, tüm dünyada ekonomik ve sosyal etkileri olan yeni meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyoruz.   
Elbette, önceliği olan, kan dökme ve Ukrayna halkı için feci sonuçların sona ermesidir. 
Ancak, aynı zamanda, savaşın sonuçlarının ülkemizi de kaçınılmaz olarak etkileyeceğini göz ardı etmeyerek, siyasi güçler ve toplumdaki ortaklarla işbirliği içinde, yeni öngörülmedik krizin hafifletilmesi ve kesin biçimde giderilmesine katkıda bulunacak tedbirleri alma konusunda kararlıyız. 

Değerli yurttaşlar, 
Bu akşamki mesaj, hükümetin icraatlarının rapor edilmesine uygun değil. 
Ancak, cumhurbaşkanlığımın son aylarından geçerken, siyasi güçlere hitap ederek güçlerimizi birleştirme konusunda çağrı yapmamın şart olduğunu düşünüyorum. 
Hedefimiz, Kurtarma ve Dayanıklılık Fonu’dan öngörülen milyarlarca avronun verilmesi ve değerlendirilmesinin mümkün olmasıdır. 
Bu milyarlar, “Kıbrıs-Yarın” programı temelinde ülke ve insanları için gerekli olgun proje, politika ve reformlar ile ülkemizin daha da modernleştirilmesine katkıda bulunacak.  
Bu proje ve politikaların ideolojik yönleri veya parti rengi yoktur. 
Değerli yurttaşlarım,
Son yılların tecrübeleri, ülke olarak sahip olduğumuz büyük imkanları doğruladı. 
Bir daha başarılı olacağımızdan hiç şüphem yoktur. 
Bunun için, son olarak iyimserlik mesajımı tekrar etmek, dünyaya ve yurdumuza barış dilemek istiyorum. 
Mutlu Paskalyalar.