Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, “Toprak” konusunun eylül ortasına kadar netleştirilmesini isteyeceği, dolayısıyla “Toprak” gündeme geldiğinde liderlerin çetin bir savaş vermesinin beklendiği kaydedildi.

Fileleftheros “Toprak Mayın Tarlasında… Kriterlerle İlerleyen Akıncı ve Anastasiadis’i Büyük Zorluklar Bekliyor… Perde Gerisi: Akıncı Başlığa ‘Dokunmaya’ Korkuyor” başlığıyla manşete çektiği haberinde, Anastasiadis’in Toprak konusunun Eylül ortalarına kadar netleştirilmesini isteyeceği yolunda bilgi edindiğini, Akıncı’nın ise KKTC’de “doğacak tepkilerden korkup” bundan kaçınmak istediğini savundu.

Haberi iç sayfasında “Dikenli Yol… Toprak: İlk Aşamada Kriterler, Kategoriler, Özel Bölgeler Belirlenecek” başlığı altında detaylandıran gazete, Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in bugünkü görüşmesine ele alınması beklenmemesine rağmen Toprak başlığında, daha önce müzakereciler düzeyinde yapılan ilk görüşmelerde şekillenen bazı olgular bulunduğuna dikkat çekti, bunları özetle şöyle aktardı:

“ÖNCELİKLE KATEGORİLER BELİRLENECEK”

“Öncelikle, ilk etapta kriterlerin belirlenmesine karar verildi. Bu aşamada bölgeler ve oranlarla ilgili haritalarla ilgili görüşme olmayacak. İade edilecek toprak oranı ve geri dönecek kişi sayısı büyük ölçüde kriterlerden ortaya çıkacak. Bunun paralelinde dini alanlar, anıtlar, vb. gibi kategoriler de belirlenecek. Kriterler; kıyı şeridi, nüfusun yoğun olduğu yerler, kültürel ve dini nitelikli yerler, (bölgenin) verimliliği ile ilgili olacak. 

“ÖZEL STATÜLÜ BÖLGELER”

Daha önce ilk görüşmesi yapılan; federal yetki altında olacak özel statülü bölgeler konusunun görüşülmesine müzakerelerin bu aşamasında devam edilecek. Kıbrıs Rum tarafı bu bağlamda Karpaz, Maronit köyleri,  anıtlar ve manastırlarla Kıbrıs Türk tarafı da Lefke, Luricina (Akıncılar) ve muhtemelen Baf’taki yerlerle ilgileniyor.

“ÖZLÜ TOPRAK DÜZENLEMESİNİN ANLAMINA DAİR KARŞILIKLI ALGILAR DA GÖRÜŞÜLMELİ”

Rum tarafı görüşmelerin, ‘özlü toprak düzenlemelerinin’ ne anlama geldiğine dair karşılıklı algıları da kapsaması gerektiği kanaatindedir. Rum tarafı, toprak düzenlemelerinin Annan Planı’nda öngörülenlerden daha fazlasını (Annan Planı +) içermesini hedefliyor.

Türk tarafı ise Annan Planı’nın öngördüğünden çok daha az toprak iade etmek istiyor görünüyor. Kıbrıs Türk tarafının bu yaklaşımı, defalarca tekrar ettiği üzere, ‘Toprağa dair olguların değiştiğine’ vurgu yaparak ‘Omorfo’yu (Güzelyurt) iade etmek istememesiyle bağlantılıdır. Türkler bu tezlerinde, haritadaki çizginin düz olması! gerektiğini savunuyor.

Öğrendiğimize göre bu tez ilk başta gayrı resmi olarak gündeme getirildiğinde BM  ‘görüşmeleri kolaylaştırmak gerekçesiyle’ bu teze katılıyor göründü. Türklerin, bölgeyi işgalleri altında tutma ısrarına Kıbrıs Rum tarafının buna cevabı ise Omorfo iade edilmeden anlaşma olamayacağıdır.”

“HARİTALAR EN SON, ULUSLARARASI KONFERANSA BEŞ KALA”

Gazete haberinin “Uluslararası Konferansa Beş Kala” başlığıyla ayırdığı bölümünde ise haritalarla ilgili görüşmelerin en son, Garantiler ile ilgili uluslararası konferansa ‘beş kala’ görüşüleceğine dair bir ortak anlayış bulunduğuna dikkat çekti.

Türk tarafının, “prosedürün yeni aşamasının gündemi konusunda kafa karışıklığı yaratmak istediğini” iddia eden gazete, Rum tarafının “bütün başlıkların, detaylı görüşülmek üzere masada olacağına ve bunun; garantiler ve toprak konularını da içereceğini” savunduğunu yazdı.

BM’den bir kaynağın “Toprak konusu, Güvenlik konusunda bir uluslararası konferansta beş kala derine inecek” dediğine işaret eden gazete şunları ekledi:

“O zaman görüşmelerde, tarafların önünde haritalar da olacak. Toprak düzenlemelerinin uygulanması için gerekecek zaman da, mülkiyetin nasıl etkileneceği de görüşülecek.”

GÜNEY “SON 72 SAATTİR SÜREKLİ, BU AŞAMANIN KRİTİKLİĞİNDEN SÖZ EDİYOR”

Simerini “Dikenli Meseleler Masada… Akıncı ve Anastasiadis Yeni Tur Müzakerelere Bugün Başlıyor” başlıklı manşet haberinde liderlerin ilk kritik görüşmesinin bugün gerçekleşeceğine işaret ederek Rum tarafının da son 72 saattir sürekli, 14 Eylül’e kadar devam edecek bu aşamanın kritikliğinden söz ettiğine dikkat çekti.

Habere göre Rum Bakanlar Kurulu Sekreteri Tehdosis Çiolas dünkü açılamasında “zor ve geleceğimiz için belirleyici bir döneme giriyoruz. Başkan Anastasiadis ve Kıbrıslı Türk lider Akıncı’nın 14 Eylül’e kadar yapacağı görüşmeler bundan sonraki gelişmelere katalizör derecede damgasını vuracak” dedi.

Garantiler, Güvenlik ve Toprak konularında ortak bir formül bulunması gerektiğine de işaret eden Çiolas “Şu anda, iyi niyet söylemlerini artık pratiğe dökmesi gereken Türk tarafının da niyeti sınanıyor” iddiasında bulundu.

Gazete Akıncı ve Anastasiadis’in bugün görüşmeye; Toprak, Garantiler ve Güvenlik konularında birbirine taban tabana zıt noktalardan başlayacağını belirterek Akıncı’nın, Kıbrıs Rum tarafının -“tek bir asker bile kalmasın, garantiler tamamen sonlandırılsın” yaklaşımı müzakere prosedürüne yardımcı olmadığına vurgu yaptığını, Rum tarafının ise “Türk askeri ve garantiler varken çözüm olamayacağı” görüşünü ortaya koyduğunu hatırlattı.

Alithia “Fotis Fotiu: Müzakerelerin En Kritik Aşaması” başlıklı haberinde Rum Başkanlık Komiseri Fotis Fotiu’nun 14 Eylül’e kadarki dönemde yer alacak görüşmelerin, “Kıbrıs sorunundaki gelişmelerde katalizör rol oynayacağı ve prosedürün en kritik dönemine girildiği” görüşünü ortaya koyduğunu yazdı.

“EDEK KABUS SENARYOLARINDAN SÖZ EDİYOR”

Simerini “İç Cephe ‘Ateşli’…  Muhalefet, Kıbrıs Sorunundaki Gelişmeler Arifesinde Motorları Isıtıyor… EDEK Çözümün İçeriğine Dair Kâbus Senaryolardan Söz Ediyor, Ekologlar Başkan’ın Beşli Konferansa Gitmemesini İstiyor” başlıklı haberinde, Rum siyasi partilerinin Kıbrıs müzakereleriyle ilgili eleştirel görüşlerini aktardı.

Habere göre EDEK şu ana kadar edindiği bilgilerden, “çözüm içeriğine dair kâbus senaryolar ortaya çıktığını” iddia ettiği bildirisinde Anastasiadis’in, “Annan Planı’ndakinden çok daha kötü bir çözüme sürüklenildiğini anlaması gerektiği” vurgusu yapıldı.

EDEK, “kâbus” diye nitelediği şeyi “devlet işleyişinde Kıbrıslı Türklere sayısal eşitlik tanınması” diye izah ettiği açıklamasında Anastasiadis’in gerek anlaşma, gerek yakınlaşma veya karşılıklı anlayış olarak kabul ettiğine inandığı noktaları şöyle örneklendirdi:

“-Yüksek Mahkeme’de 4 Kıbrıslı Rum ve 4 Kıbrıslı Türk olacak.

-Bütün yasaların onaylanmasında yetkili olacak Senato’da 20 Kıbrıslı Rum ve 20 Kıbrıslı Türk oy kullanacak.

-Mülkiyet Komisyonu’nda 1 Kıbrıslı Rum ve 1 Kıbrıslı Türk olacak ve buna yabancı bir uzman başkanlık edecek. Bu tür örneklerin başka kurumlarda olması ihtimali de var.

-Anlaşmazlıkların Çözüm Mekanizması’nda, modası geçmiş yabancı yargıç sisteminden kurtulma çabasıyla çok daha kötü bir sisteme sürükleniyoruz. Bu sistemde hükümet, yasama ve yargıdaki Anlaşmazlıkları Çözüm Komiteleri’nde sayısal eşitlik olması dışında bir de kura sistemi olacak ve bu sayede çoğu zaman sayısal üstünlük Kıbrıslı Türklerde olacak.

-Mülkiyette, yapılmak istenen düzenlemeler ile tazminatlar öncelikle Kıbrıslı Rum vergi mükellefleri tarafından karşılanacak. İşgal bölgelerinde Kıbrıs Rum mallarını gasp eden yerleşiklerin ve özgür bölgelerde de Kıbrıslı Türklerin ilk söz hakkına sahip olma ve Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler arasında 1974’te var olan mülkiyet oranını tamamen alaşağı etme tehlikesi var.

Başkan Anastasiadis’in açıkladığı; Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türkler arasındaki 4’e 1 nüfus oranını sabitleme niyetinin, başlangıçta 114 binden fazla yerleşiğin meşruiyet kazanmasını kabul edilmesiyle devrilmekte olduğu görünüyor.”

EKOLOGLAR ANASTASİADİS’İN BEŞLİ KONFERANSI REDDETMESİNİ İSTİYOR

Ekologlar Hareketi-Vatandaşlar İşbirliği, Kıbrıs sorununda beşli bir konferansa karşı olduğunu yineleyerek Anastasiadis’e, “böyle bir öneriyi reddet” çağrısında bulundu. Anastasiadis’ten, Eylül’de New York’ta tam olarak neye hazırlandığını netleştirmeye de çağıran Ekologlar  “Çünkü Başkan Kıbrıs halkının geleceğine, Kıbrıs halkının gıyabında taahhüt vermekte acele ediyor. Kıbrıs halkına, yeni tavizler hakkında ne zaman bilgi verilecek?” diye sordu.

Fileleftheros EDEK’in açıklamasını “Çözüm İçeriğiyle İlgili Kâbus Senaryolar” ve Ekologların açıklamasını da “(Beşli Konferansın) Kabulü Çok Büyük Hata” başlığıyla okurlarına aktardı.

Gazete Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın İstanbul’dan dönüşünde Ercan Havaalanı’nda düzenlediği basın toplantısında söylediklerinden geniş bir alıntıyı “Kıbrıs’ta Hem Garantileri Hem Türk Askerini İstiyor… Akıncı Tek Bir Asker Kalmaması İmkansız Talep Diyor… Nikos Hristodulidis’i Aşırılıkla Suçladı” başlık ve spotlarıyla aktardı.

Politis Akıncı’nın açıklamalarını “Mustafa Akıncı Dün ‘Son Düzlükteyiz’ Dedi… Önümüzdeki Görüşmeleri Kritik Buluyor… ‘Kıbrıs Rum Tarafı Mümkün Olmayan Taleplerde Bulunma Hatasını Yapmazsa Mantıklı Bir Çerçeveye Varılması Mümkün’ de Dedi… Hristodulidis’ten Rahatsız”  başlık ve spotlarıyla aktardı.

Alithia ise “Mustafa Akıncı’nın Açıklaması…  Üçlü ve Beşli Görüşmeler Öngörüyor” başlığını attı.