Anastasiadis hükümetinin, iktidara geldiği günden itibaren, planlı ve programlı bir şekilde Rusya ile ilişkileri küçümsemeye çalıştığı iddia edildi. Simerini’nin haberine göre, Rum-Rus ilişkilerinde yaratılan durumdan, Anastasiadis’in kararlarını uyguluyor olsa da, Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in sorumlu olduğunu yazdı.

Gazete “Kıbrıs’ın 7 Öldürücü Darbesi... Hükümet Rusya Federasyonu’yla İlişkileri Nasıl Havaya Uçurdu” başlıklı haberinde, Kasulidis’in muhalefet partilerini, Rusya ile ilişkileri zehirlemekle suçladığını ileri sürerek, bunu yapmak için yanlış zamanın seçildiğini savundu.

Gazete, iktidar partisi DİSİ’nin, Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan, Rum Yönetimi’nin Doğu Akdeniz’deki sözde “egemenlik hakları” ile ilgili açıklamanın, İngiltere ve ABD’nin benzer açıklamasının ardından geldiğine işaret ederek, “Rus açıklamasında kayda değer bir şey yokmuş gibi sadece İngiltere’nin açıklamasından memnuniyet belirtti” vurgusu yaptı.

Alithia ve Politis’i, hükümet yanlısı yayın yapan gazeteler olarak niteleyen Simerini, bu gazetelerin de Rusya Dışişleri Bakanlığı açıklamasını, Türkiye’nin işine geliyormuş gibi gösterip, eleştirdiklerini belirtti. Gazete, bunların Rum-Rus ilişkilerini küçümseyip, soğutan örnekler olduğunu yazdı.

Gazete, Anastasiadis ve hükümetinin “planlı ve programlı” olduğunu yazdığı tavır ve eylemlerini özetle şöyle sıraladı:

1- “Anastasiadis, Euro Grubu’nun, mevduatların tıraşlanması kararını kabul etti. Bundan en büyük zararı Rus mevduat sahipleri gördü.

2- Anastasiadis, Avrupalı dostlarının şakağına tabanca dayadığı tıraşlama kararının alınması öncesinde, Moskova’dan son dakika can simidi aradı. Yardım istemek için Putin’e kendisi gitmek yerine, Mihalis Sarris’i, hazırlıksız ve elinde somut öneriler olmadan Moskova’ya gönderdi.

3- Anastasiadis, Euro Grubu’nun mesajını almak ve batılıların Kıbrıs’a nasıl bir davranışta bulunacağını anlamak yerine, bütün dış politikasını ABD ve AB’ye angaje etti. Rusya ile her türlü iletişim köprüsü yıkıldı. ABD ve Avrupalılar efsaneleştirildi. ABD, Kıbrıs sorunundaki en büyük ümit haline getirildi; MEB’in savunucusu olarak nitelendirildi ancak kritik an geldiğinde bu efsane yıkıldı. ABD, Türkiye’ye Maraş’ı iade etmesi için baskı da yapmadı. Türkler MEB’te tur atıyor.

4- Anastaiadis’in çalışma arkadaşı Makarios Drusiotis’in kitabı Rusya ile ilişkilerde gerilim yarattı. İlişkiler, buradaki Rusya Büyükelçiliği’nin, başkanın bir çalışma arkadaşının onca şeyi söylemek için seçtiği zamanın tesadüf mü olduğunu soracağı noktada gerildi.
 
5- ABD Dışişleri Bakanlığı üst düzeyli yetkilisi, Anastasiadis hükümetinin Rus karşıtı rolünü Ruslara karaladı. Anastasiadis’in, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile görüşmesinin hemen ardından söz konusu yetkili çıkıp çiğ bir şekilde ‘Kıbrıs, Rusya’ya ödetmemiz gereken bedele, özellikle de yaptırımlara destek konusunda AB içerisinde taş gibiydi’ dedi. Bu açıklamanın ardından geveze hükümet ölçüyü kaçırdı. Hiçbir yalanlama yapmadı. Çünkü Amerikalı yetkili doğruları söyledi. Hükümet, kendini, Rusya’ya karşı sert tedbir uygulanmasına direndiğine ikna etmeye vermişken, AB içerisindeki katı Rus karşıtı bloğun parçası olduğu ortaya çıktı.
  
6- Kıbrıs’ın rızasıyla AB’nin Rusya’ya dayattığı yaptırımlar çerçevesinde Kıbrıs’ın ve Yunanistan’ın en hararetli destekçilerinden biri olan Rusya’nın Kıbrıs’taki birinci büyükelçisi Georgiy Muradov’un adaya girişi yasaklandı.


7- Anastasiadis hükümeti ve Dışişleri Bakanlığı, Moskova ile olan her türlü iletişim köprüsünü yıktı. Ve büyük kriz anında Anastasiadis şahsen kendi gitmek veya Dışişleri Bakanı Kasulidis’i yollamak yerine, Rus yetkililerle görüşmek üzere Moskova’ya Sotos Zakheos’u gönderdiler. Şimdi de üstlük istiyorlar. Kıbrıs-Rusya ilişkileri kelimenin tam anlamıyla temellerinden sarsılmışken Rusya Federasyonu’ndan etkin tepki bekliyorlar.

Ruslara, ekonomik ve diğer alanlarda oynanmakta olan diğer oyunlardan hiç söz etmeyeceğiz. Ancak Rusya ile ilişkilerin girdiği soğukluğa örnek olarak, Anastasiadis’in Moskova ziyaretinin çok önceden açıklanmış olmasına karşın tarihinin henüz belirlenmemiş olmasını göstereceğiz.”