Rum Savunma Bakanı Savvas Angelidis’in, görevine başlamasının 100’üncü günü dolayısıyla Kathimerini gazetesine verdiği söyleşide, Rum Milli Muhafız Ordusu’nun (RMMO) teçhizat programları konusunda yapılmakta olan planlamalardan ve RMMO’nun oynamaya çağrıldığı rolünden söz ettiği belirtildi.
Rum Savunma Bakanı Savvas Angelidis Kathimerini gazetesinde yer alan söyleşisinde, Suriye’ye yönelik operasyona ve Güney Kıbrıs’ın bu konuda oynadığı role de değindi.
Teçhizat, donanım programlarının devam edip etmeyeceği şeklindeki bir soru üzerine Angelidis, bunun devam etmekle kalmadığını ülkenin caydırıcılık gücünün desteklenmesi şeklindeki tek kaygıyla yeni bir zemine gireceğini ifade etti.
Diğer 2 açık deniz gemisiyle nelerin yapılacağı şeklindeki soru üzerine Angelidis, Deniz, Hava ve Kara Kuvvetleri’nin gereksinimlerini değerlendirecek doğru bir araştırmanın kendisinin öncelikleri arasında bulunduğunu, bütünlüklü bir planlama içerisinde, var olan gereksinimlerin tespit edildiğini ve bununla birlikte doğru kararları sonuçlandırdıklarını söyledi.
Angelidis sözlerinin devamında iki gemiyle sınırlı kalmamaları gerektiğini, kısa zaman içerisinde kararlara yol açacak doğru bir planlamanın var olması gerektiğini de ifade etti.
Ağrotur İngiliz Üsleri’nin kullanılması konusunda Rum Yönetimi’nin bilgilendirilip bilgilendirilmediği sorusuna yanıt olarak Angelidis, herhangi bir bilgilendirmenin olmadığını ancak kendilerine bağlı ilgili birimlerinin başka kanallar aracılığıyla bilgilerin alındığını, gerekli önlemlerin de sessiz bir şekilde alındığına dikkati çekti.
Angelidis, Fransa ile var olan işbirliğinin öneminden de söz ederken deniz üssü konusunda Fransa ile yapılan işbirliğinin, iki ülkenin uğraştığı konulardan biri olduğunu söyledi.
Fransa’nın deniz üssü olduğundan söz etmediklerini belirten Angelidis, deniz üssünün “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne” ait olduğunu, Fransa’nın gereksinimlerine hizmet edeceği şeklinde anlaşmaya varılmasının deniz üssünün Fransa’ya verildiği anlamına gelmediğini de belirtti.
“Türkiye’nin enerji alanındaki provokasyonları konusunda diplomatik aracın yanında ellerinde nelerin bulunduğu” şeklindeki bir soru üzerine Angelidis, Türk faaliyetlerinin göğüslenmesinde diplomatik aracın, ellerindeki en önemli araçlardan bir olduğunu, bunun küçümsenmemesi ve bunun, söz konusu hedef için geliştirilmesi gerektiğini savundu.
