KKTC Din İşleri Başkanı Talip Atalay, dini liderler olarak temel görevlerinin, siyaset değil, siyaset ve diplomasinin olumlu çalıştığı uygun zemini yaratmak olduğunu ifade etti.

Kathimerini gazetesi, KKTC Din İşleri Başkanı Talip Atalay ile yapmış olduğu söyleşiye geniş bir şekilde yer verirken Atalay’ın ilk kez  söyleşi verdiğine de dikkati çekti.

Kıbrıs sorununda bir momentumun oluştuğu ve bir dini lider olarak bu dönemi nasıl yaşadığına dair bir soru üzerine Din İşleri Başkanı Talip Atalay, dini liderler olarak, bu yeni dönem başlamadan önce de barış ve diyalog için çaba sarf ettiklerini ifade etti.

Siyasi alandaki durgunluğa karşın, kendilerinin çabalara devam ettiğini ifade eden Atalay, dini liderler olarak esas görevlerinin diplomasi ve siyasetin olumlu çalıştığı uygun zemini yaratmak olduğunu, görevlerinin siyaset olmadığını belirtti.

Atalay, dini liderler olarak kendilerinin, dikkatlerini, psikolojik engellere yoğunlaştırması gerektiğini, bu engellerin kaldırılmasının ardından gerçek sorunları görüşme fırsatına sahip olunacağını ifade etti.

Atalay, bu hedefin, Rum Kilisesi ile diyaloğun başlangıç noktasını teşkil ettiğini belirtti.

Bir soru üzerine Atalay, Rum Kilisesi ile diyalog içerisinde bir işbirliği modeli yaratmaya çalıştıklarını, işbirliği mesajı yaydıklarını, önceliklerinin ise birlikte var olma ve birarada yaşama olduğunu ifade etti.

Güney Kıbrıs’taki Müslüman mirasın korunmasına ilişkin taleplerinin ne olduğu şeklindeki bir soru üzerine Atalay, Kıbrıs’ın Güney kısmındaki, Müslüman eserleri ve çalışmalarına ilişkin ilgili birimle iyi işbirliğini muhafaza ettiklerini ayrıca  Ada’nın güney kısmındaki binlerce Müslüman’ın gereksinimlerini karşılamak için çaba sarf ettiklerini söyledi.

Bazı alanlarda sorunlarla karşılaştıklarını söyleyen Atalay, buna örnek olarak camilerin dışında abdest almak için çeşme ve tuvaletlerin bulunmamasını gösterdi.

Atalay, sözlerinin devamında ancak olumlu gelişmelerin de bulunduğunu, Başpiskoposluğun bu alanlarda çaba sarf ettiğini ifade etti.  Atalay, Türk vatandaşlarla birlikte Hala Sultan Tekkesi’ni ziyaret ettiklerini de anımsattı.

Atalay, ayrıca mümkün olduğu kadar çok kilisenin yeniden faaliyete geçmesine destek sağlamaya devam ettiklerini, Saint Barnabas Manastırı’nda artık yılda altı ayin yapılması olanağının bulunduğunu belirtti.

Yeni dönemde Başpiskopos II.Hrisostomos ile sıkı bir işbirliğini muhafaza ettiği ve bu ilişkiyi nasıl nitelendirdiğine dair bir soru üzerine Atalay, bunun ne kendisi ne de Başpiskopos için kolay bir çalışma olmadığını ancak birbirlerini tanımayı başardıklarını belirtti.