ABD Meclisi ve Kongresi’nden bazı üyeler, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’e verilmek üzere, Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün “adil olması ve referandumdan geçebilmesi için çözümde geçerli olması gereken kırmızı çizgileri” içeren bir metni imzaya açtı.

Simerini “ABD’den Kırmızı çizgiler… Kongre Üyeleri Biden’e Gönderilmek Üzere İmza Toplamaya Başladı” başlıklı haberinde Biden’a iletilecek “kırmızı çizgilerin” “garantiler olmaması, yabancı askerlerin ayrılması, çözüm maddelerinin anlaşmanın ilk günü itibarıyla yürürlüğe gireceğinin güvenceye alınması, (AB müktesebatından) sapmalar, belirsiz takvimler ve menfaat gecikmeleri olmaması” olduğunu yazdı.

İlk imza atanların Amerikan Senatosu üyesi Robert Menendez ve Ron Kirk,  ABD Meclisi üyesi Kostas Bilirakis ve Ted Deutch olduğunu yazan gazete bu kişilerin Helen Amerikan Liderliği Konseyi (HELAC) ve Amerikan-Yahudi Komitesi (Lobisi/ AJC) teşvikiyle Amerikan Kongresi’nde kurulanHelen-İsrail İttifakı grubu üyeleri olduğunu kaydetti.

Habere göre Güney Kıbrıs-ABD ilişkilerinin, “daha da gelişme vadeden, gerçek bir stratejik ortaklık ilişki olduğuna” dikkat çekilen metinde Güney Kıbrıs’ın “IŞİD’le mücadelede ABD’nin ana müttefiki haline geldiği” de savunuldu.

Metinde, Kıbrıs sorununa bulunacak çözümde “kaçınılması gerektiği” savunulan şu üç nokta Biden’in dikkatine getiriliyor:

“1-Yeniden birleşmiş Kıbrıs’ta yabancı güçlerin müdahale hakkı veya garanti sistemi olamaz. Batı çıkarlarının güvenliği açısından ön saf haline gelen aynı zamanda AB üyesi ve ABD’nin stratejik ortağı olan Kıbrıs’ın tamamen bağımsız ve yabancı müdahalelerinden serbest kalması gerekir.

2-Kıbrıs toprağında yabancı asker bulunmasına, geçici de olsa müsamaha gösterilemez. İki toplum arasındaki karşılıklı etkileşim ve Yeşil Hat’tan geçişlerdeki artış Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türklerin gerçekten de barış içerisinde bir arada yaşayabileceğini göstermektedir. Yeni iki toplumlu federal polis ve BM personeli barışın korunması için yeterlidir.

3-İki toplumun, Kıbrıs’ın yeniden birleşmesinden edineceği menfaatler çözümün ilk gününden itibaren orada olmalı. AB müktesebatından geçici istisnalar, belirsiz takvimler ve menfaatlerin gecikmesinin garanti edeceği tek şey Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi için şart olan referandumun başarısızlığıdır.”