Fileleftheros, “Bulmaca 8 Ayda Tamamlanacak... BM İzleyeceği Senaryoyu Kararlaştırdı” başlıklı haberinde veriler değerlendirilirken Rum iç cephesindeki gelişmelerin dikkate alındığını yazdı.

GÜNEY’DEKİ İÇ GELİŞMELER MERCEK ALTINDA

Gazeteye göre, çalışılan senaryolarda, gerek 2016’da Rum tarafında genel seçimler yapılacak olmasını gerekse Güney’deki iç gelişmeleri (kurumların yerle bir olması, skandallar, rüşvet, iç çekişmeler) de hesap ediliyor ve izlenecek taktik buna göre şekillendiriliyor.

Gazete, Ada dışındaki üçüncü tarafların, Rum Başsavcılığındaki gelişmeleri ve daha önce Rum Merkez Bankası’nda olanları büyük ilgiyle izlediğine ve potansiyel Kıbrıs sorunu arabulucularının “Bu şartlarda çoğu kez senaryoların en iyi ileri götürme olanağı şekillenir” sözünü sıklıkla kullandığına dikkat çekti.

Habere göre BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide prosedürle ilgili senaryonun görüntüsünü netleştirdi. KKTC’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen ardından Kıbrıslı Türk lider ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i ilk görüşmeye çağıracak. İlk liderler görüşmesinin Mayıs ayına tarihlendiğini ancak Anastasiadis’in 6-12 Mayıs’ta yurtdışı ziyaretinde olacağına dikkat çeken gazete özetle şunları yazdı:

“BM, güçlü oyuncuların da müdahalesiyle prosedürü ileri götürmeye yardımcı olacak şu bir dizi unsuru değerlendirmek istiyor.

1-Bölgedeki birçok belirsizlik ve çatışma istikrarsızlık yaratıyor. Uluslararası oyuncular Kıbrıs sorununu ‘kansız bir sorun’ olarak görüyor ve anlaşma olması için baskı yapmaya veya nüfuzlarını kullanarak cesaretlendirmeye çalışacaklar. Bu, son dönemde Amerikalılar ve bazı perde gerisi faaliyetlerinde çok daha sert görünen İngilizler tarafından yapılan hareketlerden de ortaya çıkıyor.

TÜRK TARAFINI HİDROKARBONLA, RUM TARAFINI TOPRAKLA

2-Gündemin uzlaşılmış olduğunu düşünen BM, bu temelde ve bütün konuların görüşülmesi hedefiyle ilerleyecek. Eide, hidrokarbon konusunun da müzakere masasında olduğunu düşünüyor ki bu da Türk tarafını yakında tutacak. Öte yandan toprak konusunun da Kıbrıslı Rumların ilgisini canlı tutacağına inanıyor. Türk tarafının, toprak müzakeresi derken, masada harita olmayacağını! kastettiğine vurgu yapılıyor.

3-BM’nin ‘tarafsız öneriler’, yani köprü kurucu fikirler sunmak için müdahil taraflardan yeşil ışık aldığı aşikardır. Eide, Kıbrıs Rum tarafını korkutmamak için, kısa süre önce Lefkoşa’da yaptığı görüşmelerde, bu önerilerin asla müzakere masasına konulmayacağını söyledi.

Bu müdahalesini yatıştırıcı biçimde ortaya koymak isteyen Eide, aslında anlaşmazlık ve görüş ayrılığı saptadığında köprü kurucu öneri sunma yetkisine sahip değil. Bu ancak iki tarafın rızasıyla olur.

4-Çok şey Türkiye’nin, henüz net olmayan tavrına bağlı olacak. BM Lefkoşa’ya, Türkiye’nin ‘yardımcı olmaya hazır olduğunu’ iletiyor. Bu teyitler geçmişte de iletilmişti ve bugüne kadar gündemde vardır.

Son ziyareti sırasında Lefkoşa’nın tepkisini çeken malum açıklamaları nedeniyle cereyan edenlerden ‘yara alan’ Eide, gelişmeleri ileri doğru itelemede kararlı görünüyor. BM Eide’nin Lefkoşa’daki açıklamalarından oluşan meselenin bittiğine inanıyor.”