Rum kesimi ile İsrail arasında, Rum tarafının tek yanlı ilan ettiği  “Münhasır Ekonomik Bölgesi(MEB)” ve İsrail MEB’i orta çizgisinde bulunan yataklardan ortaklaşa istifade edilmesi konusunda, yıllardır anlaşmaya varılmasında yaşanan belirsizliğin, iki ülke arasında, enerji alanındaki “mükemmel” düzeydeki ilişkilere gölge düşüren iki unsurdan biri olduğu haber verildi.

Yukarıdaki başlıkla yayımladığı haberinde, İsrail’den bir heyetin Rum Ticaret Bakanlığıyla istişarelerde bulunmak için Rum kesiminde bulunduğunu yazan haftalık Kathimerini gazetesi, konuyla ilgili ortadaki son engellerin de kaldırılması ve tek yanlı olarak ilan edilen Rum MEB’indeki 12’inci parselde bulunan “Afrodit” yatağının ticari açıdan işletilmesine başlanması için, görüşmelerde bir an önce sonuca ulaşılmasına dair seslerin ve baskıların çoğaldığını kaydetti.

Gazete, iki ülke arasındaki ilişkilere olumsuz yansıdığı görülen ikinci unsurun ise, İngiliz BG Group’un, Afrodit yatağındaki hakların yüzde 35’ini Noble Energy şirketinden satın almak için gönderdiği niyet mektubu olduğunu belirtti.

Satış işleminin, Aralık ayında Rum Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmasının beklendiğini anımsatan gazete, “hidrokarbon sanayideki teknokrat çevrelerin”, İngiliz BG Group’un Afrodit yatağına girmesinin, 12’inci parsele avantajlar kazandırdığını, İsrail ile olan işbirliği perspektiflerini ise zayıflattığı şeklinde değerlendirmelerde bulunduklarına yer verdi.

Gazete “Zorluklar” ara başlıklı haberinde ise, iki ülke arasında, iki ülkenin “Münhasır Ekonomik Bölgelerinin” sınırlarındaki yataklardan ortaklaşa istifade edilmesi çerçevesini belirleyen anlaşmayla ilgili görüşmelerin, 2010 yılına kadar uzandığını kaydeden gazete, beş yıllık çabaların bugüne kadar sonuç vermediğini çünkü iki tarafın istekleri arasındaki uçurumun büyük olduğunu ve bunların “Afrodit” yatağına odaklandığını ifade etti.

İsrail’in, Afrodit yatağının yüzde 8’lik bir kısmının İsrail MEB’i içerisine uzandığı konusunda ısrarcı olduğunu kaydeden gazete, Rum kesiminin ise bu miktarı yüzde 1’e indirgediğine dikkati çekti.

Gazete, İsrail’in, BG şirketinin “Afrodit” yatağının bir kısmını satın alma konusunda Noble şirketiyle vardığı anlaşmaya, bir Mısır şirketi olan “Dolphinus Holdings’in”, İsrail’in “Leviathan” yatağından doğal gaz ithal etme konusuna ilgi gösterdiğini açıklayarak tepki gösterdiğini de ekledi.

Gazete “Türkiye’nin Dışarıda Kaldığı İttifaklar” ara başlıklı haberinde ise, gerek Lefkoşa Rum kesimi, gerek de Tel Aviv’in, siyasi aşamada, ortadaki bazı engellere rağmen, mevcut enerji eksenlerinin güçlendirilmesi ve büyümesinden yana olduklarını belirtti.

Gazete, Tel Aviv’in, Rum kesiminin kırmızı çizgilerini görmezden gelmediğini, öte yandan, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun, Rum kesimi, Yunanistan ve İsrail arasındaki üçlü işbirliğini, Mısır hatta Ürdün’ün de katılımıyla güçlendirme arzusunda olduğunu aktardı.

“ENERJİ PLANLAMASINI DEĞİŞTİREN BİR YATAK… ZOHR”

Gazete “Enerji Planlamasını Değiştiren Bir Yatak” başlıklı başka bir haberinde ise, Mısır’ın MEB’inde “Zohr” isimli bir doğal gaz yatağı tespit edilmesinin, Doğu Akdeniz’deki enerji planlamasının, Rum kesimi ve bazı koşullarla Yunanistan’ı da beraberinde sürükleyecek şekilde, yeniden tayin edilmesine sebep olduğunu yazdı.

Gazete, İtalyan ENI şirketinin bu tespitinin, Mısır, İsrail ve Rum kesiminde bulunan yatakların nasıl işletilebileceğinin incelenmesi için, birçok temasta bulunulmasına sebep olduğunu aktardı.

Gazete, “Yunan diplomasisinin topladığı bilgilere dayanarak”, İsrail, Rum kesimi, Mısır ve Yunanistan tarafından incelenmekte olan dört temel senaryo şekillenmekte olduğunu yazdı ve Doğu Akdeniz’den Avrupa’ya yönelik enerji koridorlarına ilişkin senaryoları aktardı;

“1. Birinci senaryo, hali hazırda İsrail ile Mısır’ı bağlayan boru hattıdır. Bu çözümün tercih edilmesi durumunda, Afrodit (Kıbrıs), Leviathan (İsrail), hatta daha küçük olan Tamar yatağından (İsrail) çıkan doğal gaz, bu mevcut boru hattıyla, hali hazırda bir doğal gaz sıvılaştırma istasyonunun bulunduğu Mısır’ın Damietta (Dimyat) limanına taşınacak.

2. İkinci senaryo ise, Kıbrıs’ta bir doğal gaz sıvılaştırma terminali inşa edilmesidir. Doğal gaz buradan özel gemilerle, sıvılaştırılmış doğal gazın (LNG) tekrar gaz haline getirilmesi için gerekli istasyonlara sahip olan limanlara gönderilecek. Bu senaryoda, Mısır yataklarından doğal gaz nakledilmesi olasılığı da göz önüne alınmaktadır.

3. Üçüncü senaryo ise, Kıbrıs-Girit ve Yunanistan’ı bağlayacak olan bir boru hattı inşa edilmesidir. İsrailliler bu argümanın hayata geçirilmesi konusunda büyük olasılıklar olduğunu düşünmese bile, AB’nin bunu finanse etmesi halinde, bunu destekleyecekler.

4. Dördüncü senaryo ise, doğal gazın Türkiye üzerinden taşınmasıdır.”

Fileleftheros ise “BG’nin Afrodit Ortaklığına Girişi” başlıklı haberinde, Theodoros Çakiris isimli öğretim görevlisinin görüşlerini aktardı.

Buna göre gazete, Çakiris’e dayanarak, 12’inci parseldeki Afrodit yatağının yüzde 35’ini Amerikan Noble’den satın alan İngiliz BG’nin, dünyada sıvılaştırılmış doğal gaz ticaretinde zirvede olduğunu, şirketin Mısır’daki Idku terminalinin de yönetiminde olduğunu, böylece bu girişimin güvenilirliğinin de artmakta olduğunu yazdı.

Alithia gazetesi ise “Bir Sonraki Hareketler ve Soru İşaretleri” başlıklı haberinde, geçtiğimiz hafta Rum kesiminin enerji planlamasında önemli gelişmeler yaşandığını ve önümüzdeki haftalarda da benzer gelişmeler yaşanması ve yeni açıklamalar yapılmasının beklenmesi gerektiğini yazdı.