Kısa süre önce açıklanan İngiliz arşivlerinde, dönemin Dışişleri Bakanı James Callahan’ın, İngiltere’nin 1974’te müdahale etme hakkı bulunduğu ancak siyasi ve pratik açıdan hiçbir hakkı olmadığını, çünkü Kıbrıs Anayasası’nın 60’ların başından itibaren işlemediğine işaret ettiği haber verildi.

Fileleftheros ve diğer gazeteler kısa süre önce açıklanan İngiliz arşivlerini kaynak göstererek açıklanan belgelerden Kıbrıs’la ilgili çok azının gün yüzüne çıktığına işaret etti.

Habere göre, Avam Kamarası Karma Komitesi’ne giderek Kıbrıs’ta 1974’te cereyan edenlerle ilgili ifade vermeyi ısrarla reddeden Jamer Callahan, komite başkanına mektup göndererek “komitenin Kıbrıs ve 1974’te cereyan edenlerle ve özellikle zamanın TC Başbakanı Bülent Ecevit ile yaptıkları Türklere hareket  serbestliği verilmesi konulu görüşmenin hassas detaylarıyla ilgili ifade vermesini isteme pervasızlığından hoşnutsuzluğunu” iletti.

Bu mektubunda Callahan, birkaç ay önce daha önce yazdığı başka bir mektupta karma komitenin aşırı  yetkilerinin karmaşık Kıbrıs sorununda bir miktar ilerleme sağlanmasını çok zorlaştıracağını belirttiğine işaret ederek “Kıbrıs ile ilgili, önceki Türk hükümetleriyle yaptığım görüşmeler de dahi diplomatik konularda belge istenmesine karşıyım” dedi.

Callahan karma komiteye, Margaret Teatcher’ın başbakanlığı döneminde ifade verdi.  İngiltere’nin 1974’te Kıbrıs’a müdahale etmeme nedenlerini anlattı ancak komite tarafından daha sonra düzenlenen raporda bununla ilgili detay yer almadı. Raporda “İngiltere’nin müdahale etmeye hukuken hakkı vardı, müdahale etme ahlaki yükümlülüğü de vardı ancak hükümetin açıklamayı reddettiği sebeplerle müdahale etmedi” denildi.

Callahan 19 Şubat 1976 tarihli ifadesinde “hukuken (müdahale hakkımız) vardı. Siyasi ve pratik açıdan hiçbir şey yapmadık çünkü Anayasa (Kıbrıs Anayasası) 1960’arın başından itibaren işlemedi.Gerçekte hukuk meselesi değildir. 1960’tan beri kendi başlarına işletmeyi başaramadıkları anayasanın hükümlerini Kıbrıslı Rumlara ve Kıbrıslı Türklere dayatmak için bizim  kuvvet örgütlememiz mümkün değildi. Ben siyasetçiyim ve Anayasa’yı rehabilite etmemizin mümkün olduğuna inanmıyorum” ifadelerini kullandı.