Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Brüksel’e gitmesine rağmen rahatsızlanması nedeniyle katılamadığı zirve toplantısında İngiltere Başbakanı David Cameron’un “Kıbrıs sorunu çözülmeden Kıbrıs’ın MEB’i olur mu?” diyerek Rum yönetiminin Doğu Akdeniz’de tek yanlı ilan ettiği “Münhasır Ekonomik Bölge”ye (MEB) itiraz ettiği bildirildi.

Fileleftheros “Londra ve Ankara El Ele... Cameron AB Önünde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB’ine İtiraz Etti” başlığıyla yansıttığı Brüksel çıkışlı haberinde İngiltere’nin, Güney Kıbrıs’ı Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon yataklarını işletmeye yönelik her türlü faaliyetini askıya almaya zorlamak istediğini yazdı.

CAMERON “KIBRIS SORUNU ÇÖZÜLMEDEN KIBRIS’IN MEB’İ OLABİLİR Mİ?”

Gazete Cameron’un, Anastasiadis’in yokluğunda “her türlü meydan okuma sınırını aştığını” ve zirveye katılan liderler önünde “Kıbrıs sorunu çözülmeden Kıbrıs’ın MEB’i olur mu?” diyerek doğrudan “Rum MEB”inin varlığına itiraz ettiğini yazdı.

Cameron’un bu tavrını “provokatif” diye niteleyen gazete bu tavrın, AB’nin Türkiye’nin Kıbrıs MEB’indeki faaliyetleri konusunda BM’ye yapacağı girişimin Londra tarafından engellenmesinden birkaç gün sonra cereyan ettiğine dikkat çekti.

Gazete İngiltere’nin sadece Türkiye’nin eleştirilmemesini ve AB tarafından yapılacak girişime konu olmamasını sağlamaya çalışmakla kalmayıp artık AB içerisinde, en üst düzeyde, sözde Rum MEB’ine itirazda bulunmaya çalıştığına vurgu yaptı.

GÜNEY KIBRIS’A TEK DESTEK SESİ MERKEL’DEN...

Cameron’a Almanya Başbakanı Angela Merkel’in cevap verdiğini ve “bütün devletlerin MEB’i varsa Kıbrıs’ın neden olmasın?” diyerek Rum yönetimi için en güçlü destek sesi olduğunu belirten gazete özetle şöyle devam etti:

“Merkel Kıbrıs’ın en güçlü destek sesi oldu ancak Kıbrıs MEB’ini ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hidrokarbon yataklarını işletme olanaklarına itiraz etmeye çalışan Londra ve Ankara’nın ortak planların bertaraf edemedi.

“LONDRA, ANKARA VE WASHINGTON HER FIRSATTA MUHATAPLARINA, HİDROKARBONLARIN YENİ ORTAKLIK MANTIĞINDA İKİ TOPLUM TARAFINDAN İŞLETİLMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYOR”

Londra ve Ankara (ve de Washington) hidrokarbon yataklarının Kıbrıs sorunu çözülmeden işletilmemesi gerektiğini düşünüyor. Avrupalı muhataplarına her fırsatta, yatakların, Ada’daki iki toplum tarafından, iki oluşturucu devlet ve ‘yeni ortaklık’ mantığında işletilmesi gereken doğal zenginlik olduğunu vurguluyorlar. Ankara’nın bununla ilgili argümanlarını defalarca AB’nin önüne bununla koyduğuna işaret ediliyor.

İngiltere’nin Kıbrıs MEB’indeki doğal gaz yatakları görüntüsü önünde Kıbrıs Cumhuriyeti aleyhine kurduğu oyun sahnesinin, Aralık ayındaki zirve toplantısı kararları ışığı altında sonuç vermesi de bekleniyor.

İNGİLTERE, HER NE PAHASINA OLURSA OLSUN TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE YENİ SÜRTÜŞME İSTEMİYOR

Öğrendiğimize göre İngiltere’nin tek endişesi, Anastasiadis’in Türkiye’nin üyelik müzakerelerini dondurma kararını hayata geçirmesidir. Çok iyi bilgi sahibi bir kaynak gazetemize ‘Londra AB merkezindeki resmi şahsiyetlere, Lefkoşa’nın kararının, Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in tek yanlı kararı ile Konsey tutanaklarına geçmesi halinde Türkiye-Avrupa ilişkilerinde yeni sürtüşmeler çıkacak ki bu da İngiltere’nin, her ne pahasına olursa olsun kaçınmak istediği bir şeydir’ dedi.”