Kayıp Şahıslar Komitesi’nin Rum üyesi Nestoras Nestoros, kendisinin, Kayıp Şahıslar Komitesi programının “kurtarıcısı” olmadığını; sorunun, komitenin modeli değil, yönetiliş biçimi olduğunu ve kendisinin de, göreve geldiğinden beri, prosedürün güncellenmesi, araştırma bölümünün iyileştirilmesi ve tüm parametrelerin koordineli hale gelmesi için uğraştığını söyledi.

Fileleftheros gazetesine söyleşi veren Nestoros, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin, Türk siyasi tezlerinin ileri götürülmesi aracı olduğuna dair suçlamaların gerçeği yansıtmadığını, şayet böyle bir şey olsaydı, kendisinin istifa edeceğini kaydetti.

Kayıp Şahıslar Komitesi’nin, kayıp yakınlarına, sevdiklerine ne olduğuna dair yanıt vermek için kurulduğunu belirten Nestoros, şu ana kadar 464 Rum ile 145 Kıbrıslı Türk kaybın kalıntılarına ulaşıldığı bilgisini verdi.

Her kimlik tespit çalışmasının 450 dolara mal olduğunu belirten Nestoros, istatistikî bilgiler zemininde, kalıntıların çoğunun gömülmüş olmaması, kötü şartlarda bulunmaları ve üzerinden çok zaman geçmiş olması nedeniyle, yüzde 30-yüzde 40’ının sonuç vermediğini söyledi.

Nestoros, bunun yanı sıra, toprak kalitesinin de kötü olduğunu ve ailelere daha fazla kalıntı verebilmek için, daha fazla kalıntıyı genetik teste göndermek gerektiğini ve çoğu kez, kemik sayısının az olduğunu belirtti.

Habere göre Nestoros, Ekim sonu bağımsız bilim adamlarının adaya geleceğini ve komiteye birtakım faaliyetlerle ilgili önerilerde bulunacağını, bunun yanı sıra, büyük olasılıkla komitenin protokollerini değiştireceğini söyledi.

10 yılda kayıplarla ilgili yalnızca yüzde 30’luk başarı sağlandığını ve yüzde 70’ine hala dokunulmadığını doğrulayan Nestoros, kayıpların tespit edilme şartlarının zorlu olduğunu, bunun, komitenin modeliyle değil, programın yönetiliş biçimiyle alakalı olduğunu kaydetti.

Nestoros, komitenin çok geride olduğunu ve kendisinin, göreve gelmesinden bu yana geçen 18 ayda, hala daha prosedürü inşa etmek için çaba gösterdiğini belirtirken, şu anda verileri dijital ortama aktarma konusunda ilerleme sağlandığını ve belgeleri yeniden tarayarak, olası kazı bölgelerini belirlemeye çalıştıklarını söyledi.

Habere göre Nestoros, kayıplarla ilgili kullandıkları yöntemler hakkında da bilgilendirme yaparken, Arjantin’den getirdikleri bir mekanizmayla çalıştıklarını belirtti.

Nestoros, KKTC Merkezi Cezaevi arkasındaki bölgede daha önce 12 başarısız kazı yapıldığını; geçen yıl komiteye askeri bölge içerisinde kazı yapma izni verildiğini ve şu anda orada kazı çalışmaları yapıldığını söyledi.

KKTC Merkezi Cezaevi arkasındaki bölgeyle ilgili kazılar için ifade veren Kıbrıslı Türk’ün, 2 yıl önce, komite yine bu bölgeye yakın bir yerde kazı çalışmaları yaparken geldiğini ve yanlış yeri kazdıklarını söylediğini belirten Nestoros, askeri bölgeye girebilme durumu olmadığından, zorluk yaşadıklarını kaydetti.

Nestoros, Mustafa Akıncı’nın Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesiyle oluşan olumlu havanın, Kıbrıslı Türklerin Rum kayıplar konusunda bilgi vermesini kolaylaştırdığını belirtirken, Kıbrıslı Türk kayıplar için de aynı havanın oluşması umudunu dile getirdi.

Habere göre Nestoros, Merkezi Cezaevi arkasındaki bölgede 200 kaybın gömülü olduğunu Türkiye’nin söylediğini; ancak komitenin arşivinde, bölgede, Kaymaklı, Kızılay-Kızılbaş ve Yenişehir’den 40 kişinin kaybolduğu verilerinin bulunduğunu söyledi.

Nestoros, 200 kaybın bulunmasının olanaksız olduğunu, kendilerinin 40-50 kişi bulmayı umduklarını ve üçüncü bir bölge bulunduğuna dair bir bilginin de araştırıldığını ifade etti.