Konuyu “Ankara Atina’yı Tahrik Ediyor... Yüksek İşbirliği Konseyi Toplantısı Sonuçları Koşullu... Davutoğlu Kabinesinin Yarısı İle Trakya’ya Gitmek İstiyor” başlık ve spotlarıyla aktaran Fileleftheros, “Ankara, Davutoğlu’nun Atina ziyaretine iki gün kala Atina’nın sabrını sınıyor, sinirlerini bozuyor ve krizin giderilmesine hizmet etmek hedefiyle çağrılan Yüksek İşbirliği Konseyi’nin sonucunu etkiliyor” ifadesini kullandı.

Buna gerekçe olarak Davutoğlu’nun, Yunanistan ziyareti kapsamında, kendisine eşlik edecek bakanlarıyla birlikte Batı Trakya’ya da gitmek istemesini ve Türk savaş gemilerinin Rodos ve Meis adaları arasında 6 Aralık’a kadar sürecek manevra için Ege’ye çıkmalarını gösteren gazete, özetle şunları yazdı:

“Davutoğlu’nun kabinesinin yarısıyla birlikte Trakya’ya gitme niyeti Atina’yı sinirlendirdi. Ardından da bu ziyaretin engellenmesi için iki hükümet arasında çetin bir poker yaşandı.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’ndan kaynaklar ‘Şimdilik, (ziyaret) programda böyle bir şey yok’ vurgusunu yaptı. Ancak basına yansıyan bilgiler, Yunan hükümetinin değişmez taktiğini uygulayarak Trük yetkililerin ziyaret programında bulunmayan Trakya’ya gidişini görmezden geleceğine işaret ediyor.

Aynı bilgilere göre, Davutoğlu’nun Trakya ziyareti, Yüksek İşbirliği Konseyi toplantısının ileri götürmekte olduğu bölgedeki gerilimi düşürme siyasi menfaatini ortadan kaldıracak.

Türk talebi, Ankara’nın gerçek niyeti konusunda yoğun bir kaygı yarattı. Gazeteci Nikos Meletis, Ethnus gazetesindeki haberde şu ifadelere yer verdi: ‘Atina’da Yüksek İşbirliği Konseyi’nin toplanmasına, ikili ticari ve ekonomik ilişkilerdeki momentumu korumak, Doğu Akdeniz’deki gerilimi giderme vanası olması ve Kıbrıs sorunuyla ilgili toplumlararası müzakerelerin başlaması için karar verildi. Barbaros’un Kıbrıs MEB’indeki faaliyetleriyle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarının ihlaline devam ederken Davutoğlu’nun on bakanı ile birlikte Trakya’ya gitmesi, fazladan da öte bir şeydir.’

Haberde, adı verilmeyen diplomatik bir kaynağın, Davutoğlu’nun ziyaretinde resmi ziyaret programının izleneceğini; programda Trakya ziyareti bulunmadığı; Trakya’yı ziyaret eden Türk yetkililerin sıklıkla atıfta bulunduğu gibi özel ziyaret de olmadığı açıklamasına yer verildi.  Aynı kaynak, ihtimal dışı olmamasına rağmen, Yunan hükümetinin açık itirazından sonra Trakya ziyaretinin çok da mümkün olmadığını ancak gerçekleşmesi halinde ortamı dinamitleyeceğini vurguladı.

Erdoğan rejiminin Yunanistan’la ilgili politikasının ana ekseni, Trakya’daki  azınlık meselesini gündeme getirip, Türk liderin kendi ülkesinde, Güneydoğu Avrupa’daki Müslüman nüfusun, hatta Yunanistan gibi ülkelerdeki Müslüman mültecilerin  koruyucusu olarak görünmesidir.

Davutoğlu’nun, başbakan sıfatıyla Trakya’yı ziyaret etmesi, teorik olarak esin babası olduğu yeni -Osmanlı vizyonunun teyit edilmesine ve Türkiye’nin Yunanistan’ın içişlerine müdahalesinin artık resmen de yükselmesine damgasını vuracak.”

OMİRU: “KÜSTAHLIK, SAYGISIZLIK VE YAYILMACILIK GÖSTERGESİ

Yine Fileleftheros, Anastasiadis New York’ta olduğundan Rum Yönetimi Başkanlığı’na da vekalet etmekte olan Meclis Başkanı Yannakis Omiru’nun TC Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Yunanitan ziyareti çerçevesinde Batı Trakya’ya da gitmek istemesini “Türk küstahlığının ve saygısızlığının sınırı yok” şeklinde yorumladığını yazdı.

Gazeteye göre, Yunanistan hükümetinin, Davutoğlu’nun Batı Trakya’yı ziyaret etmek isteğine “doğru tepki göstereceğinden” emin olduğunu söyleyen Omiru, Davutoğlu’nun bu isteğinin “Osmanlı İmparatorluğu’nu yeniden canlandırma mantığında hareket eden Türk devletinin yayılmacılığının göstergesi olduğunu” iddia etti.

Simerini haberi, “Davutoğlu Trakya’ya Gitmek İstiyor... Bütün Kabinesiyle Birlikte Özel Ziyaret Planlıyor” başlığı altında özetledi ve Yunan hükümetinin Davutoğlu’nun bu talebi karşısında şimdilik suskun kaldığını yazdı .