Haravgi gazetesi, İsrail Büyükelçisi Sammy Revel’in, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği “Münhasır Ekonomik Bölgesi” (MEB) içerisindeki “tahriklerini” kınadığını ve bu “tahrikler” nedeniyle İsrail’in herhangi bir askeri müdahalede bulunma durumu olmamasını temenni ettiğini yazdı.
Gazete, ABD Büyükelçisi Cathleen Doherty’nin, Kıbrıs’ın coğrafi konumunun hem avantaj hem tahrik olduğunu ifade ederek, Washington’un, Güney Kıbrıs’ın “MEB”inde sondaj yapma hakkını tanıdığını ve Türkiye’nin bu konudaki tavrının kabul edilemez olduğunu söylediğini kaydetti.
Habere göre Mısır Büyükelçisi Mai Taha Mohamed, ülkeler arasındaki ikili ve üçlü ilişkilere değinerek, enerjiyle ilgili, Güney Kıbrıs’tan Mısır’a gaz taşınmasının yolunu açacak devletler arası iş birliği anlaşmasına yakın olunduğunu belirtti.
Mohamed, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB”indeki faaliyetlerini kınadığını ve durumun, askeri müdahale gerektirecek hale gelmemesini ümit ettiğini; ancak gelirse de her türlü desteği sunmaya hazır olduğunu söyledi.
Yunanistan Büyükelçisi İlias Fotopulos ise, bölgede oluşturulan işbirlikleri aracılığıyla barış ve istikrar sağlanabileceğini; Kıbrıs sorununun “işgal ve istila sorunu” olduğunu ve Atina’nın, adada yeniden birleşme için destek vermeye devam edeceğini kaydetti.
Fotopulos, Jane Holl Lute’un atanmasının ardından, bu kez olumlu sonuç alınacağına inandıklarını, ancak Türkiye’nin de gereken iradeyi göstermesi gerektiğini dile getirdi.
Haberde, İngiliz Yüksek Komiser Vekili Ian Whiting’in de, konuşmasında Brexit’ten bahsederek, AB’nin Brexit’ten zarar görmemesi için ellerinden geleni yaptıklarını ifade ettiği belirtildi.
Whiting, ülkesinin Kıbrıs sorununun çözümünü desteklediğini söyledi ve Lute’un, momentum oluşturarak müzakerelerin yeniden başlamasını sağlamasını temenni etti.