Fileleftheros gazetesi, DİSİ’nin dün akşam seçim toplantısı düzenlediğini ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in de katıldığı toplantıda, DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun, ülkenin Avrupa yönelimini savunduğunu ve “Kıbrıs’ın, Kıbrıslı Türk yurttaşlarla paylaşılan bir ev olduğunu ve Helenizm’in de milliyetleri, ruhları ve kimlikleri olduğunu” vurguladığını yazdı.

Habere göre Neofitu, konuşmasında AKEL’e yüklenerek, Kıbrıslı Türklerin AP seçimine katılmasına saygı duyduğunu; ancak AKEL’in tezini netleştirmesi gerektiğini, zira KKTC’de düzenlediği seçim gezileri ile Güney Kıbrıs’ta düzenlediği seçim gezilerinde farklı konuştuğunu belirtti.

Neofitu, AKEL’in Kıbrıslı Türklere, “bir Kıbrıslı Türk’ün AP milletvekilliğine seçilmesiyle, Kıbrıslı Türklerin toplum olarak AP’da temsil edilmesini ve hatta KKTC’ye uygulanan ambargoların kaldırılmasını başaracağını mı vadettiği” sorusunu yöneltti.

Böyle bir şeyin mümkün olmadığını belirten Neofitu, seçilecek AP milletvekillerinin yalnızca “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni temsil edebileceğini ve herkesin de, bu gerçeğin ayırdına varması gerektiğini söyledi.

Neofitu, AKEL’in Kıbrıslı Türklere, Kıbrıslı Türk adayın AP milletvekilliğine seçilmesi halinde, Türkçe’nin AB’nin resmi dili olacağını vadedip etmediği konusunu da netleştirmesi gerektiğini kaydetti.

Habere göre Neofitu, Türkçe’nin resmi dil olması için Anastasiadis tarafından 2016 yılında talepte bulunulduğunu; ancak Avrupa kurumları tarafından bunun hiçbir zaman onaylanmadığını da anımsattı.

ANASTASİADİS AKEL’İN ELEŞTİRİLERİNE YANIT VERDİ

Öte yandan Alithia gazetesi ise, Anastasiadis’in toplantıda konuşma yaparak, AKEL’in eleştirilerine karşılık kendini savunduğunu yazdı.

Habere göre Anastasiadis, Kıbrıs sorunundaki icraatlarıyla ilgili eleştirilere karşılık; Türkiye’yi ilk kez kendisinin müzakere masasına oturttuğunu, ilk kez kendisinin Kıbrıs sorununun uluslararası boyutunu ana konulardan biri olarak masaya koyduğunu ve ilk kez kendisinin Crans Montana’da Türkiye’nin siyasi iradesiyle var olacağı bir konferans yapılmasının önkoşullarını oluşturduğunu savundu.

Anastasiadis, Türk askerinin varlığını, garantilerin yenilenme hakkıyla birlikte 10-15 yıl devam edeceği bir çözümü ve merkezi hükümetteki veya kurumsal organlardaki her kararda Kıbrıslı Türklerin olumlu oyunu kabul etmesinin istendiğini; böylelikle de, yaşayabilir bir çözüm perspektifi oluşacağını düşünenler olduğunu belirtti.

Habere göre Anastasiadis AKEL’e, “Kıbrıslı Türk yurttaşlarımız ve onları kontrol eden Türkiye bu kadar uzlaşıcıysa, neden ilerici Kıbrıslı Türk Talat döneminde 4 yıl boyunca yaptıkları müzakerelerde ve 5 yıllık iktidar döneminde Kıbrıs sorununu çözemediler?” sorusunu da yöneltti.