Alithia gazetesi ve diğer gazeteler, Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis ile Enerji, Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakanı Yorgos Lakkotripis’in açıklamalarının yanı sıra ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Enerji İşleri Koordinatörü ve Özel Temsilci Vekili Amos J. Hochstein’in dün Güney Kıbrıs’ta gerçekleştirdiği temaslarına yer verdi.

HRİSTODULİDİS

Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, dün devlet radyosu RIK’e yaptığı özel açıklamada, doğal gaz konusunun müzakerelerde ele alınmasının sözkonusu olmadığını ifade etti.

Habere göre, hükümetin, Amerikalılardan hidrokarbon konusunun Kıbrıs sorununun görüşülmesi çerçevesinde ele alınmasının baskı veya teşvik gördüğü şeklindeki bir soru üzerine, Hristodulidis, böylesi bir konuda bazı kişilerden baskı görmediklerini söyledi.

Hristodulidis, gerek Türk yetkililerinin, gerekse konuya ilgi duyan başka kişilerin kamu oyu önünde yapmış olduklarını açıklamaları takip ettiklerini belirtti ve hidrokarbon konusunun, ayrı bir konu olarak, müzakere masasında ele alınmasının söz konusu olmadığını ifade etti.

Nikos Hristodulidis, “Kıbrıs Cumhuriyeti doğal kaynaklarının-ki müzakereler içerisinde her zaman görüş birliğidir- merkezi hükümete ait olduğunu ve çözümden sonra da belirli kriterlerle gereksinimler temelinde  dağıtılacağını” belirtti.

Hristodulidis, açıklamasında ayrıca Kıbrıs sorunuyla meşgul olan bir kişinin müzakerelerde, bunca yıldır ne görüşüldüğünü gördüğünü, her zaman için en kolay ve çabuk görüş birliğinin, “devletin doğal kaynaklar konusunun merkezi hükümete aittir” olgusu olduğunu da ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Enerji İşleri Koordinatörü ve Özel Temsilci Vekili Amos J. Hochstein’in Güney Kıbrıs temaslarını da yorumlayan Hristodulidis, Hochstein’in Güney Kıbrıs’ı çok sık ziyaret ettiğini ve çoğu kez gelişinin kamu oyuyla paylaşılmadığını söyledi.

Hristodulidis, bölge ülkeleri arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesinin kendi arzularının ötesinde, gerek ABD, gerekse AB’nin de bu konuya olumlu yaklaştığını belirtti.

LAKKOTRİPİS

Rum Enerji, Ticaret, Sanayi ve Turizm Bakanı Yorgos Lakkotripis, ABD’nin, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakere masasına doğal gaz konusunu koymak istediği şeklindeki bilgilerin sorulması üzerine “kesinlikle hayır” yanıtını verdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Enerji İşleri Koordinatörü ve Özel Temsilci Vekili Amos J. Hochstein ile görüşmesinin ardından açıklama yapan Lakkotripis, Kıbrıs sorununa ilişkin görüşmeler konusunun tamamen ayrı bir konu olduğunu ve enerji konularıyla alakalı olmadığını açıkça ifade ettiklerini belirtti.

Lakkotripis, “doğal zenginlik konusu, mutlak bir şekilde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yetkisindedir ve öyle de kalacak” ifadesini kullandı.

Amerikalıların, gerilimin azaltılması yönteminin bulunması konusunu ortaya koyduklarını belirten Lakkotripis, kendi yanıtlarının ise, “bu yöntemlerin bulunması ve Türk ‘meydan okumalarından’ başka bir şey olmayan bu gerilimin nedenine seslenilmesi gerektiği” şeklinde olduğunu söyledi.

Lakkotripis, Hochstein ile temasları konusunda ise ABD’nin Güney Kıbrıs’ın egemenlik haklarına destek de belirttiğini ifade etti.

Görüşmede, Rum Yönetimi’nin gerek araştırma programı, gerekse adanın doğal kaynaklarından faydalanılmasına ilişkin planlamalarını ele aldıklarını söyleyen Lakkotripis, Türk “meydan okumalarını” da görüştüklerini belirtti.

“Noble Energy” şirketinin,“Afrodit” olarak adlandırılan doğal gaz yatağındaki doğal gaz miktarının, Güney Kıbrıs’ta bir sıvılaştırma terminali kurulması için yeterli olmadığı şeklindeki açıklamasının anımsatılması üzerine Lakkotripis, Noble şirketinin, niyetlerini ortaya koymayı arzuladığı yöntemin bu olmadığı şeklinde açıklama yaptığı belirtti.

Lakkotripis, kendisinin geçmişte de ifade ettiği gibi, tüm ihtimallere hazır olabilmek için doğal gazdan faydalanılmasına ilişkin olarak önlerinde bulunan tüm seçeneklere baktıklarını söyledi.

ENI şirketinin araştırma programının gelişim halinde olduğunu, birkaç hafta içerisinde ilk sonuçları alacaklarını söyleyen Lakkotripis, sonuçların alınmasıyla birlikte Güney Kıbrıs’ın sahip olduğu rezervler konusunda net bir görüntüye sahip olacaklarını ifade etti. 

GÜNEY KIBRIS’TAN AĞIZ YOKLAMALARINA KIRMIZI IŞIK

Fileleftheros gazetesi, “Güney Kıbrıs’tan Ağız Yoklamalara Kırmızı Işıl-Enerji Konularındaki Amerikan Yetkilisinin Temasları” başlıklı haberinde, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in, doğal gaz gelişmelerine ilişkin krizin yatıştırılmasıyla alakalı fikirler üzerindeki Amerikan ağız yoklamalarının tamamlanmasından hemen önce bunları ret ettiğini yazdı.

Bu görevi (ağız yoklama) ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Enerji İşleri Koordinatörü ve Özel Temsilci Vekili Amos J. Hochstein’in yerine getirdiğini yazan gazete, Hochstein’in dün Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ve Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis ile ayrı ayrı görüştüğünü belirtti.

Gazete, Güney Kıbrıs’taki ABD Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamaya dayanarak, Hochstein’in ayrıca enerji konusundaki uzmanlar ve sektör temsilcileriyle de bir araya geldiğini yazdı.

Habere göre, açıklamada, Hochstein’in bir günlük ziyaretinin, ABD’nin enerji ihracatından enerji ithalatı değişikliğindeki tecrübesine odaklandığı da belirtildi.

Gazete aynı haberi içerisinde, Amerikalı yetkilinin “Foreign Policy” dergisinde yer alan açıklamasında, “ABD’nin Güney Kıbrıs’ın kendi suları içerisinde enerji araştırması yapma hakkını desteklediği” ve  “Türkiye’nin, doğal kaynaklara ilişkin ortaya çıkan anlaşmazlığı çözmek için şiddeti değil diplomasiyi kullanacağına inandığı” yönünde ifadelerinin yer aldığını yazdı.

PARTİLER HÜKÜMETE YÜKLENDİ   

Fileleftheros gazetesine göre, Rum siyasi partiler, ABD’nin, doğal gaz konusunun eklenmesiyle müzakerelerin yeniden başlaması reçetesini aradığı şeklindeki bilgiler ve ABD’nin Güney Kıbrıs Büyükelçisi  John Koenig’in “MEB’ndeki kaynakları değerlendirme hakkını tanıdığını ve bu kaynakların bütünlüklü bir çözüm çerçevesinde adil olarak paylaştırılması gerektiğine inandığı” yönündeki açıklamalarından dolayı Rum Hükümeti’ne yüklendi.

DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, yaptığı açıklamada, hükümete ve Anastasiadis’e yüklenerek, Anastastasiadis’i, doğal gazı müzakerelerin bir parçası olarak indirgenmesi şeklindeki Türkiye’nin tuzağına düşmeyeceği konusunda halka teminat vermeye çağırdı.

KS EDEK ise hükümetin, Amerikan Büyükelçisi Koenig’e kati bir yanıt vermesini istedi ve denizaltı zenginliğinin, “Kıbrıs devletine ait olduğunu ve işgal sürdükçe doğal gazın paylaşımının söz konusu olmadığını” savundu.

Rum Çevreciler ve Ekologlar Hareketi ise açıklamasında, Koenig’in açıklamalarından dolayı duyduğu endişeyi dile getirdi ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in tutumunu netleştirmesi ve sivil örgütlere bilgi vermesi gerektiğini ifade etti.

Vatandaşlar İttifakı ise açıklamasında, Rum Yönetimi’nin, Amerikan Büyükelçisi’ne yönelik açıklamasının “derhal ve net” olması gerektiğini belirtirken; hükümete, hidrokarbon konusunun müzakereler gündemine girmesinin söz konusu olmadığını netleştirmesi çağrısında bulundu.

THEOHARUS AZERBAYCAN VE TÜRKİYE KONUSUNDA ARAŞTIRMA TALEP ETTİ

Simerini gazetesine göre, DİSİ Avrupa Parlamentosu üyesi Eleni Theoharus, AB’nin Bölgesel Politika ve Genişleme Komiseri Johannes Hahn ve diğer AB kurumları yetkililerine birer mektup göndererek, Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’i içerisinde kullanacağı iddia edilen platform elde etmek için Azerbaycan ile imzaladığı anlaşmayı ve bir yıl önce Romen platformunun kullanılmasını şikayet etti. Theoharus, gönderdiği mektupta konunun araştırılmasını istedi.

ROMEN PLATORM KONUSUNDA YANLIŞ ALARM

Fileleftheros gazetesi, Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ın dün İskenderun Limanı’ndan Kıbrıs’ın güneyine hareket eden küçük bir platformun bulunduğu şeklindeki bilgiler üzerine alarma geçtiğini yazdı.

Söz konusu platformun, GCP Vegas tarafından taşındığını ve izlediği güzergahın Mağusa Limanı’na veya Barbaros gemisinin araştırma yaptığı bölgeye yöneldiğini yazan gazete, eski teknolojiye sahip ve de olanakları kısıtlı olan platformun daha sonra Limasol Limanı’na yöneldiğinin anlaşıldığını belirtti.

Güney Kıbrıs ve Yunanistan hükümetleri arasında, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras düzeyinde telefon görüşmesi yapıldığı bilgisine ulaşıldığını yazan gazete, Sonnat şirketinin Türkiye’ye söz konusu platformu kiraladığını, kira sözleşmesinin bitmesiyle birlikte bunun tamir için Limasol Limanı’na götürüleceğini belirtti.  

Politis gazetesi “Yunan Medyası Platform Gördü” başlığıyla verdiği haberinde, Yunan medyası tarafından dün yayımlanan ‘Romen platformunun Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’indeki Türk sondaj çalışmalarına yöneldiği’ şeklindeki söylentilerin yalanlandığını ve hükümetle diğer yetkili kaynakların tamir için Limasol Limanı’na gidecek bir Romen gemisinin söz konusu olduğu şeklinde açıklamalar yaptığını  yazdı.

Söz konusu geminin bakım için cumartesi sabahı Limasol Limanı’na gideceğini yazan gazete, bu uygulamanın, benzeri durumlarda izlenilen alışılageldik bir uygulama olduğunu da belirtti.

Habere göre, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, “Jupiter” tipi gemiyle ilgili “Güney Kıbrıs’ın izniyle tamir için Limasol Limanı’na gidecek bir Romen söz konusu” şeklinde bir açıklama yaptı.

NTV’DE YAYIMLANAN HABERE DE YER VERDİLER
 
Rum basını, NTV kanalının Türk savaş gemisi “Gelibolu”dan yaptığı yayına ve Gelibolu gemisinin, başka bir geminin, 6 deniz milden daha fazla Barbaros gemisine yaklaşmasına izin vermediği şeklindeki habere de yer verdi.

Haberi “Barbaros İle Televizyon Şovu” şeklinde veren Alithia, TRT ekibinin de Gelibolu gemisinde yer aldığını yazdı.

Haberi, Simerini “İhlaller Televizyon Şovu”, Haravgi “Televizyon Yayını”, Fileleftheros “Barbaros’tan Sahnelerle Türklerden Televizyon Şovu” şeklinde yansıttı.