BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin AB’ye, Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinde her şeyin planlandığı gibi gitmesi durumunda müzakerelerdeki açık konuların 2015 sonunda kapanacağı, yeni anayasa hazırlanmasına geçileceği ve Mart ayında referandum düzenleneceğini bildirdiği iddia edildi.

Fileleftheros gazetesi: “Eide: Yeni Anayasaya ve Mart Ayında Referanduma Doğru – AB’ye Çözüm Mesajı – Türkiye Garantiler İçin Geçiş Dönemi İstiyor” başlıkları altında verdiği haberinde, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin Kıbrıs sorununun çözümü konusunda Brüksel’e “aşırı iyimser mesajlar” gönderdiğini iddia etti.

Gazete, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın pazartesi günü Brüksel’e gideceğini, bu ziyaret öncesinde ise Brüksel’le sürekli iletişim halinde olan Eide’nin, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin “aşırı iyimser mesajları” Brüksel’e ilettiğini iddia etti.

Gazete ayrıca, Eide’nin, Türkiye’nin “Bir geçiş dönemi çerçevesinde garantilerin devamı talebini de Brüksel’e resmen ilettiğini” öne sürdü.

Habere göre Eide, Kıbrıs sorununun çözümü sürecinin “geri dönüşü olmadığını ve her şeyin BM’nin planlarına göre gitmesi durumunda açık konuların 2015 sonuna kadar kapanacağını” belirterek, “Bu durumda anayasa uzmanları tarafından yeni anayasanın yazılmaya başlanacağını ve Mart ayında ayrı referandumlarla onaya sunulacağını” iletti.

BM’nin hedefinin bu olduğunu da vurgulayan Eide, anayasanın referandumlarda onaylanması durumunda hemen yürürlüğe gireceğini de ifade etti.

Gazete, Eide’nin ayrıca Brüksel’e, Türkiye’nin “garantilerin, bir geçiş dönemi çerçevesinde korunmasını talep ettiğini de ilettiğini” savunurken, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pazartesi günü Brüksel’de yapacağı temaslar öncesinde Türkiye’nin de bu yöndeki görüşünü resmen AB’ye bildirdiğini öne sürdü.

Eide’nin Brüksel’e, “Türkiye’nin garantilerin korunması talebinin zamanı geldiğinde yeniden değerlendirileceği” görüşünü de ilettiğini savunan gazete, böylelikle Eide’nin “Türkiye’nin geçiş dönemine ilişkin talebinin karşılanması niyetini ortaya koyduğu” yorumunda bulundu.

Habere göre Eide, ayrıca “kendisinin kalıcı sapmaların empoze edilmesini gerekli görmediğini” de vurguladı.

Eide, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Türkiye’deki 1 Kasım seçimlerinin ardından, müzakerelerdeki açık konularda anlaşmaya varma çabası göstereceklerini, hali hazırda bazı özlü anlaşmazlıklar olsa da Akıncı ve Anastasiadis’in bu konuların çözülmesi ve için gerekli yükümlülüklerin bilincinde olduklarını savundu.

Habere göre Eide, “iki liderin vatandaşlık mülkiyet konularında ilerleme sağladıklarını” belirtirken, “toprak konusunda da anlaşmanın da yakın olduğunu” savundu.

TÜRKİYE BAZI GEÇİŞ DÖNEMLERİNİN UZUN OLMASINI İSTİYOR İDDİASI

Gazete, haberinin devamında, Türkiye’nin, Kıbrıs sorununun çözümü durumunda benimsenmesini istediği bazı geçiş dönemlerinin uzun zamana yayılmasını istediğini de iddia etti.

Gazete, Türkiye’nin “temsilcisinin” gerek AB Komisyonu gerekse üye devletlere, “AB normlarından bazı sapmaların benimsenmesinin gerektiği” görüşünü ilettiğini ve buna örnek olarak ise Kıbrıs Rum göçmenlerin yeniden yerleşmesini gösterdiğini öne sürdü.

Habere göre Türkiye, “Kıbrıs sorununun olası çözümü sonrasında oluşacak yeni durumun normalleşmesi için uzun zaman tanınması gerektiğini” belirterek, “AB’ni temel haklarından olan serbest yerleşimden sapma talep etti”.

Gazete Türkiye’nin bu şekilde Kuzey’e yerleşecek Kıbrıslı Rumların sayısını kısıtlamayı hedeflediği iddiasında da bulundu.

AKINCI TEZLERİNİ DEĞİŞTİRDİ İDDİASI

Öte yandan gazete bir diğer haberinde, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın müzakerelerin başında onay verdiği bazı tezlerden süreç içerisinde vazgeçtiğini iddia etti.

Gazete, dört maddede sıraladığı bu tezlerin ilkinin; “üzerinde uzlaşıya varılan Yunan ve Türk vatandaşlarının 4’e1 oranında olması konusu” , ikincisinin; “ilk başta sınırlama olmaksızın geri dönüşe dair müzakereye başlanması ancak sonra Akıncı’nın ‘Kıbrıs Türk oluşturucu devletçiğinde nüfus ve mülkiyet çoğunluğunun olması’ açıklaması yapması, üçüncünün; ‘ilk söz hakkının mal sahibinde olacağı konusunda uzlaşıya varılması ancak Akıncı’nın şu anki kullanıcının haklarını gündeme getirmesi’, son olarak da, çözümden sonra oluşacak devletin adı olarak ‘Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’ isminde uzlaşıya varılması ancak daha sonra Akıncı’nın fikir değiştirmesi sebebiyle bu uzlaşının iptal edilmesi olduğunu savundu.”

Gazete, garantiler konusunun müzakere sürecinin sonuna bırakıldığını, yönetim başlığında da önemli uzlaşılar sağlandığını belirtirken, müzakereciler Özdil Nami ve Andreas Mavroyannis’in tüm uzlaşmazlık noktalarını kayda geçirerek liderlerin 12 Ekim tarihindeki görüşmesinde sunacaklarını yazdı.

Kathimerini gazetesi ise müzakerelere ilişkin haberinde, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin müzakere sürecini hızlandırma çabası olduğunu, aynı zamanda garantör ülkeleri de müzakerelere katmak istediğini iddia etti.

Gazete, Anastasiadis’in New York’ta Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’la yaptığı görüşmede, Eide’nin uluslararası alanda, müzakerelerde olduğundan daha fazla bir ilerlemenin gerçekleştiği izlenimi yaratmaya çalıştığı değerlendirmesinin yapıldığını da öne sürdü.

Gazete ayrıca, Türkiye’nin de beşli konferans gerçekleştirilmesi talebinin olduğunu, bu talebin Türkiye Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu tarafından Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas’a iletilmesine karşın ret yanıtı alındığını da iddia etti.