Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin, Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ve Türkiye’nin AB katılım sürecinin değerlendirildiği İlerleme Raporu’nda, “işgalden doğan sorumluluklarından kendisini beraat ettirmek” Türkiye’nin savunma avukatlığını üstlendiği iddia edildi.

Simerini gazetesi “Eide, Türkiye’nin Avukatı” başlıklı haberinde, Eide’nin Türkiye’nin Kıbrıs sorunundaki sorumluluklarından beraat ettirilmesine “parmağını soktuğu” yorumunda bulundu. İlerleme raporunda Ankara’nın yükümlülüklerine, yaptırımlarla ilgili telkinler olmaksızın, atıfta bulunulduğu belirtildi.

Avrupa Komisyonu’nun, raporda bir yandan Ankara’nın Kıbrıs’tan doğan yükümlülüklerini kayda geçirdiğini, diğer taraftan da Ankara’yı Kıbrıs sorunundaki sorumluluklarından beraat ettirdiğini kaydeden gazete, bugün yayımlanması beklenen raporda, Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözümünü amaçlayan doğrudan müzakereleri ve BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin bu yöndeki çabalarını desteklediğinin belirtildiğini aktardı.

Rum kesiminin Ankara’dan olumlu hareketler beklediğini, komisyonun ise Türkiye’nin tavrının zaten olumlu olduğunu savunduğunu kaydeden gazete, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin bu gidişata yönelik önemli bir rol oynadığına dikkati çekti.

Gazete, Eide’nin “sürecin çözüme çok yakın olduğu, bundan ötürü de ilerleme raporunun, olumsuz gelişmelere meydan verilmemesi için, Kıbrıs sorunu çözüm çabalarına yönelik dikkatli olması gerektiğini savunarak; Türkiye’nin tavrını AB’de göklere çıkardığını” ileri sürdü.

Raporda, Türkiye’nin “Münhasır Ekonomik Bölgeleri” (MEB) içerisinde ikili anlaşmalar yapan bütün devletlerin egemenlik haklarına saygı duyması gerektiğinin ifade edildiğini yazan gazete, öte yandan Ankara’nın, AB’nin Kıbrıs’la ilgili 21 Eylül 2005 tarihli “Karşı Deklarasyo”nun içeriğine uymasının yinelendiğine de işaret etti.

Gazete, raporda, Türkiye’nin Kıbrıs sorununun çözüm çabalarına yönelik desteğinin vurgulandığı gerçek olmakla birlikte, Türkiye’nin 2014 yılının Ekim ayı ve 2015 yılının Nisan ayında, Rum kesiminin tek yanlı olarak ilan ettiği MEB’i içerisindeki hidrokarbonlardan faydalanmasına ilişkin haklarını kuşkuyla karşılayacak şekilde hareket ettiğinin belirtildiğini de aktardı.

Raporda, Türkiye’nin Ek Protokolü uygulamayı ve Rum gemileriyle uçaklarına uyguladığı ambargoyu sonlandırmayı reddetmesinin yer aldığını da yazan gazete, gerek bu konunun, gerek de 21 Eylül 2005 Karşı Deklarasyonu’nda yer alan şeylerin, AB’nin Türkiye’nin Rum kesimiyle olan ilişkilerini normalleştirmesi olarak adlandırdığı şeyle alakalı olduğuna dikkati çekti.

Avrupa Komisyonu’nun, Türkiye’nin yükümlülüklerine uyma ve bunları uygulamaya itiraz etmesini kayda geçirdiğini yazan gazete, komisyonun bu konuyla ilgili ek yaptırımlara ilişkin telkinlerde bulunmaktan ise kaçındığına dikkati çekti.

Bunun Rum kesimi tarafından istenmeyen bir gelişme olduğunu kaydeden gazete, Eide’nin ise bu konunun, Kıbrıs sorununu çözümünü engelleyen önemli bir olumsuz parametreden ibaret olduğunu düşündüğünü ekledi.

Gazete, Türkiye’nin tazminat miktarı olarak Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuran Rumlara ödediği 283 milyon Euro (ki bu gözlem Türkiye için olumlu bir niteliğe sahiptir), Türkiye’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti” aleyhinde Uluslararası Örgütlerde gerçekleştirdiği vetolar, aynı zamanda Türkiye’nin elektronik vize alma başvurusu yapan Rumları “Güney Kıbrıs Rum Yönetimi” vatandaşları olarak kaydolmaya mecbur etmesi konusundaki “ayrımcılığının”da raporda  yer aldığını da ekledi.

Fileleftheros gazetesi ise “Başlıkların Açılması Türkiye’ye Hediye” başlıklı haberinde, Avrupa Komisyonu’nun, İlerleme Raporunda, Rum Yönetimi’nin 2009 yılında tek taraflı olarak dondurduğu dört müzakere başlığının açılmasını önereceğini yazdı.

Gazete, “elde ettiği bilgilere” dayanarak, Avrupa Komisyonu’nun, Rum Yönetimi’nin 2009 yılında tek taraflı olarak dondurduğu Türkiye’ye ait dört müzakere başlığının açılmasına ilişkin girişiminin, raporun tavsiyeleri içerisinde, resmi bir hal almakta olduğunu yazdı.

Gazete, bugün yayımlanacak rapor öncesinde, dün komisyona bağlı komite dairelerinin müdürlerine sunulan öneri metninin, “bahse konu dört başlığın 2016 yılının Mart ayından önce açılmasının ileriye götürülmesi için hazırlık belgeleri sunulacağını ifade etmekte olduğunu” ekledi.

RUM HÜKÜMETİ BEKLEMEDE, PARTİLER TEPKİLİ

Öte yandan gazete, Rum hükümetinin raporun içeriğinin yayımlanmasını beklediğini, partilerin ise raporun içeriğinin dün basında yer almasının akabinde, buna sert tepki gösterdiklerini yazdı.

Partilerin Rum hükümetini bu durumdan sorumlu tuttuklarını kaydeden gazete, ilerleme raporu metninde Türkiye’nin Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak temize çıkarıldığını iddia etti.

Gazeteye göre, Rum Hükümeti Sözcüsü Nikos Hristodulidis, konuyla ilgili açıklamasında, hükümetin belgeyi görmeyi ve buna göre görüş belirtmeyi beklediğini dile getirdi.

Türkiye’nin raporda temize çıkarıldığına dair bilgiler olup olmadığının kendisine sorulması üzerine, bunun henüz Rum Yönetimi’nin elinde mevcut olmayan bir belge olduğunu dile getiren Rum sözcü, Türkiye’nin katılım süreciyle ilgili olarak ise, bunun hükümetler arası bir prosedür olduğunu ve 28 üye devletin de olur görüşüne ihtiyacı olduğunu belirtti.

Rum Yönetimi’nin, Türkiye’nin AB katılım sürecinin ilerlemesini, herhangi başka bir üye devletten çok istediğini ifade eden Hristodulidis, bunun ilerleyebilmesi amacıyla yükümlülüklerini yerine getirmesi için, yalnızca ve yalnızca kendisine kalmış bir şey olduğunu ifade etti.

Gazeteye göre, DİKO partisi açıklamasında, “raporun taslağının bu kadar olumsuz olmasının Kıbrıs sorununda izlenen politikanın başarısızlığının göstermekte olduğunu” ifade ederken, EVRO.KO partisi de “Türkiye’yi Kıbrıs’taki sorumluluklarından beraat ettiren raporun gerçeği katlettiğini ve Avrupalı Rum vatandaşların kurtuluş ve işgalin sonlandırılmasına dair mücadelesini baltaladığını” ileri sürdü.

Çevrecilerin ise komisyonun tavrına “Pontius Pilatus” (Hz. İsa'yı yargılayan mahkemeye başkanlık etmiş ve çarmıha gerilmesi emrini vermiş Yahudi valisi) yakıştırması yaptığını yazan gazete, Vatandaşlar İttifakı ise  “Anastasiadis’in politikası, Türkiye’nin en iyi müttefiki olarak ortaya çıktığı” yorumunda bulunduğunu yazdı.