İtalyan ENI şirketinin Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölgesi’nin güney doğu bölge sınırı yakınlarındaki Mısır Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki hareketlerinin; Rum partilerin, ENI ve Total şirketlerinin jeolojik nedenlerden değil siyasi nedenlerden dolayı Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği “MEB’ini terk ettiği şeklindeki tepkilerinin yeniden canlanmasına yol açtığı belirtildi.

Politis gazetesi, ENI şirketine ait “Saipem 10000” platformunun, Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği MEB yakınlarına geldiği şeklinde Rum basınında dün çıkan haberin ardından durumların, DİKO’nun, ENI şirketinin 11’inci parseli jeolojik nedenlerden değil siyasi nedenlerden dolayı terk ettiği şeklinde açıklama yapmasıyla karıştığını yazdı.

Gazete, gerçekte ENI şirketinin, 11’inci parselle alakası olmadığını, 11’inci parseldeki araştırma ve sondaj hakkına, çabaları  terk etmeyen  Fransız Total şirketinin sahip olduğunu belirtti.

Fransız Total şirketinin, ilk başta sondaj yapılabilir bir yapı bulunmadığı şeklinde bir değerlendirme yapmasına karşın ümidini kaybetmediğini belirten gazete,  Total’in, Nisan ayında yeni araştırmalar için Rum Yönetimi’nden izin aldığını ve şu anda ise araştırma bulgularını incelediğini yazdı.

Habere göre İtalyan-Kore konsorsiyumu ENI-KOGAS şirketi, Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği MEB içerisindeki 2, 3 ve 9’uncu parsellerde araştırma hakkına sahip.

Gazete ayrıca elde ettiği bilgilere dayanarak ENI şirketinin, Mısır MEB’i içerisinde araştırma yapacağı noktanın, 11’inci parsel ile aynı jeolojik yapıya sahip olmadığını, bilgilerin geçerli olması durumunda, sondaj çalışmalarının sonuçlarının 11’inci parseldeki gerçekleri olumlu veya olumsuz etkilemeyeceğini de belirtti.

Habere göre DİKO konu hakkında yaptığı açıklamada, İtalyan ENI şirketinin, neden, Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği MEB’i içerisinde haklarının bulunduğu 11’inci (11’inci parseldeki hak ise Total şirketine ait) parsele komşu olan Mısır MEB’inde sondaj yapacağı sorusunu sordu.

DİKO açıklamasında ayrıca sondaj çalışmalarının ertelenmesini, Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerle bağdaştırırken, bunun Barbaros gemisinin ileri sürülen “işgalinin” yinelenmemesi için verilen bir karşılık olup olmadığı sorusunu sordu.

Rum Çevreciler ve Ekologlar Hareketi ise açıklamasında, Hükümetin, enerjiye ilişkin her hareketi durduran nedenlerin siyasi olmadığı konusunda ikna edici olmadığını belirtti.