Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın Aralık ayında görüşeceği iddia edildi.

Politis gazetesi, “edindiği bilgilere göre” görüşmenin 4 Aralık tarihinde Abu Dabi’de yapılacağını savundu.

Atina’dan gelen bilgilere göre görüşmenin, Birleşik Arap Emirlikleri başkentinde gerçekleştirilecek uluslararası etkinlik çerçevesinde yapılacağını iddia eden gazete, Erdoğan ile Çipras’ın söz konusu etkinliğe katılımlarının Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşme ihtiyacı doğmadan önce planlandığını öne sürdü.

Habere göre görüşmede, Kıbrıs sorunu dışında, “Kıbrıs sorunundaki gelişmelerden kaçınılmaz olarak iyi ya da kötü etkilenen” Türk-Yunan ilişkileri, mülteci meselesi ve Ankara-AB ilişkilerinin ele alınması bekleniyor.

Öte yandan gazete diplomatik kaynakların yaptığı izahata göre Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocas’ın  Kıbrıs sorunundaki tezleriyle ilgili “non paper (belge olmayan belge)”in ilk yayımının ardından iptal edilmediğini ve Kocas’ın tezlerini yansıttığını savundu.

ÇİPRAS: “YUNANİSTAN’IN GÖRÜŞ VE ELE ALMA HAKKININ OLACAĞI TEK KONU GÜVENLİK VE GARANTİLER”

Fileleftheros gazetesi ise Yunanistan Başbakanı Çipras’ın partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, Mont Pelerin’de yaşananlara rağmen Kıbrıs sorununun çözümü için koşulların bulunduğuna dikkat çekti.

“Kıbrıs sorununun ikili değil, adanın kuzey kısmının yasadışı istila ve işgalinden kaynaklanan uluslararası bir sorun olduğunu” iddia eden Çipras, Yunan Hükümeti’nin değişmez milli stratejiyi izleyerek, iki toplumun BM kararları ve “Kıbrıs”ın AB üye ülkesi sıfatı çerçevesinde çözüm bulma çabalarını desteklediğini belirtti.

Yunan  Hükümeti’nin, Rum Hükümetiyle yakın ve daimi iletişim halinde olduğunu ve istişarelerle ilgili gelişmeleri müdahalede bulunmaksızın istediğini ifade eden Çipras, görüş ve ele alma hakkının olacağı tek konunun garantiler ve güvenlik konusunun olduğunu söyledi.

Çipras, ortaya çıkan sonucun Kıbrıs halkının onayına sunulacağını da belirtti.

KOCAS: “KIBRISLILARIN GÜVENLİĞİYLE İLGİLENİYORUZ”

Öte yandan Yunanistan Dışişleri Bakanı Kocas’ın Selanik’te yaptığı bir konuşmada, Kıbrıs sorununun “Türk istilasından ve devam eden işgalden doğdu” iddiasında bulundu.

Kocas, Yunanistan’ın, “üçüncü ülkelerin jeostratejik çıkarlarıyla değil, Kıbrıslıların güvenliğiyle ilgilendiğini” de ifade etti.

SÖZCÜ HRİSTODULİDİS: “YUNANİSTAN’IN TEZİ UÇ DEĞİL”

Öte yandan Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Kıbrıs sorununda Yunanistan’ın Türkiye ile aynı kefeye konması yaklaşımının doğru olmadığını iddia etti.

Atina-Makedonya Haber Ajansı’na (APE-MPE)  açıklamada bulunan Hristodulidis, Yunan Hükümeti’nin olumsuz tutumuna ilişkin konuşmaları kabul etmediğini ifade etti.

İsviçre’deki müzakerelerde anlaşmaya varılanlara uyulsaydı, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras arasında, çoklu konferansın toplanması için “çok somut bir tarihle” ilgili uzlaşının olduğunu savunan Hristodulidis, ilk aşama için Mont Pelerin’e gidilmeden önce toprak kriterleri üzerinde özlü görüşmenin yapılması, bunların sonuçlandırılması, haritaya konması ve aynı zamanda çoklu konferans için bir tarihin verilmesi gerektiği konusunda anlaşmaya varıldığını söyledi.

Yunan Hükümeti’nin uç teze sahip olmadığını öne süren Hristodulidis, Güney Lefkoşa’nın önemli olarak kabul ettiği Atina’nın tezinin, güvenlik ve garantilerle ilgili çoklu konferans öncesinde, başarısızlık olmaması için Atina ile Ankara arasında zeminin hazırlanması gerektiği şeklinde olduğunu savundu.

Hristodulidis, sonuç olarak Yunan Hükümeti’nin yaklaşımının tamamen doğru olduğunu iddia etti.