Fileleftheros’un haberine göre, “Odin Finder” isimli İtalyan araştırma gemisi, önümüzdeki iki ay içerisinde, güzergâh boyunca deniz tabanıyla ilgili verileri kayda geçirmek ve derinlik ölçümleri yapmak için Limasol Limanı’ndan yola çıkacak.

Hedefin, deniz altı kablosunun nihai rotasının, deniz tabanının oluşumuna göre çizilmesi olduğunu yazan gazete, bahse konu elektrik kablosunun geçmesi planlanan bölgede, hali hazırda deniz altına döşenip, çalışmakta olan yaklaşık 35 telekomünikasyon kablosu bulunduğunu kaydetti.

Buna eş zamanlı olarak, gerekli çevre çalışması ile teferruatlı teknik incelemenin de başlayacağını yazan gazete, kablonun bazı noktalarda çok derin yerlerden geçeceğini aktardı.

Kablonun, bu koşullara yanıt vermek üzere tasarlandığını kaydeden gazete, kablonun her metresinin yaklaşık 60 kilo olacağını ve bunun da toplam ağırlığı 90 bin tonu bulacak bir kablo anlamına geldiğini aktardı.

Kablonun uzunluğunun yaklaşık bin 518 kilometre olacağının hesaplandığını yazan gazete, İsrail ile Güney Kıbrıs’ı bağlayacak kablonun uzunluğunun 329 kilometre olacağını belirtti.

Kablonun döşenmesine 2017’de başlanıp, 2019’da tamamlanmasının beklendiğini ifade eden gazete, ikinci aşamanın ise 2020’de Girit ile Yunanistan’daki Attika bölgesi ve Yunanistan anakarasının bağlanması olacağını yazdı.

Gazete, üçüncü ve son aşamanın ise, Girit ile Güney Kıbrıs arasındaki bağlantının 2022’ye kadar yapılması olduğunu ifade etti.

Kablonun döşenmesinden itibaren, 50 yıl faaliyet gösterebileceğini kaydeden gazete, projenin birinci ve ikinci aşamasının yaklaşık 1,5 milyar Euro’ya mal olmasının beklendiğini ve bunun tamamen “Euroasian Interconnector” organizasyonu tarafından karşılanacağını kaydetti.

Projeyle ilgili araştırmaların AB tarafından finanse edilmesinin onaylandığını da anımsatan gazete, bu projenin, Avrupa Komisyonu’nun büyük önceliğe sahip sınır ötesi projesi olarak, Brüksel’in enerji politikasına dahil olduğuna işaret etti.

Gazete, deniz altına döşenecek kablonun, 2 bin megavat elektrik enerjisi taşıma kapasitesine sahip olacağını da ekledi.

“ENERJİ HARİTASI DEĞİŞİYOR… DAHA AZ KİRLİLİK, DAHA EKONOMİK FATURALAR”

“Euroasian Interconnector Projesi”nin, teferruatlı teknik araştırmalardan ibaret olan, sondan bir önceki ve esaslı aşamaya girmekte olduğunu da kaydeden gazete, projenin hayata geçmesinin, Güney Kıbrıs, İsrail, Yunanistan ve ikinci aşamada da bütün Avrupa için birçok ve önemli avantaja sahip olduğunu kaydetti.

Projenin, Güney Kıbrıs için jeopolitik, aynı zamanda çevresel ve ekonomik avantajlara sahip olduğunu yazan gazete, projenin, daha ucuz elektriğe ve elektrikte daha büyük rekabete yol açacağından ekonomik avantajlara sahip olacağını dile getirdi.

Gazete, projenin Güney Kıbrıs’ta faaliyete geçmesiyle birlikte, yenilenebilir enerji kaynaklarından kesintisiz üretim yapılmasının geliştirilebileceğini, çünkü bunun elektrik sistemi için bir istikrarsızlık unsuru teşkil etmeyeceğini sözlerine ekledi.