FİLELEFTHEROS: “İKİ VERSİYONDA KADİFE AYRILIK”

Kıbrıs’ta son günlerde yeniden tartışma konusu olan iki devlete dayalı çözüm konusuna ilişkin son senaryolar bugün Fileleftheros gazetesinde yer aldı.

Gazete, Türk tarafının Kıbrıs sorununa çözüm bulma sürecindeki hareket ve inisiyatif yokluğunda yeniden gündeme getirilen 2 devletli çözüme dayalı “anlaşmalı-kadife ayrılıkta” toprak iade etmeye hazır olduğunu iddia etti.

“İki Versiyonda Kadife Ayrılık- Kıbrıslı Türkler Otomatik Olarak Avrupa Kimliğini Kaybedecek” başlıklı haberde, Türk tarafının kuzeyde tam egemenlik, deniz ve havada ise ortak idare istediği savunuldu

Kıbrıs sorununda gündem değişikliği çabasının, özellikle geçen yaz Crans Montana’da gerçekleştirilen Kıbrıs konferansının başarısızlığa uğramasının akabinde, Rum kesimindeki başkanlık seçimlerinin öncesinde ortaya çıktığını öne süren gazete, iki devletli çözüm senaryosunun bugünkü bir şey olmadığını ancak Ankara tarafından bu aşamada daha güçlü bir şekilde ortaya konduğunu iddia etti.

Haberde, özellikle Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun kısa zaman önce KKTC’ye gerçekleştirdiği ziyaretle gündeme gelen 2 devlete dayalı çözümün senaryolarının, Kıbrıs sorununa ilişkin çıkmazların sonucu olarak, perde gerisinde ileriye götürülmekte olduğu öne sürüldü.

Bu çözüm şekline ilişkin olarak, farklı başlangıç noktaları ve muhtemelen farklı versiyonlar bulunduğunun açık olduğunu öne süren gazete, Kıbrıs sorunuyla ilgili hareket ve inisiyatif yokluğunda, bunun bugün ele alınacak bir fikir gibi göze çarptığını iddia etti.

Gazete, konunun tarafların gayrı resmi görüşmesinde teferruatlar tartışılmadan ortaya konduğunu ileri sürdü.

Önce KKTC Dışişleri Bakanlığı, daha sonra Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisinde bulunan 6’ncı parseldeki sondaja başlaması dolayısıyla 29 Aralık 2017’da yaptıkları açıklamalarda konuya ilişkin bir dizi meselenin ortaya çıktığı iddia edildi.

Gazete, yapılan ilk açıklamada, iki devlet önerisinin, Türk önerisi olmadığı, bunun başkaları tarafından ortaya konulduğu veya tartışıldığı; Türk tarafının ise buna yalnızca yanıt verdiği ve ilk etapta olumlu göründüğüne vurgu yapıldığına işaret etti.

Türk tarafının iki devlet senaryosuna, Kıbrıs’ın kontrol edilmesine ilişkin stratejik hedefle yaklaşmakta olduğunu iddia eden gazete, bundan ötürü Türk tarafının özellikle de deniz bölgesine ilişkin olarak, tam ayrılık senaryosunu hiç tartışmadığını öne sürdü.

Gazete “uzun lafın kısası, iki devlet çözümüne varılması ihtimalinde, Türk tarafının kuzey bölgede tam egemenliğe sahip olmayı isteyeceğini, denizde ve havada ise ortak idare olacağını” ileri sürdü.

Rum kesiminde ise bu olasılığa ilişkin net bir yaklaşım bulunmadığını kaydeden gazete, bunun ele alınmadığı gibi, resmi bir tercih de teşkil etmediğini kaydetti.

Gazete, zaman zaman çeşitli siyasi ve sosyal içerikli toplantılarda işitilen görüşlerin net olmadığını, aynı zamanda üzerinde çalışılmamış olduğunu ifade etti.

Türk tarafının seçim öncesinde bunu ortaya koymayı tercih etmesinin Rum kesimini düşündürdüğünü kaydeden gazete, Rum kesiminin Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasında ısrar ettiğini belirtti.

Bu arada iki devlet çözümünün ilk kez ön planda olmadığını da kaydeden gazete, anlaşmalı ayrılık senaryosunun ise yüzeysel bir yaklaşım teşkil ettiğini ve bunun bir kez daha stratejik Türk hedefleriyle planlamalarını göz önüne almadığını öne sürdü.

Türk tarafının, anlaşmalı ayrılık karşısında toprak iade etmeye hazır olduğuna dair bir izlenim bulunduğunu da öne süren gazete, şu an çıkmaz olduğunu ve çıkışa yönelik en iyi yolun ise, alternatif fikirler ve senaryoların derinlemesine ele alınmasından geçtiğini belirtti.

Gazete, kadife ayrılığın, bir diğer ifadeyle anlaşmalı ayrılığın, çözüm olmadığının açık olduğunu da ekledi.

“KIBRISLI TÜRKLER, VATANDAŞLIĞI VE PASAPORTLARI KAYBEDECEK”

Öte yandan gazete, bu ara başlıkla verdiği haberinde, özellikle iki devlet formülünün benimsenmesi durumunda, çözüm şeklinde hem Avrupa Birliği, hem de muhtemelen Rum Yönetimiyle ortak çıkarlar geliştiren bölge ülkelerinin (İsrail, Mısır, Rusya) de söz sahibi olacaklarını öne sürdü.

Avrupa Birliğiyle ilgili olarak, Kıbrıs’ta ikinci bir devlet meydana getirilmesinin otomatik olarak bunun da AB’ye katılımı anlamına gelmediğine işaret eden gazete, yeni devletin AB’ye katılım arzu etmesi durumunda, başvuru prosedürünü izlemesi gerekeceğini, kriterleri yerine getirdiğinin kararlaştırılması durumunda ise, katılım müzakerelerinin başlayacağını belirtti. 

Kıbrıslı Türklerin yalnızca yeni devletin vatandaşı olacaklarını yazan gazete, Kıbrıslı Türklerin “Kıbrıs Cumhuriyeti” vatandaşlığının, dolayısıyla kimlik ve pasaportlarının geçerli olmayacağının kesin olarak addedildiğini öne sürdü

AB üye devletlerinin çoğunluğunun, kendi sebepleri ve çıkarları yüzünden iki devlet senaryosunu uygun görmediklerini kaydeden gazete, Türkiye’nin bunun aracılığıyla arka kapıdan değil, ön kapıdan Kıbrıs’ta bulunacağını iddia etti.

Öte yandan gazete, böyle bir gelişmenin ayrılıkçı eğilimlerin güçlenmesine ilişkin olarak “oku yaydan çıkaracağını” da öne sürdü.

Politis gazetesi ise “Kıbrıs Sorunu Yine Beklemede” başlıklı yorumsal haberinde, Rum tarafının inisiyatifler ve hareketler olmadan, gelişmeleri beklediğini yazdı.