Rum Savunma Bakanı Hristoforos Fokaidis “Kıbrıs sorununun çözülmesi halinde profesyonel karma ordu kurulacak” dedi.

Fokaidis Fileleftheros’a verdiği özel mülakatta “ülkenin savunma ve güvenliğinden sorumlu bakanlık olarak görevlerinin, Kıbrıs sorunuyla ilgili iyimserlik veya kötümserlik ortamlarından etkilenmediğini, savunma kabiliyetini artırma projelerine devam ettiklerini” söyleyen Fokaidis, 2016 içerisinde kabul edilebilir bir çözümü gündeme getirecek gelişmeler olmasını diledi, özetle şunları ekledi:

“Keşke Kıbrıs Helenizm’ine güvenlik garantisi sağlayacak bir çözüm bulunsa.  Böyle bir gelişme olursa,  elbette uyum sağlamaya hazır olacak ve profesyonel karma ordu kurma yoluna gideceğiz.  Bu orduda askerlik süresi ve mükellef asker olmayacak, sadece profesyonel askerlerden oluşacak.

Olgular, geçmişe nazaran değişti. Bugün tehdit sadece konvansiyonel değildir ve devletten gelmiyor. Bugün devlet dışı hareket eden, asimetrik tehdit ve terör var. Çözümden sonra garanti istemediğimiz kesindir, en azından kendi kendimizi koruyabilecek durumda olmalıyız.

 Çözüm olsun veya olmasın Kıbrıs’ın coğrafyası değişmeyecek. Bu hassas ve karışık bölgede olmaya devam edecek.  Kıbrıs’ın önemli ölçüde artan jeopolitik rolü çözümle birlikte daha da artacak.  Bunları söylerken,  muvazzaf personelimizin endişe etmesi için hiçbir neden olmadığını yinelemek isterim. Çözüm olması halinde hiç kimse işini kaybetmeyecek, dolayısıyla gerçekle alakası olmayan söylentilere kulak asılmamalı.”

Fokaidis RMMO ve Savunma Bakanlığı’nda devam etmekte olan birçok değişiklik bulunduğunu, bunlardan birkaçının; savunma diplomasisinin geliştirilmesi hedefiyle yeni askeri-diplomatik büro kurulması, Savunma, Güvenlik ve Kriz Yönetimi Akademisi olduğunu söyledi.

Hristoforos Fokaidis “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri ilk kez geçen yıl komşu ülkeler ve Avrupa ülkeleriyle savunma anlaşmaları imzaladık” dedi.

“KIBRIS ORDUSU YENİDEN GÜNDEMDE”

Haftalık Kathimerini ise “Kıbrıs Ordusu Kurulması Yine Perde Önünde” başlığıyla aktardığı New York çıkışlı haberinde meselenin, Güney Kıbrıs’ın NATO’ya katılımıyla ilgili komplo teorileri ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in konuyla ilgili tezleri ile yeniden gündeme geldiğini yazdı.

Gazete “Voltaire Network” isimli Rus gazetesinin ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrupa-Asya konuları sorumlusu Victoria Nuland’ın son ziyareti sırasında Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’le NATO konuları ile Güney Kıbrıs-Rusya ilişkilerini konuştuğu yönündeki haberinin, Rum Sözcü Nikos Hristodulidis tarafından 5 Mayıs’ta sözlü açıklamayla yalanlandığını hatırlattı.

Gazete Voltaire Network’un haberinin, on yıllardır Moskova’da görev yapan ve Carter hükümetinin dış politika danışmanı olarak çalışan ve Andreas Papandreu’nun danışmanlığını yapan John Helmer’in 26 Nisan’da kendi web sayfasında yayımladığı bilgilere dayandığını belirtti.

Gerek Helmer’in gerekse Voltaire Network’ün  “Washington, bugüne kadar tarafsız olan Ada’nın Atlantik Paktı’na (NATO) katılımını desteklemeye zorlamak hedefiyle Anastaiadis’e şantaj yapıyor görünüyor” ifadesine yer vererek Anastasiadis’e şantajın, Anastasiadis’in eski ortağı Avukat Theofanis Filippu’nun, Leonid Lebedev isimli Rus milyarder ve politikacının da karıştığı ABD’deki bir davaya müdahiliyetiyle alakalı olduğu kaydetti.

Helmer’in Ukrayna ayaklanması döneminden beridir yazdığı yazılarında; Victoria Nuland’ı Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs’a komplolara karıştırdığını kaydeden gazeteye göre Helmer, 5 Temmuz 2015’te  Nuland’ın Çipras hükümetine yönelik Amerikan darbesi örgütlediğini, bu yıl da Türkiye’nin İran’a ambargoyu kırdığını bilen bir  İranlı çiftin Florida’da tutuklanmasıyla TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, bu yıl da Lebedev davasıyla ilgili Anastasiadis’e şantaj yaptığını yazdı.

Yunan Dışişleri Bakanlığı’na Nikos Kocas’ın gelmesinden ve Kıbrıs’taki garantiler varken çözüm olamayacağını dillendirmesinden sonra güvenlik konusunun yeniden canlandığını, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun, da İstanbul ziyareti sonrasında Kocas’ın garantiler ve güvenlik konularında çok önemli işler yaptığını açıkladığını hatırlatan gazete, o dönemde Anastasiadis hükümetinin, Türk tepkilerini ölçmeye çalıştığını yazdı.

Rum Yönetimi’nin, “Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye arasında yeni bir üçlü ittifak anlaşması yapılması ve bu şekilde Garanti ve İttifak Anlaşmaları’nın tasfiye edilmesini” önerdiği de hatırlatılan haberde özetle şöyle devam etti:

“Garantiler ve güvenlik konusu hem üç garantörü ilgilendiren bir konudur hem de Kıbrıs sorununda en son, çok taraflı konferans niteliğinde ele alınacak. Garantiler başlığı teoride müzakere konusu olmasa da liderler arası görüşmelerde Federal Kıbrıs Ordusu olması konusunu görüştü. Kıbrıs’ın AB üyesi olması ve bu sıfatla yükümlülüklerini yerine getirmesi ve MEB’ini koruyabilecek durumda olması gerekçesiyle bu mesele, Kıbrıs sorununun iç yönü olarak ele alındı. Kıbrıs bu şekilde taleplerinden biri olan Ada’nın askersizleştirilmesi (polis ve liman polisi haricinde) tezini de terk etmiş oldu.

Mustafa Akıncı’nın da ilke olarak, Kıbrıs ordusu kurulmasını kabul ettiği yönünde de, Kıbrıs’ın AB üyesi olarak sorumluluklarını yerine getirme zorunluluğu dolayısıyla konunun kısa süre önce BM yetkilileriyle de görüşüldüğü yönünde bilgiler de var.

Bu mesele ilk önce Kıbrıs Rum tarafınca 2004 referandumu öncesinde gündeme getirildi,  zamanın BM yetkilisi de ‘AB Kıbrıs ordusu olmadan da varlığını sürdürebilir’ cevabını vermişti. Teoride, aynı cevap bugün de geçerli.

Kıbrıs MEB’inin korunması argümanı da ancak Kıbrıs Lübnan tarafından tehdit edilirse geçerli olabilir. Tehdit Türkiye olsa göğüslemeye herhangi bir Kıbrıs ordusu yetmeyeceği gibi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin federal yapısı da böyle bir ordunun harekete geçmesine olanak tanımaz.”