İngiltere’nin, AB’nin Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” (MEB) içerisindeki Türk faaliyetleriyle ilgili BM’ye yönelik notasını, gerilime ve BM’nin iyi niyet misyonlarında karışıklığa neden olmaktan kaçınmak için “engellediği” izahatında bulunduğu haber verildi.

Simerini gazetesi Rum Haber Ajansı’na (KİPE) konuşan İngiltere Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nün, “Birleşik Krallık AB’nin BM’ye yönelik notasını desteklemedi, çünkü BM’nin çözüm görüşmeleri hizmetinde karışıklığa ve gerilimlere neden olma tehlikesi barındıran alışılmadık bir prosedürdü” dediğini aktardı.

Sözcü, Birleşik Krallığın, gerilimleri azaltma ve tarafları çözüm görüşmelerine devam etmeleri için cesaretlendirmeyi istediğini de söyledi.

Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB”indeki gelişmeler konusuna da değinen Sözcü, Londra’nın Güney Kıbrıs’ın MEB’indeki maden stoklarını değerlendirme yönündeki egemenlik haklarını tanıdığını vurgulayarak, bu tür kaynakların Kıbrıs’taki tüm toplumların yararına değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de araştırma faaliyetleri yapacağına dair açıklamasının gerilimlere neden olduğunu ve bundan üzüntü duyduklarını söyleyen Sözcü, Tüm tarafları, kışkırtıcı eylemlerden ve açıklamalardan kaçınmaya çağırdı.

Olayın, bütünlüklü çözümün öneminin altını çizdiğin de belirten Sözcü, çözüm görüşmelerinin mümkün olan en kısa sürede devam etmesi yönündeki umudunu dile getirdi.

Sözcü, BM’nin kalıcı bir çözümü kolaylaştırma çabalarını desteklediğini de belirtti.

İngiliz Sözcü’nün açıklaması diğer gazetelerde şu başlıklarla yer aldı:

Alithia: “Britanya’dan İzahatlar”

Fileleftheros:  “ ‘Gerilimleri Azaltmak İçin’ Notayı Bloke Ettiler ”

Haravgi: “Gerekçe Gerilime Neden Olmaktan Kaçınmak”

Politis: “Tanınıyor Ancak Görüşmeler… İngiltere Hükümeti Tutumunu Nasıl Açıklıyor”

FRANSA’DAN DESTEK

Paris’in Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisindeki doğal kaynaklarından yararlanmasına destek belirtirken, Türk “kışkırtmalarına” ilişkin endişelerin dile getirdiği bildirildi.

Simerini gazetesine göre Fransa Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Christian Masset, Paris’te bulunan Rum mevkidaşı Aleksandros Zinon ile yaptığı görüşmede, Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB”i içerisindeki doğal kaynaklardan istifadenin “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin geri alınamaz hakkı” olduğu yönündeki ülkesinin pozisyonunu dile getirdi.

Gerilimler yaratılmasına ilişkin endişelerini de dile getiren Masset, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik görüşmelerin yeniden başlaması için güvenin yeniden sağlanmasının gerekliliğine vurgu yaparak, Fransa’nın Türkiye’ye bu mesajı verdiğini belirtti.

Gazete görüşmede iki ülke arasındaki ilişkiler, geniş bölgedeki gelişmeler ve Suriye ile Irak’taki durumun da ele alındığını kaydetti.

YUNAN PARTİLERİNDEN ELEŞTİRİLER

Öte yandan Yunan partilerinden bazılarının Türkiye’nin “son zamanlardaki tutumuyla ilgili” eleştirilerde bulunduğu belirtildi.

Haravgi gazetesine göre, Yunanistan Komünist Partisi Avrupa Parlamentosu grubunun, Türkiye’nin Kıbrıs sorunundaki “saldırganlığı” ve Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB’ini tehlikeli bir şekilde sorgulamasının” Kıbrıs halkına karşı meydan okuma olduğunu, Türk “istila ve işgalinin” oldu bittilerini ebedileştirme mantığında hareket ettiğini ve tehlikelere neden olduğunu savundu.

AB’nin bu konudaki tutumunun, onu Kıbrıs halkının koruyucusu olarak gösterenleri yalanladığını savunan grup, doğalgazın Kıbrıs sorununun çözümünde bir “araç” olacağı yönündeki savları da yalanlandığını öne sürdü.

Yunan Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) partisi Başkanı Aleksis Çipras ise Türkiye’nin iki savaş gemisinin katılımıyla Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB” ve kıta sahanlığı bölgesinde araştırma yapma kararının, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarının kabul edilmez bir şekilde ihlalini teşkil ettiğini” savundu.

Bu meydan okumanın Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik BM himayesindeki diyalog sürecini sabote etme hedefi taşıdığını, ayrıca bölgedeki kolay tutuşan durumu hali hazırda sabote ettiğini savunan Çipras, “Türkiye yangına körükle gidiyor” ifadelerini kullandı.