KKTC’deki eski Rum taşınmaz mallarının yüzde 1.83’ünün gerçek sahiplerinin kimler olduğuna ilişkin karmaşa yaşandığı, konunun Rum Meclisi Göçmenler Komitesi’nde yeniden gündeme geldiği aktarıldı.

Fileleftheros gazetesi: “İşgal Bölgelerindeki Taşınmazların Yüzde 20’si Kimseye Ait Değil” başlığı altında verdiği haberinde, KKTC’deki eski Kıbrıslı Rum taşınmazlarının yüzde 20’sine yakınının hiçbir kimse tarafından sahiplenilmediği, buna karşın yüzde 1.83’lük bir kısmının ise birden fazla kişi tarafından sahiplenilmesinden ötürü sorunlar yaşandığını yazdı.

Habere göre Rum Meclisi Göçmenler Komitesi’nde KKTC’deki eski Rum taşınmazları konusu ele alındı.

Rum Tapu Dairesi’nin komitedeki temsilcisi Luiza Malai yaptığı konuşmada, KKTC’deki taşınmazların yüzde 19,81’inin, yani 91 bin 200’ünün kimlere ait olduğunun bilinmediğini ve bu taşınmazların büyük olasılıkla, Rum Tapu Dairesi’ne bildirimde buluma gereği duymayan Kıbrıslı Türkler olduklarını iddia etti.

KKTC’de bulunan ve birden fazla Kıbrıslı Rum tarafından talip olunan taşınmazların oranının yüzde 1,83 olduğunu, bunlardan 3 bin 138’inin Girne, 5 bin 275’inin ise Gazimağusa’da bulunduklarını ifade eden Malai, bu tür taşınmazların gerçek sahiplerinin belirlenmesinde zorluklar yaşadıklarını vurguladı.

Sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” arşivlerinin 1974 sonrasında KKTC’de kaldığını savunan Malai, birden fazla talibi olan taşınmazların bazılarında talep sahiplerinin KKTC’den belge alıp gelerek Rum Tapu Dairesi’nin bu belgeleri tanıması talebinde bulunduklarını ifade etti.

Malai, bu belgeleri getirenlerden, söz konusu belgenin geçerliliği konusunda mahkeme kararı talep ettiklerini ve KKTC’nin belgesinin geçerli sayılması yönünden kendilerine mahkeme kararının da sunulduğunu belirterek, tüm bunlara karşın belgeyi kabul etmeyerek Rum Başsavcılığından görüş talep ettiklerini vurguladı.   

Haberde, aynı taşınmazda birden fazla talebin olmasının sebepleri arasında yalan beyanda bulunma veya daha önceden satılmış bir taşınmazın tapularının varisler tarafından bulunarak hak talep etmesi gibi unsurların olduğu vurgulandı.