Alithia gazetesi, diplomatlar ve siyasetçiler arasında, ABD’nin sondajdan çıkacak sonuçlara göre hareket ederek, Kıbrıs sorununun çözümü yönünde kararlılıkla adım atacağı ve Doğu Akdeniz’deki yer altı zenginliğinin, Batı’nın menfaatine olacak çerçevede en iyi şekilde değerlendirilmesi için, Kıbrıs sorununun çözülmesinin önkoşul olduğu düşüncesinin hakim olduğunu yazdı.

10’uncu parselin siyasi açıdan teşvik edici sonuçlar doğurmaması durumunda, Kıbrıs sorunundaki inisiyatiflerin, mevcut prosedürlere bırakılacağını ve ABD’nin ayrıca ilgisinden yoksun kalacağını kaydeden gazete, Amerikalılar kadar Kıbrıs Türk tarafı ile BM’nin de bu sonuçları beklediğini belirtti.

Gazete, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs sorunu için atadığı geçici danışman Jane Holle Lute’un temaslarının Ocak ayına ertelenmesinin de, bu sebepten kaynaklandığını öne sürdü.

Öte yandan Kathimerini gazetesi de, Rum Yönetimi’nin 3’üncü parseldeki hareketlerle ilgili, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ikinci sondaj gemisini satın aldıklarını açıklamasının ardından teyakkuza geçtiğini yazdı.

Gazete, Çavuşoğlu’nun açıklamalarının Rum Yönetimi’ni düşündürdüğünü ve öncelikli hedefin, sözde Münhasır Ekonomik Bölgenin ve Türkiye’nin hakkı olduğunu açıkladığı parsellerin korunması olduğunu kaydetti.