Fileleleftheros gazetesi “Barbaros’u Bekleyerek- Ankara Lefkoşa’yı Prizde Tutmak İstiyor ve Hemen Harekette Bulunmayacak” başlıklı haberinde, Türkiye’nin, Ada’nın güney deniz bölgesinde, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölge içerisindeki sismik araştırmalar için bölgelerini bağladığını bunun yarın olan  20 Ekim’den 30 Aralık tarihine kadar süreceğini anımsattı.

Gazete, Güney Kıbrıs’ın seslendiği tüm uluslararası oyuncuların, “TC Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’yi hesaplanamayan bir unsur haline dönüştürerek öngörülemeyen” olduğunu ifade ettiklerini ileri sürdü.

Türkiye ile daimi iletişim halinde olan ülkelerin, henüz Türkiye’nin duyurularına ilişkin olarak nasıl hareket edeceğini kestiremediğini savunan gazete, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başkana Ahmet Davutoğlu’nun, niyetlerini gözden geçireceği  ihtimalinin görünmediğini, bununla birlikte tüm belirtilerin, planlamalarını uygulamaya koyacakları yönünde olduğunu, esas sorunun ise bunun ne zaman yapacakları şeklinde olduğunu ileri sürdü.

Gazete öngörülere dayanarak Ankara’nın gerilim ortamını muhafaza etme girişiminde bulunacağını, öncellikle, dün Karpaz’ın kuzey doğusunda hareket eden Barbaros’u gönderme zamanı için Güney Kıbrıs’ı “prizde” tutacağını, böylelikle Güney Kıbrıs’ın, Türk araştırma gemisinin ortaya çıkmasına kadar bekleme konumunda olacağını yazdı.

Yine aynı öngörüler temelinde Barbaros gemisinin bu hafta (açıklanan bölgeye) yollanmayacağını yazan gazete, muhtemelen ileriki haftalarda gönderileceğini de belirtti.

Fileleftheros gazetesi ise, “Barbaros İle Sağlam Sinirler İçin Oyunalar” başlıklı bir başka haberinde, daha önce açıklanan NAVTEX’e göre, Barbaros gemisinin, Kıbrıs’ın güneyine varmasının beklendiğini, Güney Kıbrıs ile İsrail arasında icra edilecek, bu akşam başlayıp yarın ve öbür gün de devam edecek arama-kurtarma tatbikatı nedeniyle de son 48 saatin oldukça kritik olduğuna dikkati çekti.

Alithia gazetesi ise Ankara’nın daha önce açıkladığı NAVTEX tarihinin yarın başlamasına ilişkin haberini ise “Kritik Pazartesi Geldi” başlığıyla aktarırken, tüm gözlerin Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesine çevrildiğini yazdı.

Gazete ayrıca İsrail ve Rusya’nın bölgede yapacağı tatbikatlara da değindi.

Kathimerini gazetesi, “Ankara’nın MEB İçerisindeki Tehlikeli Oyunları” başlıklı haberinde aynı konuya değindi.

Habere göre bir diplomatik kaynak gazeteye yaptığı açıklamada, Türk Hükümeti’nin, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’i içerisinde sismik araştırmalar gerçekleştireceğini ve Barbaros gemisinin, Ada’nın doğu denizine açılacağını belirtti.

GÜNEY KIBRIS’TAN DİPLOMATİK KALKAN 

Kathimerini gazetesi “Lefkoşa Diplomatik Kalkan Oluşturuyor” başlıklı haberinde, Güney Kıbrıs’ın, Ankara’nın 20 Ekim tarihinden itibaren herhangi bir yeni faaliyetini bertaraf edecek diplomatik bir güvenlik kalkanı oluşturma isteği çerçevesinde, iddia edilen Türk “tahrikleri” konusunda, Brüksel, Washington, Londra, Moskova, New York ve bir çok Avrupa başkentini bilgilendirdiğini yazdı.


Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Milono’daki Avrupa-Asya zirvesinde Avrupalı ortakları bilgilendirme fırsatı bulduğunu yazan gazete, Anastasiadis’in, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile de görüştüğünü anımsattı.

Habere göre Anastasiadis, muhataplarına, gerilimle ilgili Türk oyunlarına sürüklenmeyeceğini diğer yandan da şantaj altında müzakere etmesinin mümkün olmadığını net bir şekilde iletti.

MARKULLİ

Rum Dışişleri eski Bakanı Erato Kozaku Markulli ise Mahi gazetesine verdiği söyleşide, Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’ın sözde “MEB’” içerisindeki faaliyetlerini duyurduğu bir dönemde İsrail ve Rusya’nın bölgedeki artan askeri varlığının, tek başına Türkiye’ye yönelik güçlü bir mesaj olduğunu ileri sürdü.

Markulli, Türk “tahriklerine” değinerek ülkedeki siyasi liderliğin tek bir sesle ve kararlılıkla bunları göğüslemesi gerektiğini ifade etti.

Markulli söyleşisinde ayrıca Türkye’nin tavrının herhangi bir anlaşma veya uluslararası hukuk öngörüleriyle bağdaşmadığını, davranışını “korsan ve yasa dışı” olarak nitelendirdi.