Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, bölgedeki ve özellikle Türkiye’deki son gelişmelerin Kıbrıs sorununun çözümünün önemini bir kez daha gösterdiğini ve Türkiye’nin garantörlüğünün sürmesinin sadece Kıbrıslı Rumlar için değil Kıbrıslı Türkler için de olumsuz olacağını iddia etti.

Fileleftheros gazetesine verdiği röportajında Hristodulidis, Türkiye’nin Kıbrıs’a askeri müdahale amacıyla kullandığı 1960 (anayasası) maddelerinin, Kıbrıs sorununun çözümü çerçevesinde yinelenmesinin söz konusu olamayacağını iddia etti.

Hristodulidis, Kıbrıs’ın artık AB üyesi bir ülke olduğunu ve bu unsurla birlikte çözümün bizzat kendi maddelerinin, hem Kıbrıslı Rum, hem de Kıbrıslı Türkler için emniyet supabı olacağını öne sürerek, Türkiye’nin garantörlüğünün  sadece Kıbrıslı Rumlar için değil, yetki alanlarına giren konularda sürekli müdahalede bulunma ihtimali açısından Kıbrıslı Türkler için de olumsuz olacağını savundu.

Türkiye’de yaşanan son gelişmelerin Kıbrıs Rum tarafının garantiler konusundaki tezini güçlendirdiğini iddia eden Hristodulidis, bizzat çözümün içerisinde yer alacak unsurlarla da konunun çözülebileceğine inandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in New York’ta BM Genel Sekreteriyle ortak görüşme gerçekleştirmeleri ihtimalinin sorulması üzerine ise Hristodulidis, Anastasiadis’in 17-18 Eylül tarihlerinde BM Genel Kurulu çalışmalarına katılmak amacıyla New York’ta olacağını ancak şu ana kadar ortak görüşme yönünde bir davet gelmediğini söyledi.

Hristodulidis, BM Genel Kurulu devam ederken böyle bir görüşmenin yapılamayacağını iddia ederken ayrıca böyle bir görüşmenin yapılmasını gerekli kılacak, tıpkı 2016 yılında Davos’ta olduğu gibi, belirli bir görüşme konusu ve hedefin olması gerektiğini öne sürdü.

“Her şeyin, önümüzdeki salı başlayacak yoğunlaştırılmış müzakerelerdeki gelişmelere bağlı olduğunu” da ifade eden Hristodulidis, görüşmelerde 6 müzakere başlığından konuların ele alınacağını vurguladı.

Hristodulidis, bu görüşmelerde bugüne kadar hiç ele alınmamış konularla görüş ayrılıkları bulunan unsurların ele alınmasının ve Akıncı’nın Türkiye ziyareti konusunda kendilerine bilgi aktarmasının da beklendiğini ifade etti.

Toprak ve güvenlik-garantiler konularının da ele alınacağını belirten Hristodulidis, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in Türkiye ziyareti ve Anastasiadis’i telefonla aramasının önemine de dikkat çekti.

Hristodulidis, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin en iyi düzeyde bulunmamasından ötürü Biden’in Kıbrıs sorununda Türkiye’ye baskı yapma imkanlarını sınırladığını savundu.

Hristodulidis söyleşisinde, Mısır ve İsrail’le üçlü zirve konularına da değindi.

Mısır’la üçlü zirvenin Kasım, İsrail’le ise Aralık ayının ilk haftasında yapılacağını ifade eden Hristodulidis, yeni üçlü işbirlikleri kurulması çerçevesinde ise Ürdün Kralı’nın 8 Eylül’de Güney Kıbrıs’a gitmesini beklediklerini belirtti.