Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Anastasiadis hükümetinin Kıbrıs sorunundaki geleneksel diplomasi yöntemini, istenen sonucu vermediği için bıraktığını açıkladı.

Alithia, “Büyük Gerçekler” başlıklı haberinde Hristodulidis’in Lions kulübü tarafından hafta içerisinde düzenlenen “Kıbrıs Sorunu Kritik Kavşakta”  konulu konferansta yaptığı konuşmaya geniş yer verdi.

Rum iç cephesinde bir süredir devam eden “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin (federasyona) dönüşüp dönüşmeyeceği” tartışmasından hayal kırıklığı belirten Hristodulidis, “Dönüşüm, Yönetim başlığına tabidir.  Bir yandan başlığın müzakeresi erozyona uğratılırken öte yandan dönüşümün Kıbrıs sorununun en önemli yönü olduğu söylenemez” vurgusunu yaptı.

Hristodulidis nerelerde uzlaşıldığını, farkların ve var olan özlü anlaşmazlıkların ne kadar daraltıldığını ve prosedürün nasıl ilerlediğini görmek için bütün başlıkların görüşülmesi ve toplu değerlendirme yapılması gerektiğini belirtti.

Anastasiadis’in 2004’teki olguları dikkate alarak müzakerelere ekonomik yön ve  gerçek olguların ortaya konulması konularını da eklediğine dikkat çeken Hristodulidis, ekonomik yönün sadece mülkiyetle alakalı olmadığını, çözümün sürdürülebilirliğinin büyük ölçüde ekonomik yönüne bağlı olacağını, bu nedenle bu konuyu son ana bırakmak istemediklerini anlattı.

Hristodulidis “Kıbrıs sorunu çözülmezse KKTC’nin tanınmayacağını, siyasi açıdan yükseltilmeyeceğini, KKTC’nin –Kıbrıslı Türklerin kimliğine yapacağı bütün etkilerle birlikte- Türkiye’nin ili haline geleceğini” savundu.

Uluslararası düzeyde devletlerin sadece kar-zarar dengesine göre hareket ettiğini, Türkiye’nin Kıbrıs sorununu ancak, menfaati olduğunu hissederse çözeceğini söyleyen Hristodulidis, Türkiye’nin enerji diyaloğuna katılmak istiyorsa Kıbrıs sorununu çözmesi gerektiğini, bu görüşe İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun da katıldığını sözlerine ekledi.