Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin “henüz başlangıç aşamalarında olunduğunu ve tarafların önünde bulunan 40 belgede uzlaşı noktalarının olduğunu” açıkladı.

Politis ve diğer gazeteler, Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerine ilişkin Kıbrıslı Rum ve Türk yetkili ve siyasilerin dün yaptıkları açıklamalara bugünkü haberlerinde geniş yer verdiler.

Politis gazetesi: “Tabu Değil – Burcu Akıncı’nın Garantiler Konusunda Önerilerinden Söz Etti – Temkinli İyimserlik” başlıkları altında verdiği haberinde, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu’nun İngilizce yayın yapan “Cyprus Weekly” gazetesinde dün yer alan açıklamalarına geniş yer verirken, Rum Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodulidis’in önceki gün gerçekleştirilen bir etkinlikteki konuşmasına da yer verdi.

Gazete, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Burcu’yu kastederek, ilk kez bir Kıbrıslı Türk yetkilinin garantiler konusunu görüşmelere dahil eden bir açıklamada bulunduğunu ve Cumhurbaşkanı Akıncı’nın müzakere masasında garantörler olduğu zaman garantilere ilişkin belirli öneriler sunacağını söylediğini yazdı.

Burcu’nun söyleşisinde “yönetim ve güç paylaşımı başlığında, geride birkaç küçük ayrıntı kalmasından ötürü son aşamaya girildiğini, tarafların mülkiyet konusunda da bu oranda bir ilerleme sağlamaları durumunda ortak açıklamalar yapılması kararının alınabileceğini” söylediğini aktaran gazete, Rum Hükümet Sözcüsü Hristodulidis’in de Perşembe gecesi düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada “müzakerelerde sağlanan ilerlemeden” söz ettiğini vurguladı.

“TOPRAK VE MÜLKİYET KONULARINDA İLERLEME VAR”

Habere göre Hristodulidis, müzakerelerin henüz başlangıç aşamasında olduğunu ve tarafların önünde bulunan 40 belgede uzlaşı noktalarının bulunduğunu belirterek “toprak ve mülkiyet konularında da ilerleme kaydedilmekte olduğunu” açıkladı.

Hristodulidis, hiçbir şeyin kapalı kapılar arkasında olmayacağını ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in zamanı geldiğinde halkı ve partileri bilgilendireceğini belirtti.

Serbest dolaşım ve yerleşim haklarının, AB normlarından kalıcı sapmalar olmadan korunması için çaba sarf edildiğini ifade eden Hristodulidis, dönüşümlü başkanlık konusunda ise liderler arasında görüş ayrılığının bulunduğunu vurguladı.

Hristodulidis, müzakere masasında aynı hedefi güden iki liderin olmasının ve çapraz müzakerelerin gerçekleştirilmesinin önemine dikkat çekerek Akıncı’nın, AB’nin ve AB müktesebatının müzakerelerin her alanında etkili olmasını kabul etmesinin ek bir olumlu unsur olduğunu savundu.

Müzakerelerde anlaşmazlıkların olduğunu ancak iki tarafın da nerede uzlaşı nerde uzlaşmazlık olduğunu kabul ediyor olduklarına dikkat çeken Hristodulidis, temkinli iyimserliğin mevcut olduğunu ve beklenen ilerlemenin kaydedilebilmesinde Türkiye’nin olumlu katkı koymasının büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.

“YENİ DEVLET KURULMASI SÖZ KONUSU DEĞİL”

Simerini gazetesi ise, Rum Hükümet Sözcüsü Hristodulidis’in dün Rum Radyo Televizyon Kurumu’nun (RİK) bir radyo programına katılarak, özellikle Hürriyet gazetesinde yer alan haber ve Rum siyasi partilerinin eleştirilerine ilişkin açıklamada bulunduğunu aktardı.

Habere göre Hristodulidis, “yeni devlet kurulmasının söz konusu olmadığını ve bunun müzakerelerin başında, Ortak Açıklama temelinde netleştirildiğini” iddia etti.

Çözüm sonrasında devletin ismine ilişkin olarak da Hristodulidis, “isim konusunun görüşülmediğini, müzakerelerin sonunda ve önemli derecede ilerleme kaydedilmesi durumunda görüşülecek konular arasında olduğunu” belirterek “devletin ismine dair fazla bir seçenek yok. O noktaya vardığımızda göreceğiz. Şu anda hedefimiz, bu tür konuları görüşmemize imkan sağlayacak ilerlemeyi kaydetmektir” şeklinde konuştu.

Hristodulidis, belirli bir ilerleme sağlanması durumunda Anastasiadis’in bunu ilk açıklayan olacağını da vurguladı.

Güney Kıbrıs’ın doğal gaz arama-çıkarma çalışmalarını müzakereler sebebiyle durdurduğu şeklindeki iddiaları da yanıtlayan Hristodulidis, “bunun doğru olmadığını, herkesin bu konuda (doğal gaz) yaşanan gelişmeleri, karşılıklı ziyaretleri gördüğünü ve bildiğini” ifade etti.

Hristodulidis, “garantili çoğunluğun da söz konusu olmadığını ve müzakere masasında, haritalar dışında, garantiler konusunun da dahil olduğu tüm konularda görüş alış verişinde bulunulduğunu” vurguladı.

Hristodulidis: “2015 yılında, AB üyesi bir ülkede, garantilerden bahsettiğimizde, bu konudaki görüşmenin asıl hedefinin bu tip çağa uymayan uygulamaların kaldırılması olduğunu anlamalısınız” şeklinde konuştu.

ANASTASİADİS-PARTİLER ÇEKİŞMESİ SÜRÜYOR

Fileleftheros gazetesi ise konuya ilişkin haberlerini: “Garantiler Tabu Değil – Ağır Suçlamalarla Fikir Ayrılığı” başlıkları altında verirken, bazı Rum siyasi partilerinin Anastasiadis’e yönelik sert eleştirilerinin dün de devam ettiğini, bu eleştirilere Anastasiadis’in sözcüsü tarafından yapılan yazılı açıklamayla yanıt verildiğini yazdı.

Habere göre DİKO partisinden dün yapılan yeni açıklamada, Anastasiadis’in Rum halkından “Kıbrıs Cumhuriyetini ve devleti ortadan kaldırmak için müzakere etme yetkisi almadığı” belirtilerek Anastasiadis’in hemen kamuoyuna açıklama yapması gerektiği savunuldu.

EDEK partisinin açıklamasında da “müzakere masasında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dağılmasının ve yeni bir konfederasyonun kurulmasının müzakere edildiği” iddia edilirken, Rum Ekolgolar ve Çevreciler Hareketi ise “gelişmeler ışında Ulusal Konseyin toplanması gerektiğini” iddia etti.

Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas ise Anastasiadis’e müzakere masasında görüşülen belgeleri tüm Ulusal Konsey üyelerine vermesi çağrısında bulundu.

DİSİ’den yapılan açıklamada ise “bazıları Kıbrıs sorununun çözümü çabalarında bilerek sorun yaratmak istiyor” denilerek Anastasiadis’in henüz geçtiğimiz hafta siyasi partileri bilgilendirdiği ve soruları yanıtladığı ifade edildi.

Öte yandan Rum Başkanlık Sarayı Sözcüsü Viktoras Papadopulos tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, Rum siyasi partilerinin bu tepkilerinin seçim öncesi politikalar çerçevesinde olduğu ve Anastasiadis’in “Kıbrıs Rum halkının kalıcı, fonksiyonel ve AB normlarıyla tam olarak uyumlu bir çözümden elde edeceği faydaları, seçim ve partisel çıkarlar hedefleyenler uğruna feda etmeyeceği” vurgulandı.