Simerini özel röportaj yaptığı Hristodulidis’e müzakereler başlamadan, Türkiye’nin Navtex’i yinelemeyeceğine dair sadece sözlü teyitler alınmış olmasından “duyulan endişeleri” hatırlattı. Rum Sözcü “Ankara’nın MEB’imiz aleyhine meydan okumalarda bulunmayacağına dair yazılı teyit verdiler -BM Genel Sekreteri’nin mektubu gibi- diyelim. Sırf yazılı olduğu için Türkiye’yi farklı davranmamaya mecbur edeceklerini garanti eder mi?” diye sordu.

“ÖNEMLİ OLAN BAŞKALARININ DEĞİL BİZİM NE YAPACAĞIMIZDIR”

“Önemli olan başkalarının değil bizim ne yapacağımızdır” vurgusunu yapan ve Türkiye Navtex yayımladığında çok net bir davranış sergilediklerini söyleyen Hristodulidis, faaliyetlerinin hemen sonuç vermemiş olabileceğini ancak tutumlarının not edildiğini söyledi.

Hristodulidis, uluslararası sistemde tezinizin not edilmesinin çok önemli olduğunu, bunun itibarı kuvvetlendirdiğini belirterek “Bir şey olursa, çantada keklik olmadığınızı, müzakerelerden ayrılacağınızı bilirler. Bazı teyitler doğru çıkmazsa –ki bu arzu etmediğimiz bir şeydir- izleyeceğimiz net bir çizgimiz var” dedi.

“MÜZAKERE ETMİYORUM DEMEK KOLAY...”

“Müzakere etmiyorum demek, şartlar, gerçekleşemeyeceğini bildiğiniz talepler ortaya koymak ve bunların arkasına saklanmak çok kolaydır. Hayır, biz öne çıkıyoruz, hareketlerin inisiyatifine sahibiz ve Kıbrıs sorununun çözümü için çalışıyoruz” da diyen Sözcü ilkelerle ilgili tezleri olduğunu ve Navtex ortaya çıktığında müzakereleri bu nedenle askıya aldıklarını söyledi, şunları ekledi:

“Ekim ayında Navtex’le yaratılan olgular yeniden ortaya çıkarsa Başkan aynı şeyi yapmakta tereddüt etmeyecek, bunu yapacağını herkes biliyor.”

Türk tarafının Kıbrıs sorunundaki tavrını değiştirmeyeceğini de söyleyen Hristodulidis “Uluslararası olgulara yaklaşırken gerçekçi ve soğukkanlı olmamız lazım, romantik değil. Türk tarafı tavrını ancak süregelen durumun kendisine bedeli olacağını veya çözümden menfaat sağlayacağını hissederse değiştirir.”

“EIDE, KENDİNDEN ÖNCEKİ TEMSİLCİLERİN YAPTIĞINDAN FARKLI BİR ŞEY YAPMAYACAK”

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin, müzakerelerde kategorizasyon ve köprü kurucu öneriler sunulacağı açıklamasının prosedüre yardımcı olup olmayacağı sorulan Hristodulidis, kategorizasyonun Anastasiadis’in fikirlerinden biri olduğunu söyledi ve Rum liderin konuların görüş birlikleri, küçük görüş ayrılıkları ve büyük görüş ayrılıkları olanlar olarak ayrılması önerisini hatırlattı, “Bizim için farklı bir yaklaşım yoktur” dedi.

Hristodulidis “köprü kurucu öneriler konusunda ise Eide’nin BM Özel temsilcilerinin bugüne kadar yaptıklarından –kolaylaştırıcılık rolünden-farklı hiçbir şey yapmayacağını açıkça ortaya koymamız gerekir” ifadesini kullandı. BM’nin 2004’te olduğu gibi hakemlik yapması ve boşlukları doldurabilmesi için iki taraftan da yetki alması gerektiğini ancak 11 Şubat 2014 tarihli Ortak Açıklama nedeniyle bugün böyle bir şey söz konusu olmadığını anlattı.

“EROĞLU’NUN YOL HARİTASINI KABUL ETMİYORUZ”

Rum Sözcü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun yol haritasının yeni olmadığını, benzer bir şeyi daha önce sunduğunu da savundu ve yol haritasını kabul etmediklerini, Ortak Açıklama’nın böyle bir şeyi devre dışı bıraktığını savundu. Hristodulidis “Prosedürün nasıl ilerleyebileceği müzakere masasında belli olacak. Müzakerelerin üçüncü ve en özlü aşamasında öteki tarafın prosedürü ilerletme niyeti olmadığı ortaya çıkarsa nasıl davranacağımızı biliyoruz, planımız var” dedi.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Trodos’taki yazlık Başkanlık konutunda İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman ile görüşmesi ve Anastasiadis’in İsrail’e yapacağı ziyaret hatırlatılan Hristodulidis’e “tezgahta ne var?” sorusu yöneltildi.

Sözcü Anastasiadis’in ziyaretinin, İsrail’de yeni hükümetin kurulmasının hemen ardından gerçekleşeceğini, Güney Kıbrıs’ın bölgedeki ülkeler ile AB arasında köprü rolü oynayabileceğinin artık üçüncü taraflarca da telaffuz edilmeye başlandığını belirterek, bu rolün kuvvetlendirilmesinin Kıbrıs sorununun çözümüne de yardımcı olacağını savundu, özetle şunları söyledi:

“YAKIN GELECEKTE GELİŞMELER OLACAK”

“Yakın gelecekte bölgede, bu rolümüzü daha da vurgulayacak gelişmeler olacak. Başkan Anastasiadis’in neredeyse bütün bölge ülkelerini, Körfez’in 6 ülkesinden 5’ini ziyaret edeceğini, Ürdün’de de görüşmeler yapacağını vurgulayayım. Basında yeterince yer almayan şu olguyu söyleyeyim; Dışişleri Bakanı Kasulidis, Lübnan Dışişleri Bakanı’nı Lübnan’daki durum hakkında bilgi vermek üzere Brüksel’e, 27 dengiyle yemeğe davet etti.

Mısır’da üçlü görüşme yaptık, İsrail’le de teknokratlar düzeyinde üçlü görüşmemiz oldu. Çok yakında benzer başka görüşmelerimiz olacak. Önümüzdeki günlerde Kıbrıs’ta Mısır ve Yunanistan’la yeni bir üst düzey üçlü görüşme gerçekleştirilecek. Bu önemli bir gelişmedir.”