Kıbrıs sorununun çözümünden sonra Türk vatandaşlarının da Yunan vatandaşları gibi AB’nin dört temel özgürlük hakkına sahip olması konusuna Rum siyasi partilerin tepki gösterdiği ve “Türk vatandaşlarına böyle bir hak tanınmasının söz konusu olmadığı” görüşünü ortaya koyduğu bildirildi.

Fileleftheros’un haberine göre, EDEK, “Avrupa Birliği’nin dört temel özgürlüğünün Türk vatandaşlarına dolaylı veya doğrudan verilmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir. Türkiye, AB’ye üye olsa dahi, Kıbrıs  bu kuraldan muafiyet talep etmelidir çünkü bu, Kıbrıs’ın tamamen Türkleştirilmesi için maksatlı olarak Türk vatandaşlarının toplu göçlerini gündeme getirecektir” iddiasında bulundu.

Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas, Rum Meclisi’nde yaptığı konuşmada, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’ten, herhangi bir inisiyatif almadan önce 4 özgürlük talebiyle ilgili istişarede bulunmak üzere Rum Ulusal Konseyi’ni toplamasını istedi. Anastasiadis’in Cenevre sonrasında hiçbir resmi bilgilendirme yapmadığını, Rum Müzakereci Mavroyannis’in  Türk vatandaşlarına 4 özgürlük konusunda AB ile istişare etmek üzere Brüksel’e gittiğini basından öğrendiklerine vurgu yaptı. Lillikas, “Kısa süre içerisinde 2-3 milyon Türk vatandaşının, Türk stratejisi temelinde Ada’ya yerleşip, Kıbrıslı Rumları azınlık haline getireceğini anlamak için uzman olmaya gerek yoktur” dedi.

Ekologlar Hareketi Vatandaşlar İşbirliği Başkanı Yorgos Perdikis, “4 özgürlük konusunun yıllardır müzakere masasında olduğu gerçektir. Bunlar, başkanın yanlış icraatlarının sonucudur. Bu konular, Dimitris Hristoyas döneminde de müzakere masasındaydı ve Hristofyas döneminde de yanlış icraatlar yapıldı, bugünkü Başkan döneminde de yapıldı” dedi.

Öte yandan, Simerini, “Hristofyas, 4 Özgürlük Konusunda … Downer Belgesini ve Talat’la Yakınlaşmaları Gösteriyor”  başlıklı haberinde, Rum Yönetimi eski Başkanı Dimitris Hristofyas’ın “Kıbrıs sorununda Türkiye’nin değirmenine su dökmeyelim” dediğine dikkat çekti.

Habere göre, Hristofyas, Sigmalive’a yaptığı özel açıklamada, Afrika gazetesinin, Talat-Hristofyas arasında  uzlaşılmış gizli belgeden söz eden dünkü haberini yorumlarken, gerçek yakınlaşmaların Downer belgesinde büyük ölçüde ortaya konulduğunu belirtti.

“Türkiye’nin ısrarla bu talepleri ortaya koyduğu bu zamanda böyle bir hareketin neye hizmet edebileceği konusunda şaşkınlık” belirten Hristofyas, “Türkiye’nin istek ve talepler değirmenine su dökmemize hiçbir neden yok” dedi. AKEL’in, Türk vatandaşları konusunda 4’te 1 nüfus oranını ortaya koyduğu ve Downer belgesine de işaret ettiği yazılı açıklamaya da atıfta bulunan Hristofyas, “Türk tarafının hileyle kaçınmaya çalıştığı esasın da bu olduğunu” savundu.

Gazete, Afrika’nın ilgili haberinin, “dikkatleri, Kıbrıs sorununun çözüm çabalarından başka yere çekmeyi amaçlayan birilerinin propagandasına hizmet ettiği” değerlendirmesine de yer verdi.