İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkması (Brexit) ve bunun Güney Kıbrıs’a etkilerinin, Rum hükümetinin ilgili birimi tarafından hazırlanan raporla değerlendirildiği belirtildi.

Alithia gazetesi “Kıbrıs ve Brexit- Kıbrıs İçin Brexit 'Kan Dökülmeksizin'” başlıklı haberinde, Rum Yönetimi’nin ilgili birimi tarafından hazırlanan Brexit ve bunun Güney Kıbrıs’a etkilerine ilişkin raporda, bu gelişmeden, Güney Kıbrıs’ın yara almasının beklenmediğinden söz edildiğini yazdı.

Habere göre raporda ayrıca, Brexit'in sonuçlarının, ortaya çıkacak anlaşmaya da bağlı olacağına dikkat çekildi.

Gazete rapora atıfta bulunarak, İngiltere’nin, İngiliz Üslerini, 1973’te AB’ye katılırken, sadece askeri amaçlı kullanımı dolayısıyla ayırdığını, Güney Kıbrıs’ın AB’ye katılımına ilişkin 3’üncü Protokol temelinde ise İngiliz üsleri topraklarının İngiliz egemenliği altında olduğunu, AB toprağı olmasa da AB’nin gümrük bölgesinde yer aldığını yazdı. Haberde, üsler içinde yaşayan Kıbrıslıların AB vatandaşı sayıldığı ve üslerde de Euro kullanıldığı kaydedildi.

Güney Kıbrıs’ın, İngiliz üsleri konusunu hemen gündeme getirme niyetine olmadığının belirtildiğini yazan gazete, jeopolitik açıdan Kıbrıs’ın, İngiltere’nin kendi rolünü oynamak istediği çok zor bir bölgede yer aldığına da dikkat çekildiğini belirtti.

Haberde İngiliz üslerinin, Londra için daha önce hiç olmadığı kadar önemli olduğu ve Rum Yönetimi ile iyi ilişkilere sahip olmak istendiği ifade edildi.

Gazete, Brexit’in turizm alanında şu ana kadar olumsuz bir etkisinin olmadığını, 2017'de Büyük Britanya’dan Güney Kıbrıs’a giden turist sayısında artışın gözlemlendiğini yazdı.

Gazete, Birleşik Krallık ve Güney Kıbrıs arasındaki ticari ilişkilerin muhafaza edilmesi ve genişletilmesi için de büyük bir çabanın sarf edildiğine dikkati çekti.  

Kıbrıslı öğrencilerin İngiltere’de öğrenim görmesi konusunda ise şimdilik bir sorunun ortaya çıkmadığının görüldüğünü yazan gazete, okul masraflarının, 2021-2022 yılına kadar ve Brexit’e kadar, bugün var olanlarla hemen hemen aynı düzeyde kalacağını, 2022 yılı sonrasındaki durumun ise henüz net olmadığını belirtti.