Fileleftheros “Mısır’la Daha Hızlı İlerliyor” başlıklı haberinde ABD’li Rumların çağrısı üzerine Yahudi Lobisi’nin, Rum ve Yunan taleplerinin ileri götürülmesine yardımcı olduğunu, ancak bu aşamada Rum Yönetimi’nin İsrail’e kolaylıklar sağlamakta olmasına rağmen aslında hiçbir şey kazanmadığına vurgu yaptı.

Haberde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in 2 Aralık’ta yapacağı ve diğer şeyler yanında, “Ankara’ya mesaj vermek” maksadıyla güvenlik konularının da görüşüleceği İsrail ziyaretine büyük önem verildiğine dikkat çekildi.

Gazeteye göre Mısır ile bir sonraki adım Rum, Yunan ve Mısırlı dışişleri bakanlarının bu ay Güney Kıbrıs’ta görüşmesi olacak. El Sisi’nin Güney Kıbrıs’ı ziyaret tarihinin de yakında belirlenmesi bekleniyor. El-Sisi’nin Anastasiadis’e Güney Kıbrıs’a birden fazla ziyarette bulunacağını söylediği de belirtiliyor.

Gazete Rum ve Yunan hükümetlerinin ilk aşamada gayrı resmi dörtlü (Rum, Yunan, Mısır ve İsrail) işbirliği oluşturmaya çalıştığını ancak bunun, Mısır ve İsrail’in aynı masada oturacağı anlamına gelmediğini, işbirliğinin devam edebilmesi, perspektif ve sonuç verebilmesi için bunun şart görüldüğünü yazdı.

Politis “Kıbrıs Sorunu Düşük İrtifada... Uluslararası Unsur Beklemede” başlıklı haberinde, gerek perde gerisindeki gelişmeler gerekse Barbaros’un Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri yüzünden Kıbrıs sorununun alçak irtifada uçtuğunu ve önümüzdeki dönemin de büyük bir gelişmeler getirmeyeceğini yazdı.

KAHİRE ZİRVESİNİN ARDINDAN SAMARAS ŞİDDETLİ BASKI GÖRÜYOR

Kahire zirvesi sonrasında (geçen hafta) bir ekibinin Atina’ya gittiğini ve Yunan diplomatik ve diğer kaynaklarıyla temas ettiğini belirten gazete özetle şunları yazdı:

“Yunanistan’ın Kahire zirvesine katılmasından sonra Başbakan Andonis Samaras’ın, seçim kampanya dönemi halen başladığından,  şiddetli baskı gördüğü aşikardır. Atina’daki yabancı bir üst düzeyli diplomatik kaynak bize ‘Samaras El Sisi’den Yunanistan ile Mısır arasında MEB sınırlarının belirlenmesi müzakerelerinin yeniden başlamasını istedi’ dedi. Bu, Türkiye tarafından dramatik bir tırmanışı gündeme getirebilecek bir tutumdur ancak Mısır’ın şu anda bunu çok da dikkate almadığını biliyoruz.

SAMARAS’IN AKSİNE EL SİSİ ANASTASİADİS’İ HÜKÜMET BAŞKANI DEĞİL DEVLET BAŞKANI OLARAK GÖRÜYOR

Kahire zirvesinin perde gerisini çok iyi bilen kaynaklara göre El Sisi hassas dengeleri anlıyor ve bu nedenle üçlü zirve sırasında Başkan Anastasiadis’e, Samaras’ın aksine, kendisini hükümet başkanı olarak değil devlet başkanı olarak gördüğünü söyledi. Bize, her halükarda Yunanistan-Kıbrıs MEB sınırlarının belirlenmesinin Barbaros’un bölgedeki seyrinde dramatik bir değişiklik yapmayacağı söylendi.

BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin önümüzdeki hafta (24-28 Kasım) Kıbrıs’a yapacağı ziyaretin heyecan verici bir şey getirmesi beklenmiyor. Ancak Norveçli diplomatın, Türkler 30 Aralık’ta sona erecek Navtex’i iptal ederlerse, yeni yılla birlikte bazı muhtemel takvimler ortaya koyması bekleniyor.

İyi bilgili kaynaklar Türkiye’nin Kıbrıs MEB’indeki tavrını tırmandırıp tırmandırmayacağının bilinmezliğini koruduğu için Barbaros’un çekilmesi bir açılım olmaya devam ediyor. Yunanistan’dan bir diplomatik kaynak ‘Türkiye çekilebilir ancak karşılıklar talep ederek. Veya isterse, sadece Navtex’ini bir süreliğine daha yenileyerek gerilimi tırmandırabilir. Böyle bir şey ENI-KoGas’ın çalışmalarını etkilemez ancak en azından sembolik düzeyde baskı unsuru olur.

Bölgenin şekillenmekte olan enerji görüntüsü ise şöyle: Noble Energy 12’nci parseldeki Afrodit yatağındaki doğal gazın tamamını veya bir bölümünü satmak için Mısır şirketleri ile sürekli temas halinde ancak şu anda bölgedeki oyunun kartlarını dağıtan şirket British Gas’dır ve çetin bir pazarlık yapması bekleniyor. Dolayısıyla Reserve Flow (rezerv akışı) projesi ve 12’nci parselin Mısır’daki Damieta terminaline bağlanması, İsrail ile Aris-Askelon boru hattı prosedürü bir dizi siyasi, ticari v.b nedenle ilerlemezse Mısırlılar için alternatif de görünüyor.

RUSYA’NIN GÜNEY’E İLGİSİ ENERJİYLE DEĞİL GÜNEY’İN AB İÇERİSİNDE OYNAYABİLECEĞİ ROL İLE ALAKALI

Rusya Kıbrıs’a ilgi gösteriyor ancak ilgisi bölgede şekillenmekte olan enerji görüntüsüyle alakalı değil. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Başkan Anastasiadis’e gönderdiği ve büyük olasılıkla 18-19 Aralık’taki Avrupa Konseyi toplantısından önce gerçekleşecek Moskova ziyareti daveti, Kıbrıs’ın AB içerisinde Moskova-Brüksel ilişkileri konusunda oynayabileceği rolle alakalıdır.

AB’nin Rusya’ya uyguladığı ekonomik yaptırımlar, Ukrayna çıkmazı ve Alman Başbakan Merkel’in dün Avustralya’da gerçekleştirilen G20 toplantısında ortaya koyduğu aşılmaz tavrı Moskova’yı rahatsız etti ve şimdi yaptırımların kısmen kaldırılması için bir uzlaşı yolu arıyor.”