Fileleftheros gazetesi, edindiği bilgilere dayanarak, enstitünün, 1999 yılında kimyasal ilaçlamaya maruz kalan kayıp kalıntılarına değişik metotlarla kimlik tespit çalışması yaptığını ancak ilaçlama nedeniyle başkalaşıma uğrayan kalıntıların kimlik tespitinde arzu edilen sonuçların elde edilemediğini yazdı.

Gazete, kimyasal ilaçlamaya maruz kalan kalıntılara kimlik tespit çalışması yapılabilmesi umudunun, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bir laboratuarda “Next Generation Sequencing” (NGS) adlı metodun bulunmasıyla güçlendiğini bildirdi. Haberde, bilim adamlarının, bu metotla ilaçlama nedeniyle başkalaşıma uğrayan kalıntılarda bile kimlik tespit çalışması yapılabileceği değerlendirmesinde bulundukları belirtildi.

“Kıbrıs Nöroloji ve Genetik Enstitüsü”nün, NGS metodunu uygulayabilmek için gerekli teçhizatı tedarik etme hazırlığında olduğunu belirten gazete, bu metodu bulan bilim adamlarının, NGS metoduyla yapılacak kimlik tespit çalışmalarının “güvenilir” ve “mükemmel” olacağı yorumunu yaptıklarını yazdı.

Gazete, enstitünün Rum hükümetini de konuyla ilgili bilgilendirdiğini ve hükümetin, söz konusu sistemlerin tedarik edilebilmesi için gerekli olan ödeneği onayladığını kaydetti.

Haberde, enstitünün seçtiği 5 iskelete, söz konusu metotla kimlik tespit çalışması yapılabilmesi için 12 bin Euro’luk ödenek ayrıldığı da belirtildi.

Gazete, yine edindiği bilgilere dayanarak, bu metotla yapılacak her çalışmanın 6 bin 500 Euro’ya mal olacağını kaydederken, Rum hükümetinin de ABD’deki laboratuarla sürekli temas halinde bulunduğunu yazdı.