Fileleftheros gazetesi “Herhangi Bir Kullanıcı Kımıldamayacak” başlıklı güvenilir bilgilere dayandırdığını iddia ettiği haberinde, mülkiyet konusunun, Türk tarafının, hak sahibinin hakkını etkisiz hale getiren konular ortaya koymasıyla, “yapışıp kaldığını” savundu.

Gazete, Türk Barış Harekatı’ndan sonra Kıbrıs’ın güneyini terk eden Kıbrıslı Türklerin tapularının da KKTC makamlarının elinde olduğunu yazdı.

Kıbrıs Türk tarafının, amacına ulaşmak için, görüşmelerde, bu kağıdı, kullanmasının beklendiğini yazan gazete, Türk tarafının düşüncesinin yapılmakta olan müzakerelere temel olarak tazminata ve muhtemelen daha az derecede takasa ilişkin hukuki çareleri taşımak olduğunu ileri sürdü.

Hukuki çarelerin, mutlak iade, kısmi iade, alternatif mal, takas ve tazminat şeklinde beş tane olduğunu anımsatan gazete Türk tarafının tezinin şu şekilde listelenebileceğini belirtti.

“1.Hiç kimsenin, kullandığı hiçbir maldan(kullanıcı olduğu zamandan bağımsız olarak) kımıldamaması, Kıbrıs Türk kurucu devlet idaresi altına dönecek Kıbrıslı Rumlar için hali arazilerin devredilmesine atıfta bulunması;

2. Kıbrıslı Türk ve TC kökenli kullanıcı arasında ayırımcılık bulunmaması, herkesin aynı hakka sahip olması, 1974’e kadar kullanıcı, 1974’ten sonra kullanıcı şeklinde bilinçli ayırımcılığın bulunması”.

Mülkiyete ilişkin anlaşmazlıkların, anlaşmaya varılmasının ardından kurulacak komite tarafından çözümleneceğini anımsatan gazete, ayrıca tazminatlar için kullanılacak kaynaklar konusunun da talep edilmediğini, yardımda bulunma niyetini dile getirenlerin (ABD, AB), çok yüksek olmayacağı haricinde ne kadar vereceklerine dair bir şeyden bahsetmediklerini belirtti.

Habere göre, Türk tarafı tazminatlara ilişkin paraların doğal gazın satışından elde edilecek gelirden toplanabileceğini dolaylı olarak dile getirdi.

AKINCI’DAN RUSYA KONUSUNDA KERRY NEZDİNDE GİRİŞİM

Fileleftheros aynı haberinin içerisinde Türk tarafının, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı aracılığıyla, protesto şeklinde, ABD Dışişleri Bakanı Jonh Kerry’e Rusların, Kıbrıs bölgesindeki askeri faaliyetleri ile bölgeyi bağlamaları konusunu gündeme getirdiğini savundu.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Rum Yönetimi’nin, Rusya’ya sağladığı askeri kolaylıklar konusunda suçlama yönelttiğini yazan gazete, deniz bölgesinin bağlanmasının Güney Kıbrıs ile alakalı olmamasına karşın ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin, bu konuyu Rum tarafının gündemine getirmeye mecbur kaldığını belirtti.

Gazete Akıncı-Lavrov görüşmesinin yapılmamasının Türkiye-Rusya krizi ile alakalı olmamasına karşın, söz konusu protesto girişiminin, Ankara’nın talimatıyla yapıldığını iddia etti. 

“ANKARA GARANTİLERİ DEĞİŞTİRMEYE HAZIRLANIYOR”

Fileleftheros gazetesi yine aynı sayfada yukarıdaki başlıkla verdiği haberinde TC Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun, bir Rum yetkiliye “Türkiye’nin Kıbrıs’a 40 dakikalık mesafede olduğu gerekmesi durumunda, müdahale etmek için garantilere gerek olmadığını” söylediğini savundu.

Gazete bu düşüncenin, Ankara’nın oynamak istediği gerçek rolü ifade ettiğini iddia etti.

Bazı bilgilere atıfta bulunduğu haberinde Türkiye’nin garantiler konusunu görüşmeye hazır olduğunu ancak “Ada’da bulunmama” niyetinde olmadığını yazan gazete, Türkiye’nin bu konuyu, müzakere masasında başka başlıklarla takas etmek için  “yükümlülüğü” olarak ortaya koyacağını da ileri sürdü.

“UFKU OLMAYAN GÖRÜŞ BİRLİKLERİ”

Simerini gazetesi yukarıdaki başlıkla verdiği haberinde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorunundaki bir dizi konuda ortak rota çizgisini belirlediğini ancak anahtar olarak addedilen başlıklarda mesafenin ise karmaşık olduğunu yazdı.

Müzakereler çerçevesindeki görüş birlikleri ve görüş ayrılıklarına da yer veren gazete görüş ayrılıklarını sıralarken mülkiyet konusunda minimum ortak rota çizgisinin bile bulunmadığını belirtti.

Toprak düzenlemeleri konusunda ayrıntılı bir görüşme yapılmamasına karşın Kıbrıs Rum tarafının, Annan Planı’nın öngördüklerinden daha az toprağın geri verilmesini isteyen “Türk oburluluğuyla” karşı karşıya kaldığını, Anastasiadis’in Kıbrıs Rum tarafının taleplerinde Omorfo’nun (Güzelyurt) da bulunduğunu anımsattı.

Geçiş dönemiyle de ilişkili olarak Türk askerinin çekilmesi konusuyla alakalı olarak Türk tarafının, (anlaşmanın) mutlak şekilde hayata geçirilmesine kadar belli sayıda askerin kalmasında ısrarlı olduğunu belirten gazete, bu tutumun, “bir askerin bile kalmasının her şeyi havaya uçuracağını” bilen Anastasiadis için “casus belli” şeklinde olduğunu savundu.

Gazete garantiler ve dönüşümlü başkanlık konularında da görüş ayrılıklarının bulunduğunu belirtirken yasama gücünde varılan görüş birliklerine de şema şeklinde geniş yer verdi.

Simerini gazetesi “Anastasiadis Ne Dedi Ne Demedi” başlıklı haberinde ise Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasaidis’in Yunan Devlet Televizyonu ERT’e vermiş olduğu söyleşiyi yorumladı.

Anastasiadis’in söyleşisinde müzakerelerde ilerleme olduğunu söylediğini ancak çekincelerini de dile getirdiğini yazan gazete, özlü olarak hiçbir başlığın anlaşmayla kapanmadığı, ilerleme olmasına karşın, önlerinde zorlukların da bulunduğuna atıfta bulunduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile yeni müzakere sürecinin sekiz ay önce başladığını, son ayın(Kasım) ise yoğun olduğuna dikkati çeken gazete sekiz ay içerisinde herhangi bir başlıkta anlaşma olmadığını savundu.

ANASTASİADİS ZAMAN TAKVİMLERİNDE MAHSUR KALDI

Kathimerini gazetesi, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Kıbrıs sorununun çözümü için ortaya konulan 2016 yılı içerisinde iki net ve sıkı zaman takvimiyle karşı karşıya kaldığını yazdı.

Doğal gaz ve Türkiye’nin AB üyelik sürecinin, Anastasiadis’in önünde zaman açısından yükselen set olduğunu yazan gazete, birinci değişkenin, Afrodit yatağındaki doğal gazın değerlendirilmesine ilişkin olarak Güney Kıbrıs’ın gündemi, ikincisinin ise Türkiye’nin AB üyelik sürecinin yeninden faaliyete geçmesi olduğunu belirtti.

RUM SİYASİLERİN KIBRIS SORUNU AÇIKLAMALARI

Alithia gazetesine göre DİSİ Başkanı Averof Neofitu, müzakerelerin, kamuoyu açıklamalarıyla değil müzakere masasında değerlendirildiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın açıklamalarının arıdan Kıbrıs sorununun çözüm çabalarına ilişkin sürece yönelik bir soru üzerine, Kıbrıs sorununun, açıklamalar ve karşı açıklamalarla çözümlenmeyeceğini söyleyen Neofitu,  müzakere masasında kendi tarafları için kabul edilemez olan tezleri kabul etmeyeceklerini de belirtti.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ise açıklamasında benzer ifadeler kullanarak, her bir liderin kamuoyu önünde ne sunduğuna değil, müzakere masasında ne görüşüldüğüne önem verilmesi gerektiğini ifade etti.

Kiprianu, her iki lidere yönelik çağrılarının, büyük ölçüde kamuoyu açıklamalarını sınırlandırmaları şeklinde olduğunu belirtti.

Fileleftheros gazetesine göre Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru, Kıbrıs Türk lider Mustafa Akıncı’nın olumlu yaklaşıma ilişkin beklentileri, teyit etmediğini ifade etti.

Kıbrıs Türk tarafının, olumlu yaklaşımının ne beklentileri ne de bolluğu mazur gösterdiğini belirten Omiru, “Kıbrıs’ın, Avrupa’da tek bölünmüş şehir olarak kalmasının mümkün olmadığını” söyledi.