Kıbrıs Türk tarafının, Kıbrıs sorununun çözümü sonrasında Kıbrıslı Türklerin bazı hak ve çıkarlarına ilişkin “hassas maddeler” içeren ek bir protokolün, AB normlarının KKTC’de uygulanmasını içeren 10’uncu Ek Protokol ve “Uyum Senedi’ne” ek olarak AB birincil hukuku haline gelmesini talep ettiği iddia edildi.

Simerini gazetesi, “Akıncı’dan Diyaloğun Temellerine Bomba” başlığı altında manşet ve iç sayfalarından geniş yer verdiği haberinde, Kıbrıs Türk tarafının, çözüm müzakereleri çerçevesinde AB’nin, Kıbrıs Türk tarafının çıkarlarını koruyacak bazı hassas maddelerin ek bir protokol şeklinde birincil hukuk haline getirilmesini istediği şeklinde dün yayınladığı habere, bugün Rum siyasi partilerinden tepki geldiğini yazdı.

Gazete, dünkü haberinde, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının, Kıbrıs sorununun çözümü durumda AB’nin 10’uncu protokolü ve “Uyum Senedine” ek olarak, çözümle oluşacak yeni yönetim sisteminin yeni bir protokol yoluyla AB birincil hukukuna dahil edilmesini talep ettiğini iddia etti.

10’uncu protokolde yapılacak herhangi bir düzenlemenin tüm AB üyesi ülkelerin parlamentoları tarafından onaylanması gerektiğini ve tek bir parlamentonun bile reddetmesi durumunda AB’nin Kıbrıs sorununun çözümünü reddetmiş gibi olacağı uyarılarının yapıldığını belirten gazete, bu ihtimali aşmak isteyen Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının, yeni bir protokol önerisinde bulunduğunu savundu.

Gazete, Kıbrıs Türk tarafının bu yöntemle, Kıbrıslı Rumların Kıbrıs sorununun çözümü maddelerini uluslararası mahkemelere taşımasını engelleme ve müktesebattan kalıcı istisnalar oluşturmayı hedeflediğini iddia ederek, Kıbrıslı Türklerin hassas olduğu noktalar olarak ise “mülkiye, vatandaş yapılan TC kökenliler ve Kıbrıs’ta yasal olarak çalışmak için kalabilecek olanlar” gibi konuları gösterildiğini” öne sürdü.

Haberde, Kıbrıs Türk tarafının bu talebinin Rum müzakereci Andreas Mavroyannis tarafından reddedildiği de vurgulandı.

Gazete, bugünkü haberinde ise,  Rum siyasi partilerinin bu konuda yaptıkları açıklamalara yer verdi.

Habere göre, DİKO, EDEK, Vatandaşlar İttifakı, Çevreciler ve ELAM partileri yaptıkları açıklamalarda Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in Kıbrıs sorunu müzakerelerindeki tutumuna sert eleştirilerde bulundular.

DİKO’nun açıklamasında “Akıncı’nın yeni taleplerinin, Anastasiadis’in dört özgürlükte uzlaşıya varıldığı yönündeki açıklamasını yalancı çıkardığı” iddiasında bulunulurken, EDEK’in açıklamasında AB normlarından her türlü kalıcı sapmaya karşı oldukları vurgusu yapıldı.

Vatandaşlar ittifakı ise “Kıbrıs Türk tarafının 10’uncu protokolün yerini alacak yeni bir protokol istediğine ilişkin bilgilerin, yeni devletin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı olmayacağının kanıtı olduğu” yorumunda bulundu.

Dayanışma Başkanı Eleni Teoharus, Anastasiadis hükümetinin istifa etmesi gerektiğini belirtirken Çevreciler ise hükümetin geleceği öngörme yetisinin bulunmadığı değerlendirmesini yaptı.

ELAM partisi ise, Kıbrıs sorununda strateji değiştirilmesi gerektiği tezini yineledi.

AKEL partisi konuya ilişkin herhangi bir yorumda bulunmazken, hükümet partisi DİSİ ise, “Türk tarafının her tezinin yorumlanmaması ve dört özgürlük konusunda Anastasiadis’in BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasının dikkate alınmasını gerektiğini” vurguladı.