Kıbrıs’taki görev süresi üç hafta sonra dolacak olan İngiliz Yüksek Komiseri Matthew Kidd,  Fileleftheros gazetesinde yer alan demecinde, Kıbrıs’ın doğal kaynaklarından istifade edilmesinin, ilerlemesi gerektiğini söyledi.

Gazeteye demecinde, çözüm sürecinin yeniden başlaması için, enerji meselesinin ele alınması gerektiğini ifade eden Kidd, Rum hükümetinin enerji planlamasında ilerlemesi gerektiğini, ayrıca buna eş zamanlı olarak, Kıbrıs sorununun çözümünü amaçlayan müzakerelerin de yeniden başlaması için, Kıbrıslı Türklerle kabul edilebilir uzlaşma yolları bulması gerektiğini ifade etti.

Gazeteye demecinde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, müzakere sürecindeki bazı değişiklikleri dikkate almalarının, aynı zamanda geçmişe değil de geleceğe odaklanarak uzlaşma aramalarının iyi olacağını ifade eden Kidd, bölünmüş bir ülkenin kendi olanaklarından tam anlamıyla istifade edemediği gibi, uluslararası açıdan da hak ettiği yeri bulamadığını söyledi.

Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması için olasılıklar bulunduğunu düşündüğünü de söyleyen Kidd, iki liderin, süreçteki olası bir değişikliğin dikkate almaya değer olduğunu düşünmeye başlamaları halinde, bunun iyi bir başlangıç olacağına inandığını ifade etti.

Süreçteki olası bir değişiklikten söz ederken ne kastettiğinin kendisine sorulması üzerine ise, kendisinin ne demek istediğinin değil de, liderlerin ne demek istediklerinin önemli olduğuna işaret eden Kidd, “iki liderin de, bazı şeylere biraz farklı bir şekilde yaklaşmalarının değere sahip olacağını bildiklerini” belirtti.

“Türkiye’nin savaş gemileriyle, Güney Kıbrıs’ın tek yanlı ilan ettiği sözde ‘MEB’indeki sondajı engellediği zaman Birleşik Krallık hükümetinin net bir tepkide bulunmadığı” şeklindeki değerlendirmeye karşılık ise Kidd, böyle bir hissiyat bulunduğunu, ancak bunun adil olmadığını ifade etti.

Son haftalarda yaptıkları açıklamalara bakılacak olursa, kendilerinin “Kıbrıs’ın MEB’i içerisindeki doğal kaynaklardan istifade etme hakkı bulunduğunu açıkça belirtenler arasında bulunduklarını” söyleyen Kidd, kendilerinin bu durumun (doğal kaynaklardan istifade edilmesi) ilerlemesi gerektiğini düşündüklerini vurguladıklarını, çünkü bunun hem “Kıbrıs”, hem de bölge için ticari, politik ve stratejik açıdan değere sahip olduğunu ifade etti.

Kidd, adada görev yaptığı 10 yıllık sürenin sonucu olarak, Kıbrıs’ın şu an kendisinin bir parçası olduğunu da sözlerine ekledi.