Rum Meclisi Göçmenler Komitesi’nin, Rum Dışişleri Bakanlığı’ndan, Avrupa Komisyonu tarafından 2006–2014 yılları arasında Kıbrıs Türk toplumuna yapılan 259 milyon Euro’luk mali yardımla ilgili olarak, AB ödenekleriyle KKTC’de yapılan çalışmalar konusunda detaylı bilgilendirme istediği haber verildi.

Simerini gazetesinde yer alan habere göre, Rum Meclisi Göçmenler Komitesi Başkanı Skevi Kukuma, merhum Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos döneminde onaylanan tüzüğün başlangıçta 370 milyon Euro verilmesini öngördüğünü, ancak en nihayetinde bunun 259 milyon Euro olarak onaylandığını, bunun da yıllık olarak yaklaşık 30–31 milyon Euro civarında olduğunu kaydetti.

Gazeteye göre Kukuma, bu ödeneklerin değerlendirilmesi için, Avrupa Komisyonu ile Rum kesiminin işbirliği yaptığını aynı zamanda Brüksel’de ilgili raporlar hazırlandığını da belirtti.

Rum Meclisi Göçmenler Komitesi’nin, ilgili raporların AB Dışişleri Komitesine sunulduğu konusunda bilgi aldığını dile getiren Kukuma, şeffaflık olması aynı zamanda Rum milletvekillerinin, KKTC’deki Rum topraklarının bahse konu projelerden etkilenip etkilenmediğini bilmeleri için, Rum Dışişleri Bakanlığı’ndan uygulanan bütün projelerin listesini istediklerini dile getirdi.

Gazeteye göre, Rum milletvekillerinden Kiriakos Hacıyannis ise, son 10 yıldır KKTC’deki projelerle ilgili tam bir belirsizlik bulunduğunu, bununla birlikte göçmenlerin mülkiyet haklarının bundan etkilenmiş olabileceği iddialarını gündeme getirdi.

Politis gazetesi ise “Yapılmayan Yolları Arıyorlar” başlıklı haberinde, Rum Meclisi Göçmenler Komitesi’nin Dışişleri Bakanlığı’ndan, Avrupa Komisyonu’nun Kıbrıslı Türklerin mali açıdan desteklenmesiyle ilgili programının başladığı 2006 yılından bu yana yapılan çalışmalarla ilgili bilgi istediğini yazdı.

Gazete, DİKO milletvekillerinden Sofoklis Fittis’in, AB tarafından Kıbrıslı Türklere yapılan mali yardım konusunda 2006 yılından bu yana bilgi eksikliği bulunduğundan yakındı ve Rum Meclisi Göçmenler Komitesi’nin, Avrupa Komisyonu’nun Avrupa Konseyi ve Parlamentosuna yönelik ilgili yıllık raporunu bunca yıldır almadığına atıfta bulundu.

Gazeteye göre Fittis, Kıbrıslı Türklerin AB’den aldıkları mali yardımla, KKTC’deki Rum malları üzerinde herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığı konusunu da gündeme getirdi.

Öte yandan, Rum Dışişleri Bakanlığı’ndan, Büyükelçi Andreas Hacıhrisanthu ise konuşmasında, Kıbrıslı Türklerin ekonomik kalkınması için AB mali yardımı aracılığıyla yapılan çalışmaların çoğunun, Rum mallarına müdahalede bulunabilecek çalışmalar olmadığını söyledi ancak bu olasılığı da ihtimal dışında bırakmadı.

Gazeteye göre Hacıhrisanthu “ancak hiçbir yol yapılmadı” ifadesini de kullandı.

Tapu ve Kadastro açısından ise, kalkınma bölgelerinin mülkiyet statüsü konusunda Tapu’ya araştırma görevi verildiğini yazan gazete, kalkınma bölgelerinin mülkiyet statüsünün tamamlanmadığını çünkü Tapu’nun Rum göçmenlerin mallarıyla ilgili 80’li yıllardaki açıklamalarını dayanak aldığını, bununla birlikte, Girne ve Mağusa tapu arşivlerine erişemediğini ekledi.

Gazete, AB’nin Kıbrıslı Türklere yönelik mali yardımı konusunda, DİKO milletvekilleri tarafından dün bir izlenim yaratma oyunu gerçekleştirildiğini de ekledi.

Fileleftheros gazetesi ise “Kıbrıslı Türklere 259 Milyon Euro’luk Bahşiş” başlıklı haberinde, Rum kesiminin AB’ye 227 milyon Euro katkıda bulunduğunu ve bunun 170 milyon Euro’sunun kendisine yardım şeklinde geri döndüğünü yazdı.

Gazete Rum milletvekillerinin, Kıbrıslı Türklere yönelik yardım paralarının, Rum kesiminin AB’ye yaptığı 227 milyon Euro’luk katkıyla ilgisi olup olmadığını sorduklarını da kaydetti.

Gazete Rum milletvekillerinin, Güney Kıbrıs’taki Kıbrıs Türk anıtlarının Rum hükümeti tarafından korunmasına rağmen, AB’den kültürel mirasın korunması için gelen paraların çoğunluğunun, Kıbrıs Türk anıtlarının korunmasına gittiğinden yakındıklarını da ekledi.

Haravgi gazetesi ise haberinde , “bu paraların verilmemesi gerektiğini, çünkü KKTC’deki Rum mallarına müdahalede bulunduğunu” savunarak; Kıbrıs Türk toplumuna yönelik mali yardım konusunu gündeme taşıyan DİKO milletvekillerinin çabasının “boşluğa düştüğünü” yazdı.