Kiprianu haftalık Kathimerini’ye yaptığı özel açıklamada, Rum Ulusal Konseyi’nde oy birliğiyle aldığı kararda öngörülen çözüm için çalışacaklarını belirterek, “Sayın Anastasiadis tutarlılıkla hareket ederse, çabalarına verdiğimiz desteği geri çekmemiz için hiçbir sebep yok” dedi.

AKEL’in desteğinin belirlenmiş ön şartları olup olmadığı sorulduğunda, Rum Ulusal Konseyi’nde bu konuları defalarca tartıştıklarını ve AKEL’in çözüm tezlerinin neler olduğunu Anastasiadis’in bildiğini söyleyen Kiprianu, “Ancak bunun ötesinde, bu meselelerin yer alacağı bir metin hazırlamak ve bunu Anastasiadis’e büyük olasılıkla diğer bütün partilere de vermek niyetindeyiz” ifadesini kullandı.

Kiprianu, ön şartlardan birinin Anastasiadis’in AKEL’e tam bilgi vermesi mi olduğu sorusuna karşılık da “prosedüre destek, Sayın Anastasiadis’in öncelikle Kıbrıs sorununun çözüm ilkelerine uygun, ciddiyetle, sorumlulukla ve elbette kolektif şekilde hareket etmesi şartına bağlıdır” dedi. 

“ANASTASİADİS BİR ŞEY MÜZAKERE EDİP TAMAMLADIKTAN SONRA BİZE GELİR DE ‘BUDUR, ONAYLAYIN’ DERSE....”

Andros Kiprianu, şöyle devam etti:

“Sayın Anastasiadis bir şey müzakere edip tamamladıktan sonra bize getirip, ‘budur, oylayın’ derse, anlayacağınız gibi, kabul etmemiz söz konusu değildir. Ne görüşüldüğünden haberdar olmak,  oluşacak çerçevenin ne olması gerektiğinde rol ve söz sahibi olmak istiyoruz. Çerçeve bizi tatmin ederse, o zaman destekleyeceğiz.”

Bir referandumda AKEL ve DİSİ’nin çözümü desteklemesi ve diğer bütün partilerin, karşısında olması ihtimalinden endişe duyup duymadığı sorulan Kiprianu  “Böyle bir şey yok” dedi. Kiprianu, şöyle devam etti:

“AKEL, Kıbrıs halkının çoğunluğunun çıkarlarına uygun hareket edecek. Bütün partilerden seçmenler çözümün başarılması için mücadele etmek istiyor. Dolayısıyla iki lider, BM, Türkiye ve diğer unsurlarla birlikte Kıbrıslı Rumların temel endişelerini tatmin edecek bir öneri şekillendirmeyi başarırlarsa, bütün partilerden seçmenlerin çözümü destekleyeceğine eminim. AKEL de onlarla birlikte hareket edecek.”

Kiprianu, AKEL ve DİSİ’nin gelecekteki güvenlik sistemiyle ilgili görüşleri arasında uçurum bulunduğu, biri tam askersizleştirmeyi desteklerken ötekinin NATO’ya üyelik hedeflediği hatırlatılması üzerine “Kıbrıs, AB üyesi iken neden üçüncü ülkelerden ilave garantilere ihtiyacı olsun? Ben anlayamıyorum. “Hem de Türkiye’nin başrol oyuncusu olduğu bir örgüt” dedi.

“NATO ŞEMSİYESİ ALTINDA YENİ BİR GÜVENLİK SİSTEMİ ÖNGÖRECEK BİR ÇÖZÜMÜ KABUL ETMEYECEĞİZ”

Kiprianu, şöyle devam etti:

“Öz üzerinde durmamız gerekir kanaatindeyim. Öz de Kıbrıs AB üyesidir diyor, bu mantıkla tek taraflı müdahale hakları olamaz.  AKEL’in net görüşü budur. Askersizleştirmeye gelince, Kıbrıs’ın güvenlik katmayacak ancak maliyet katacak askerlere ihtiyacı yoktur. Şunu da hatırlatmak isterim. NATO, açıkça üyesi olan hiçbir ülkenin güvenliğini garanti edemeyeceğini söylüyor.  Bunu, İmia (İkizce) örneğinde yaşadık. O zaman neden NATO’nun Kıbrıs’ın güvenliğini garanti etmesi isteniyor? NATO şemsiyesi altında yeni bir güvenlik sistemi öngörecek bir çözümü kabul etmeyeceğiz. Başkan Anastasiadis’e diğer bütün istikametlere de verdiğimiz net mesaj budur.”