Fileleftheros’un “Başkan İnisiyatif Alsın” başlığıyla okurlarına aktardığı söyleşide, Kiprianu şu anda öncelikli konunun Türkiye’nin yeniden Doğu Akdeniz’de faaliyete geçip geçmeyeceği değil, Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması olduğu görüşünü ortaya koydu.

“MÜZAKERELER BAŞLARSA ULUSLARARASI TOPLUMUN TÜRKİYE’YE MÜSAMAHA GÖSTERMEKTE ZORLANACAĞI ŞEKİLDE HAREKET ETMELİYİZ”

“Müzakereler yeniden başlarsa, uluslararası toplumun Türkiye’nin muhtemel yeni meydan okumalarına müsamaha göstermekte zorlanacağı şekilde hareket etmeliyiz” ifadesini kullanan Kiprianu, Nisan ayında KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak olmasına ve müzakereler başlasa bile ilerleme kaydedilemeyecek olmasına karşın aradaki zamanın boş geçmesine müsaade etmemeleri gerektiğini anlattı.

Kiprianu, Anastasiadis’in müzakereleri askıya alma kararını, Türkiye meydan okumaya devam ederken kendilerinin hiçbir şey olmamış gibi müzakerelere devam edemeyecekleri mesajını vermek için desteklediklerini ancak izlenen dış politika ve masadaki çelişkiler nedeniyle uluslararası unsurun Türkiye’ye neredeyse tepkisiz kaldığını savundu.

Habere göre, Kiprianu şu ifadeleri kullandı:

“Hal böyleyken, olguların Türkiye’nin istediği yere sürüklenmemesi, yani, müzakerelerin bugün içerisinde bulunduğu durgunluktan çöküşe sürüklenip, kesin taksime daha da yaklaşmamak için inisiyatif almalıyız.

Sayın Anastasiadis’e daha baştan, Hristofyas döneminde kaydedilen görüş birliklerini terk etmemesini tavsiye ettik çünkü bu müzakereleri başa çekecek ve Türk tarafına, müzakere masasına kabul edemeyeceğimiz tezler koyma fırsatı verecekti. Görüş birliklerini terk etmekle başardığımız şey, Sayın Eroğlu’nu bizim sıkıştırdığımız köşeden çıkarmak oldu. İki toplumun tezleri arasındaki uçurum da büyüdü.

Türkiye’nin tavrı, kendisinin de çıkarı olacağına inanması halinde değişir. Biz tutarlı olursak sorumluluk bize değil Türkiye’ye kalacak. Böylece sahte devletin yükseltilmesi mümkün olmayacak.

“ANASTASİADİS ŞU ANA KADAR DOĞALGAZ TEZİNDE İKNA EDİCİ OLAMADI”

Hidrokarbon meselesinin müzakerelerde görüşülmesi diye bir şey yok. Türkiye’nin, Kıbrıs sorunu çözülsün veya çözülmesin, doğalgazın değerlendirilmesinde var olmak isteği var. Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs’ın doğal zenginliğinin halkın tamamına ait olduğunu, çözüm için teşvik olabileceği mesajını vererek egemenlik haklarını kullanıyor. Başkan maalesef şu ana kadar bu tez konusunda ikna edici olamadı.

Doğalgaz meselesi görüşüldü ve karara bağlandı. Geriye kalan tek şey, uluslararası piyasaya nasıl aktarılacağıdır. Bu birkaç yıla kadar olacağından, Kıbrıs sorununu çözelim, o zaman kararlara Kıbrıslı Türkler de katılır.”

Andros Kiprianu, geniş tabanlı hükümet önerisinin, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in başarısızlık itirafı olduğu görüşünü ortaya koydu.