Rum basınındaki iddialara göre, Foris’in ailesi, kendilerine gömmeleri için verilen kalıntıların, Foris’e ait olup olmadığı konusunda şüphelendi, Kayıp Şahıslar Komitesi’nden kalıntılara yeniden DNA testi yapılmasını istemiş, fakat mali sebeplerden ötürü olumsuz yanıt aldı. Bunun üzerine aile, kendi imkanlarıyla kalıntılara, Rum Nöroloji ve Genetik Enstitüsü’nde yeniden DNA testi yaptırdı ve iddiaya göre test sonucunda kalıntıların Foris ile birlikte 3 ayrı kişiye daha ait olduğu ortaya çıktı.

Simerini gazetesi “Kayıp Şahıslar Komitesi Aileden Raporu İstiyor… Gömmesi İçin 4 Ayrı Kişinin Kalıntıları Verilen Ailenin Durumu Sarstı” başlıklarıyla aktardığı haberinde, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin, Foris’in ailesinden, Rum Nöroloji ve Genetik Enstitüsü tarafından kendilerine verilen raporu talep ettiğini ve konuyla ilgili araştırma başlatacağını yazdı.

Geçmiş tarihlerde, mali sebeplerden ötürü, kayıpların DNA testi için, Rum Nöroloji ve Genetik Enstitüsü yerine Bosna’daki laboratuara gönderilmesinin kararlaştırıldığını kaydeden gazete, geçen yılın Eylül ayında ise, Amerikan “Bode Technology” adlı laboratuarla anlaşma yapıldığını anımsatırken, Foris’e ait kalıntıların Bosna’daki laboratuara gönderildiğini kaydetti.

Gazete, edindiği bilgilere dayanarak, hatanın yurtdışında değil, Güney Kıbrıs’ta yapıldığını; kalıntıların kimlik tespit sürecinde, yurtdışındaki laboratuara kalıntılarının tümünün değil, bir kısmının gönderildiğini; yurtdışından gelen DNA profili ve kalıntıyla, antropoloji laboratuarında bulunan kalıntıların, birtakım bilimsel işlemlerle birleştirilerek ailelere teslim edildiğini ve bu aşamada bir hata yapılmış olabileceğini yazdı.
Haberde, hatanın büyüklüğünün ve diğer kayıplara ait kemik sayısının, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin araştırmasının ardından ölçülebileceği belirtildi.

KOMİTEDEN AÇIKLAMA

Gazete devamla, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin konuyla ilgili dün yaptığı açıklamayı aktardı.

Habere göre komite, açıklamasında, aileden konuyu araştırabilmek için işbirliği yapmasını isteyerek, Rum Nöroloji ve Genetik Enstitüsü tarafından kendilerine verilen raporu talep etti. Komite, ancak bu şekilde hatanın tam olarak hangi aşamada yapıldığını tespit edebileceklerini belirtti.

Komite, kayıp yakınlarının acısını paylaştıklarını ve bu sebeple kayıpların akıbetinin belirlenmesi için büyük bir uğraş verdiğini kaydederken, testlerin, komitenin vardığı sonuçlarla çakışmasının, komitede endişe yarattığını açıkladı.

Bu arada, Rum Haber Ajansı’na konuyla ilgili açıklama yapan komite üyesi Nestoras Nestoros, kayıpların kimlik tespitinde uluslararası prototiplerin izlendiğini; komitenin sonuçlardan kuşku duymadığını, ancak konuyu aynı zeminde tartışabilmek için, kendi genetik analizlerini yapmaları gerektiğini kaydetti.

Nestoros ayrıca, antropoloji laboratuarının resmi raporunu alıp, olayın nasıl bu aşamaya geldiğini görmek için incelemeleri gerektiğini ifade etti.

FOTİU’DAN AÇIKLAMA

İnsani Konular ve Dış Rumlardan Sorumlu Başkanlık Komiseri Fotis Fotiu’dan da olayla ilgili açıklama geldi.

Gazeteye göre Fotiu, Rum Hükümeti’nin, Foris’in ailesinin acısını paylaştığını ve yetkili makamların, konunun aydınlatılması için tüm imkanlarını ortaya koyacağını söyledi.

Fotiu, konunun Kayıp Şahıslar Komitesi’nce doğrudan ve etkin bir şekilde araştırılması gerektiğini kaydederken, ailelerin bu acıları yaşamasının, Türkiye’nin kayıp kalıntılarını taşıyarak ortadan kaldırmasından kaynaklandığını iddia etti.

Fotiu ayrıca, Türkiye’ye kayıplar konusunda komiteyi bilgilendirmesi çağrısında bulundu.

SİYASİ PARTİLER DE TEPKİLİ

Gazete, kaosa yol açan bu duruma siyasi partilerden de tepki geldiğini yazdı.

Habere göre DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos, Rum Hükümeti’ne, kimlik tespit çalışmalarının yurt dışı yerine, hem daha hızlı hem de daha doğru sonuçlar elde edilebilmesi açısından yeniden Rum Nöroloji ve Genetik Enstitüsü’nde yapılması olasılığını göz önünde bulundurması çağrısı yaptı.

Papadopulos, bu durumun “trajik bir hata” olduğunu belirterek, bazı kişilerin, belli metotlarla kimlik tesit çalışmalarını Rum tarafının elinden aldığını ve Rum Nöroloji ve Genetik Enstitüsü’nün, kimlik tespit çalışması yapmakta yetersiz olmakla suçladığını belirtti.

Vatandaşlar İttifakı da, kayıplar konusundaki kaosla ilgili Türkiye’yi suçladı.

KAYIP ŞAHISLAR KOMİTESİ CEZAİ SORUŞTURMAYLA KARŞI KARŞIYA

Öte yandan Fileleftheros gazetesi de, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin, Foris’in ailesinin şikayetçi olması halinde cezai soruşturmayla karşı karşıya kalabileceğini yazdı.

Haberde, görev ihmalinin söz konusu olabileceğinden bahsedildi.
Gazete ayrıca, “Beyan Edilmemiş Esirler ve Kayıplar” Örgütü’nün de, konunun bir an önce aydınlatılması gerektiğini ve konunun trajik boyutunun ötesinde, Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmaları konusunda kuşku duyulması boyutunun oluştuğunu belirttiğini yazdı.
Haberde, Ekologlar ve Çevreciler Hareketi’nin, Türkiye’ye yaptığı suçlamalar da aktarıldı.