Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki 10 ve 11 numaralı parsellerde petrol ve doğal gaz tespit çalışmaları için ruhsatı bulunan ancak bu alanlarda “sondaj yapılacak jeolojik katmanlar” bulmadığı gerekçesiyle haklarından feragat etmeyi isteyen Fransız Total şirketinin, faaliyetlerine son vermeye aslında Eylül ayında karar verdiği belirtildi.

Fileleftheros gazetesi “Total’in Kalması İçin “7” ve “8” Yem-Hükümet “Pencere” Arıyor-Siyasi Parti Başkanları Toplantıya Çağrılacak” başlıklarıyla verdiği haberinde, Fransız Total şirketinin, Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesi içerisindeki 10 ve 11 numaralı parsellerdeki sismik ve diğer olguları tamamıyla incelemesinin ardından hidrokarbon araştırması ve bundan faydalanılması faaliyetlerini geri çekmeye  aslında Eylül ayında karar verdiğini yazdı.

Gazete elde ettiği bilgilere dayanarak Total şirketinin, Güney Kıbrıs’taki faaliyetlerini sona erdirmesine ilişkin planlamasını 31 Aralık olarak yaptığını ancak Rum Enerji Bakanlığı ile Total arasındaki istişarelerin ardından Güney Kıbrıs’taki kalış süresini, yeni bir ayrılma tarihinin olup olmayacağını bilmeksizin, uzattığını belirtti.

Total şirketinin kararının içerisinde Güney Kıbrıs’taki ofisini kapatmasının da bulunduğunu yazan gazete, Total’in, çalışmalarına başlamadan bir yıl önce istihdam ettiği yerli personeli de işten çıkaracağını belirtti.

Rum Yönetimi ile Total şirketi arasında yeni işbirliği fırsatlarının bulunmasına yönelik istişarelerin devam ettiğini belirten gazete, Total şirketinin son üç aydır, şimdiye kadar herhangi bir sonuç elde edilmeksizin,  önüne konan önerileri incelediğini yazdı.

Fransızların bir yandan, 10 ve 11 numaralı parsellerdeki araştırmaları sürdürmeyeceklerini ifade ettiğini yazan gazete, diğer yandan da 10 ve 11 numaralı parsellere komşu olan bölgelerde (özellikle 7 ve 8 numaralı parsellerde) araştırma çalışmalarının genişletilmesini görüştüğünü belirtti.

Gazete, Rum Yönetimi’nin, bölgedeki faaliyetlerini muhafaza etmek için Total ile anlaşma  imzalamaya hazır olduğunu ancak ilgili yasanın buna kısıtlamalar getirdiğini de yazdı.

Gazete ayrıca aynı haberinde, siyasi parti başkanlarının bu konuları ele almak için, yakında,  Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis başkanlığında yapılacak olan toplantıya çağrılacağını belirtti.

LAKKOTRİPİS OMİRU’YU BİLGİLENDİRDİ

Rum Enerji, Ticaret ve Sanayi Bakanı Yorgos Lakkotripis, dün Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru ile bir araya gelerek Omiru’ya Total şirketi ile ilgili yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi.

Habere göre Lakkotripis yaptığı açıklamada, tam olarak bu konu için Eylül ayından itibaren bir çok görüşme yaptıklarını bunun akabinde neler olacağını da göreceklerini ifade etti.

Yapılacak olan herhangi bir şeyin, yasalar ve tüzükler çerçevesinde aynı zamanda devletin çıkarına da  olması gerektiğine dikkati çeken Lakkotripis, Total’in  kalması ihtimalinin uzak olduğunu belirtti.

Alithia gazetesine göre Lakkotripis açıklamasında ayrıca partilerin ve özellikle DİKO’nun, Total’in, Türk “meydan okumaları” nedeniyle ayrıldığı şeklindeki iddialarını reddetti.

Total’in, ayrılma niyetini 12 Eylül’de Hükümet’e ilettiğini, Türkiye’nin ise NAVTEX’i 3 Ekim’de yayınladığını belirten Lakkotripis, gelişmelerden dolayı hayal kırıklığı yaşanmaması gerektiğini, başarısız sondaj çalışmaları ve hidrokarbon bulunmaması gibi gelişmelerin normal olduğunu söyledi ve Noble şirketinin Meksika Körfezi’ndeki başarısız sondajına yönelik açıklamasını örnek olarak gösterdi.

Lakkotripis, beklentilerin gereğinden fazla yüksek tutulmaması gerektiğini de ifade etti.

Total şirketinin ayrılma niyetinin nedenlerinin jeolojik, jeofizik ve ekonomik olduğunu yineleyen Lakkotripis, ekonomik olgularını iyileştirmesine değin Total’in programının uzatılıp uzatılmayacağı şeklinde bir soru üzerine, bir anlaşma sağlanması ihtimalinin şu anda uzak olduğunu söyledi.

Lakkotripis, doğal gaz satışına ilişkin Mısır ve Ürdün ile olan görüşmelerin devam ettiğini ve şu anda teknik düzeyde bulunduğunu, uluslararası petrol fiyatlarına bağlı olarak anlaşma fiyatına ilişkin bazı belirtilerin bulunduğunu ifade etti.

Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru ise yaptığı açıklamada, ne hayal kırıklığı olması, ne de olumsuz havanın yaratılması gerektiğini belirtti.

Omiru, “Afrodit” yatağında yeterli rezervin bulunduğunu ve bunun Güney Kıbrıs’ın gereksinimlerini yıllarca karşılamasına yetecek kadar olduğunu söyledi.

Omiru, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin egemenlik haklarının müzakere edilemez olduğunu ve Türkiye’nin uluslararası hukuka saygı göstermesi gerektiğini savundu.

PARTİLERİN TEPKİLERİ SÜRÜYOR

Simerini gazetesi siyasi partilerin, Total’in faaliyetlerine son vermesi düşüncesine yönelik tepkilerini sürdürdüğünü belirtti.

Habere göre DİKO Başkanı Nikolas Papadopulos dün yaptığı açıklamada, Hükümet ve DİSİ’nin icraatları nedeniyle, hem yalnız başlarına hem de doğal gaz değerlendirme perspektiflerini kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.

Papadopulos açıklamasında ayrıca doğal gazın Türkiye’nin tutsaklığı altında bulunduğu imajının da verilmekte olduğunu belirtti.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Total’in ayrılmasının siyasi nedenlere dayandığını ifade etti.

Kiprianu, kısa zaman öncesine kadar enerji konusundaki Amerikalı yetkilinin Güney Kıbrıs’taki rezervlerin düşünülenden çok daha fazla olduğu şeklinde açıklamada bulunduğunu anımsatarak, şimdilerde ise, bir çok şirketin istediği 9 numaralı parselde- en azından ilk sondajda tespit edilmeyen- rezervlerin bulunmadığının söylendiğini, bunun da  soru işaretlerine neden olduğunu belirtti.

EDEK Milletvekili Nikos Nikolaidis ise açıklamasında Total’in kararının olumsuz bir gelişme olduğunu kaydetti.