Kathimerini gazetesine konuşan Lakkotripis, enerji alanında bölgede yaşanan son gelişmeler, Türkiye’nin tutumu ve hidrokarbon araştırmaları gibi konularda değerlendirmelerde bulundu.

Habere göre, Türkiye’nin neden Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi” içerisindeki bölgeleri “bağladığı” sorusu karşısında Lakkotripis, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de hidrokarbonlar konusunda geride kaldığını hissettiğini savundu.

Türkiye’nin, Güney Kıbrıs’ın gerek araştırma programı, gerekse 12’inci parselde keşfedilen yatakların değerlendirilmesiyle ilgili planlarını kesintisiz sürdürdüğünü fark ettiğini, ayrıca bölgedeki İsrail, Mısır, Lübnan, Ürdün gibi ülkelerle geliştirilen ilişkileri de gördüğünü ve dışarıda kaldığını anladığını savunan Lakkotripis, böylece bölgedeki varlığını hatırlatmak için böyle bir harekette bulunduğunu iddia etti.

“MEB” ihlallerinin geçmişte de olduğunu öne süren Lakkotripis, farkın, “Türkiye’nin ilk kez MEB’deki ruhsatlı parseller içerisindeki bölgeleri bağlaması” olduğuna dikkat çekti.

“Bu kez sıcak olayın çıkıp çıkamayacağı” yönündeki değerlendirmeleri sorulması üzerine Lakkotripis, “Türkiye’nin daha mantıklı düşünmesi ve bu kışkırtıcı faaliyette bulunmaması için çaba gösterme niyetinde olduklarını” anlattı.

Türkiye ile KKTC arasındaki kıta sahanlığı anlaşmasına da değinerek “O ‘anlaşma’ Kıbrıs MEB’inin boyutunu küçültüyordu” diyen Lakkotripis, bunun Kıbrıs’ın, Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların mı çıkarına olduğu, yoksa sadece Türkiye’nin mi çıkarına olduğu sorusunu sordu.

Lakkotripis, Kıbrıslı Türklerin, “Kıbrıs Cumhuriyetinin” hidrokarbonlar konusunda ileri gitmesinin onların da çıkarlarına olduğunu anlamalarının önemli olduğunu savundu.

9’uncu parseldeki “Onasagoras” yatağında neler olduğu, ENI-Kogas konsorsiyumuna herhangi bir tacizin olup olmadığını sorusuna karşılık ise Lakkotripis, Onasagoras sondajında neler olduğunu yakından takip ettiklerini belirtti.

“Bölgede Türk savaş gemilerinin bulunduğunu, 5 deniz mili olan uyarı sınırının ötesinde takiplerde bulunduklarını” söyleyen Lakkotripis, yapılan programa göre sondajın şimdiye kadar normal ilerlediğini ve kendilerini geciktirecek herhangi bir şey olmadığını ifade etti.

Herhangi bir tacizin de olmadığını söyleyen Lakkotripis, ancak Türkiye tehditlerini yerine getirir de “yasadışı” olarak bağladığını iddia ettiği parsellerde sismik araştırmalara başlarsa bundan etkilenilmesinden endişe duyulduğunu aktardı.

Lakkotripis, sismografi gemilerinin arkalarında onlarca kilometre kablolar taşıdığı ve yasal olduğunu söylediği sondajlarla ilgili gemilerin kesintisiz geçişinin kolayca engellenebileceği örneğini verdi.

Çıkarılacak doğalgazın değerlendirilmesi konusunda ise Lakkotripis, kara terminali, yüzer tesis, sıkıştırılmış doğalgaz ve bölgesel boru hatları da dahil tüm seçeneklerin incelenmekte olduğunu belirterek, “her şey Güney Kıbrıs’ın sahip olduğu doğalgaz kaynaklarının boyutuna bağlı” dedi.