Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB)” içerisindeki üç parsel için çıkılan yeni tur ruhsat ihalesine ilgi gösteren şirketlerle yapacağı temasların, bugün başlayacağı haber verildi.

Anastasiadis’in, İtalyan ENI ve İsrailli DELEK şirketlerinin yetkilileriyle bugün ayrı ayrı bir araya geleceğini yazan Haravgi gazetesi, bunu bu hafta yapılması beklenen başka görüşmelerin izleyeceğini kaydetti.

Buna paralel olarak, Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis’in de bugün Londra’ya gideceğini ve yarın sabah Londra’da Avrupa içinde ve dışında faaliyet göstermekte olan petrol şirketlerinin yetkilileriyle bir araya geleceğini ifade eden gazete, Lakkotripis’in bunun akabinde ise ABD’ye hareket edeceğini belirtti.

Lakkotripis’in önümüzdeki Cuma günü ABD’nin Houston kentinde sözde Rum MEB’inin stratejik ve jeopolitik avantajlarını ortaya koyacağını yazan gazete, Lakkotripis’in, teknokratik bilgilendirmenin ise, Enerji Bakanlığı’na bağlı çalışma grubu tarafından yapıldığını söylediğini aktardı.

Gazeteye göre açıklamasında, bütün ilgili şirketlerin halihazırda jeolojik verilere sahip olduklarını dile getiren Rum bakan, amaçlarının; “Kıbrıs”ı, bu şirketlerin Doğu Akdeniz’in enerji programına katılabilecekleri bir ülke olarak konuşlandırmak olduğunu söyledi.

Gazete, sızan bilgilere göre, ruhsat ihalesine teklifte bulunması muhtemel şirketler arasında İtalyan ENI ile Fransız Total’in de bulunduğunu ve bunların parsellerle ilgili jeolojik verileri aldıklarını ifade etti.

Rus çıkarlı şirketlerin de jeolojik verileri istediklerini ve aldıklarını kaydeden gazete, ancak bahse konu şirketlerin ihaleye teklifte bulunacakları konusunda peşin hüküm verilemeyeceğini ekledi.

HRİSTODULİDİS: “HÜKÜMET GELİŞMELERİ İZLİYOR VE TETİKTE…”

Simerini ise; “Enerji Oyunu Büyüyor” başlığıyla geniş yer verdiği haberinde, Rum Hükümeti Sözcüsü Nikos Hristodulidis ile Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis’in açıklamalarına yer verdi.

Gazeteye göre, “Sigma’daki” bir yayında konuşan Rum Hükümeti Sözcüsü Nikos Hristodulidis, İsraillilerin, Rum Yönetimi’nin gıyabında kararlar alıp almadıklarının kendisine sorulması üzerine, Rum Hükümeti’nin gelişmeleri takip ettiğini ve tetikte olduğunu söyledi.

Doğu Akdeniz’deki doğal gazın geliştirilmesi konusunda üç seçenek bulunduğunu, seçeneklerden birinin Türkiye, diğerinin Mısır, üçüncüsünün de Yunanistan oradan da Avrupa şeklinde olduğunu dile getiren Rum sözcü, bütün seçeneklerin gözden geçirileceğini dile getirdi.

Mevcut seçenekler göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye’yle ilgili seçeneğin sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” rızası olmadan gerçekleşemeyeceğini öne süren Hristodulidis, İsrail Enerji Bakanı’nın “East Med” projesinin masraflı olduğuna dair açıklaması hakkında ise, Avrupa Komisyonu’nun bu seçeneği de gözden geçirdiğini sözlerine ekledi.

LAKKOTRİPİS: “SENARYOLAR GENEL… POLİTİK İSTİKRAR ÖNEMLİ”

Gazeteye göre, “Sabah Kuşağında” konuşan Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis ise, İsraillilerin mevcut parsellerle ilgili olarak hali hazırda enerji planları yapıp yapmadıkları veya bunların genel senaryolardan ibaret olup olmadığının kendisine sorulması üzerine, bunların genel senaryolar olduklarını söyleyebileceğini dile getirdi.

Gazeteye göre Lakkotripis, kısa zaman önce onaylanmış olan İsrail’in Leviathan parselinin kalkınma ve üretim planının, ilk aşamada doğal gaz yatağından İsrail ve Ürdün’e doğal gazın gelişiyle alakalı olduğunu kesin olarak bildiklerini söyledi.

İsrail’den Türkiye’ye doğal gaz boru hattı inşa edilmesi meselesinin, üç yıl önce de gündeme geldiğini, şimdi de Türkiye’nin Rus şirketlerle olan uzun vadeli sözleşmelerinin sona ermesi dolayısıyla yeniden gündem olduğunu dile getiren Lakkotripis, dolayısıyla bunun genel bir tartışma olduğunu düşündüğünü belirtti.

Türkiye-İsrail boru hattı inşa edilmesi olasılığına dair ortada bir kuşku olup olmadığının sorulması üzerine ise Lakkotripis, İsrail ile olan ilişkilerinin sürekli derinleşmekte olduğunu ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun geçtiğimiz günlerde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i telefonla aramasının, çok şeyler söylediğini öne sürdü.

Türkiye’ye yönelik bir botu hattı durumunu göz önünde bulundurmaları gerektiğine atıfta bulunan herhangi bir tartışmaya girmediklerini dile getiren Rum bakan, İsraillilerle yaptıkları resmi veya gayri resmi hiçbir görüşmede ve muhatabıyla yaptığı görüşmelerde de, böyle bir meselenin olmadığını ifade etti.

Türkiye’nin İsrail ile olan ilişkilerinin iyileşmesinin politik istikrara katkıda bulunduğunu ve şirketlerin ilgisini artırdığını da dile getiren Lakkotripis, “çünkü bir şirketin, Doğu Akdeniz’deki gibi çok derin sularda sondaj yapmak için üstlendiği riskin, çok büyük olduğuna” vurgu yaptı.

AFRODİT YATAĞININ KALKINMASI KONUSU

Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’i içerisindeki 12’inci parselde bulunan Afrodit yatağının kalkınması konusunda da konuşan Lakkotripis, bu konuda üç husustan söz etti.

Bunlardan birincisinin Afrodit yatağıyla ilgili revize edilmiş kalkınma ve üretim planı, ikincisinin 22 Temmuz’da sona erecek olan üçüncü tur ruhsat ihalesi, üçüncüsünün de 2017 yılının başında 11 numaralı parselde sondajların yeniden başlamasının beklendiği araştırma programı olduğunu dile getiren Rum bakan, revize edilmiş kalkınma ve üretim planının en son geçtiğimiz Nisan ayında önlerinde olduğunu söyledi.

Lakkotripis, şu an 12’inci parseldeki konsorsiyuma, bu metinle ilgili kendi önerilerinin sunulacağını ifade etti.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in 3’üncü tur ruhsat ihalesine ilgi gösteren şirketlerle yapacağı temaslar konusunda da konuşan Lakkotripis, bazı şirketlerden somut bir ilgi olduğunu, aynı zamanda diğer şirketlerden de genel bir ilgi söz konusu olduğunu söyledi.

Lakkotripis, bu ilgiyi, 22 Temmuz’a kadar ihaleye teklifte bulunulması için daha somut bir hale dönüştürmeye çabaladıklarını sözlerine ekledi.