Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastaiadis’in son görüşmelerinde Yönetim, Mülkiyet, AB ve Ekonomi başlıklarında çeşitli anlaşmazlıklara takıldıkları ve müzakereciler Özdil Nami ve Andreas Mavroyannis’i, anlaşmazlıklar-yakınlaşmalar ve karşılıklı anlayışları listelemekle görevlendirdikleri bildirildi.

Fileleftheros, müzakerecilerin listeyi hazırlayıp 28 Mayıs’taki yeni görüşmede liderlere sunacaklarını ve şartlar, prosedürün hazirandan itibaren hızlandırılmasına müsait olursa, bundan sonra atılacak adımların da Güney Kıbrıs’ta yapılacak genel seçimlerden birkaç gün sonraki o görüşmede belirleneceğini yazdı.

Gazete, Rum Müzakereci Mavroyannis’in hazirandaki BM Genel Kurul Başkanlığı seçimlerinde aday olduğu için mayıs sonuna kadar Ada’da olacağını, dolayısıyla o zamana kadar Rum müzakereci meselesinin de netleşmesi gerektiğini hatırlattı.

KASULİDİS SEÇİMLERDEN SONRA ATİNA’YA VE NEW YORK’A GİDİYOR

Haberde Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in de genel seçimlerin hemen ardından önce Yunan mevkidaşı Nikos Kocas ile Kıbrıs sorunu ve Türkiye-AB ilişkilerini görüşmek üzere Atina’ya, 6 Haziran’da da 71’inci dönem BM Genel Kurulu Başkanlığı seçimi için Mavroyannis’i desteklemek üzere New York’a gideceği kaydedildi.

Haberi “Erdoğan Mühürlü Sahne” başlığıyla manşete çeken gazete, Türkiye’deki iç gelişmeler, Türk-Yunan ilişkileri ve Ege meselelerinin Kıbrıs müzakere prosedürünü etkilemekte olduğunu iddia etti, özetle şunları yazdı:

“Kıbrıs sorunu, Türkiye’deki iç gelişmelerin ve Türkiye-Avrupa alanında cereyan edenlerin girdabındayken Ege’deki gerginlik de Erdoğan’ın emriyle yükseliyor. Yabancı diplomatik kaynaklardan alınan bilgilere göre iç unsurlar ve olgular Kıbrıs sorunundaki gelişmeleri etkileyebilir:

1-Erdoğan ve Davutoğlu arasında anlaşmazlık saptanmayan Kıbrıs sorununda Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun işgal bölgelerine Ankara’nın şu talimatlarını götürdüğü aşikardır. Tezleri, yani kırmızıçizgileri değişmeksizin müzakerelerde kalıyorlar. ‘Tavır değiştirmeme’ Türk tarafının son aylardaki, prosedürdeki ilerlemeyi durduran tavrına gönderme yapıyor.

2-Davutoğlu AB’de ‘iyi muhatap’ görülüyordu ve şimdi Brüksel’de Türkiye ile yapılan mülteci anlaşmasının akıbeti merak ediliyor. Bu, Ankara’nın yeni sultanı ikna edilsin diye yeni hediyeler anlamına mı geliyor, yakında belli olacak.

3-Türk-Yunan ilişkilerinde, son haftalardaki hareketleri Ankara’nın, Yunanistan’ın sabrını tüketmek ve ‘gri bölgeler’ politikasına geri dönme niyetinde olduğunu gösteriyor.”

KİPRİANU

Haravgi, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun, Türkiye’deki iç siyasi gelişmelere işaret ederek “buna rağmen bizim müzakerelerde devam etmekten başka seçeneğimiz yoktur. Başkan Anastasiadis temel ilkelere riayet ederek çabalarına devam etmelidir. Bunun alternatifi, yani müzakereleri terk etmek yıkıcı olacaktır” uyarısında bulunduğunu yazdı.

Habere göre “Davutoğlu’nun Başbakanlık görevinden ayrılmasının, Türk tavrının sertleşmesiyle Kıbrıs müzakerelerine olumsuz etkiler yapabileceği” iddiasında da bulunan Kiprianu, “Türkiye AB’nin çeşitli taleplerine karşı uzlaşmazlığını tırmandırıyor ve AB’nin buna ne tepki vereceğini merak ediyoruz. Umarız Türkiye’ye daha fazla taviz vermezler ve belirlenen meselelerde ısrar ederler” dedi.

FOKAİDİS

Simerini’nin haberine göre Rum Savunma Bakanı Hristoforos Fokaidis, Kıbrıs sorununun çözüm yolunun açılabilmesi için “Kıbrıs’ın güvenlik, Ada’nın yasal sakinlerinin insan haklarına saygıyla samimi birlikte yaşam şartlarında yeniden birleşmesinin yalnız Kıbrıslı Türklerle Rumların değil Türkiye’nin ve bütün bölgenin çıkarına olduğunu Türkiye’nin de anlaması gerektiğini” iddia etti.

OMİRU

Rum Meclis Başkanı Yannakis Omiru da “Kıbrıs Helenizm’inin diz çökmeyeceği mesajını vermeliyiz. Avrupa bütünleşmeye giderken Kıbrıs Avrupa’nın tek bölünmüş ülkesi kalamaz. Avrupa, eşiğinde bir işgal ordusu olmasına müsamaha gösteremez. Avrupa, şahsına hakaret demek olan; Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB dönem başkanlığını reddetmesine müsamaha gösteremez” iddiasında bulundu.

LİLLİKAS

Politis, Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas’ın “bugünkü şartlar altında ve müzakerelerin sürdürüldüğü çerçevede “işgali ve bölünmüşlüğü ortadan kaldıracak bir çözüm perspektifi olmadığı” görüşünü ortaya koyduğunu yazdı.

Habere göre Rum tarafının müzakerelerde izlediği politika gözden geçirildiğinde, “trajik sonuçlara sürüklendikleri” sonucunun ortaya çıktığını savunan Lillikas, “Tek taraflı taviz politikasının Kıbrıs sorununa adil çözüm yolunu açmayacağının bilinmesi gerekirdi. Siyasi liderlerin, adil olmayan çözümü dillendirmeleri ve tek gerçekçi çözüm diyerek halkı kabule teşvik etmeleri de trajiktir” diye konuştu.

MAVROYANNİS ÇELİŞKİLİ KONUŞUYOR

Fileleftheros da Lillikas’ın, Rum Müzakereci Andreas Mavroyannis’i çelişkili açıklamalar yapmakla suçladığını haber verdi.

Gazeteye göre Mavroyannis’in son açıklamasında müzakereler ve çözüm perspektifiyle ilgili çelişkili sözler söylediğine dikkat çeken Lillikas “Bir yandan malum 2016 içerisinde çözüm gazelini tekrarladı, öte yandan Türkiye’nin, işgal bölgelerini Türkiye’nin bir vilayeti olarak entegre etmek için adımlar attığını söyledi” dedi, şunları ekledi:

“Türkiye entegrasyon adımları atıyorsa 2016 içerisinde çözüm perspektifi veya bu yönde işlenen algı haklı mı? Sayın Akıncı’nın devrim yapacağını Türkiye’nin de boyun eğerek projelerini terk edeceğini mi hayal ediyorlar? Türkiye’nin entegrasyon hedeflerken askerini çekmeye ve garantileri kaldırmaya rıza göstereceğini mi hayal ediyorlar? Acaba Kıbrıs sorununda bir çözüme varmamız için Anastasiadis’in bu konularda da Türk taleplerini yerine getireceğini mi ima ediyorlar?”