Rum müzakereci Andreas Mavroyannis, Kıbrıs Rum tarafının, Annan Planı’na ilişkin olarak daha iyi toprak düzenlemeleri arzuladığını belirtti.

Politis gazetesi, Rum müzakereci Andreas Mavroyannis’in, DİKO’nun düzenlediği iki günlük (dün ve bugün)Kıbrıs sorununa ilişkin Forum’da yapmış olduğu açıklamalara yer verdi.

Habere göre Mavroyannis, müzakereler çerçevesinde, ilerleme belirtileri olmasına karşın çözümün birkaç ay veya haftalar içerisinde olacağının söylenmesinin mümkün olmadığını belirtti.

Derogasyonlar konusuna da değinen Mavroyannis, gerek Kıbrıs Rum tarafının gerekse AB üyesi ülkelerin, derogasyonları ve birincil hukuk yaratılmasını kabul etme niyetinde olmadığını, Avrupa Komisyonu Başkanı'nın Kıbrıs'taki BM Barış Gücü nezdindeki özel temsilcisi Pieter Van Nuffel’in bu konudaki tutumunun açık olduğunu ifade etti.

Yönetim konusuna da değindiği konuşmasında, Mavroyannis, önceki müzakerelerden bu konuda önemli görüş birliğinin bulunduğunu ancak Kıbrıs Türk tarafının, dönüşümlü başkanlığa ilişkin-ki Kıbrıs Rum tarafı bunları kabul etmiyor- talepleri hakkında önemli açık konuların bulunduğunu belirtirken, kendilerine göre “en üst başın seçilmesinin, tüm nüfusun katılmasıyla, demokratik şekilde yapılması gerektiğini” söyledi.

Mavroyannis, sözlerinin devamında Kıbrıs’ın devlet başkanının elzem olarak Kıbrıslı Rum olması gerektiğini söylemediklerini ülkenin başkanının genel oylama içerisinde seçilmesi gerektiğini söylediklerini belirtti.

Mavroyannis, mülkiyette, ilkesel olarak önemli bir ilerlemenin olduğunu, kişisel mülkiyet hakkının tanındığını buna eş zamanlı olarak kullanıcılar için var olacak durumlarda sağlanacak olan hukuki çarelere ilişkin büyük bir tartışma başladığını, bu noktada ise mesafenin büyük olduğunu savundu.

Toprak konusunda ise Mavroyannis, somut sonuçlar elde edilmeksizin, görüşmenin, sorunun çözümlenmesi kriterlerine girdiğini, toprak düzenlemesi ve mülkiyetin, göçmenlerin yüzde 60’ını teşkil eden 100 bin kişinin dönüşüne olanak sağlaması gerektiğini de ileri sürdü.

Mavroyannis, garantiler ve güvenlik konusunda ise sınırlı görüşmelerin yapıldığını Kıbrıs Türk tarafının ise somut öneriler sunmadığını savundu.

Mavroyannis, ayrıca Kıbrıs Rum tarafının geçmişte dile getirdiği askersizleştirme görüşüne mesafe koyduğunu ve limanlar, askeri hava üsleri radar ve çok az sayıdaki bir ordunun olması gibi minimum alt yapıların olmasını önerdiğini belirtti.

RUM PARTİLERDEN AKINCI’NIN AÇIKLAMALARINA TEPKİ

Fileleftheros gazetesi, Rum siyasi partilerin, Cumhrubaşkanı Mustafa Akıncı’nın, TC kökenli vatandaşlarla ilgili açıklamalarına tepki gösterdiğini belirtti.

Habere göre, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Türk tezlerini ortaya koymasını doğal olarak addederken, “kolonizyonun savaş suçu teşkil ettiğini” belirten AKEL, insani nedenlerden dolayı “yerleşik” olarak nitelendirdiği belli sayıdaki TC kökenli vatandaşın kalacağını ancak bunun KKTC vatandaşlığı alan bütün herkesi kapsamasından çok uzak olduğunu savundu.

AKEL, dönüşümlü başkanlık konusunda, “çapraz ve ağırlıklı oy, Kıbrıslı Rum görev süresinin iki katı olması, Kıbrıs Rum tarafının iki katı temsiliyetinin olacağı Bakanlar Kurulu tarafından tüm kararların alınmasında” hem fikir olduğunu ifade etti.

AKEL, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, konfederasyonu veya iki devleti değil,  iki bölgeli, iki toplumlu federasyonu arzuladığını belirtti.

DİKO ise açıklamasında, Akıncı’nın açıklamalarından istifade ederek DİSİ ve AKEL’e eleştiriler yöneltti.

DİKO, Kıbrıs Türk liderinin açıklamalarından çok saat geçmesine karşın AKEL ve DİSİ liderliklerinden açıklamanın yapılmadığına dikkati çekti.

EVRO.KO ise Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya yönelik olarak, “işgal altındaki bölgelerin kolonizasyonunun savaş suçu olduğunu ve bunun hiçbir zaman yasallaşmasının mümkün olmadığını” söyledi.

Rum Çevreciler ise açıklamasında Akıncı’nın son açıklamalarının  Anastasiadis’in kendisine ve yakın çalışma arkadaşlarına ilişkin olarak hakaret edici olduğunu ileri sürdü.