Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Kıbrıs için en iyi garantinin AB olduğunu savundu.

Alithia gazetesi ve diğer gazeteler, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ile dün yaptığı görüşmelere ve açıklamalarına yer verdiler.

Habere göre Mogherini, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ile birlikte başkanlık yaptığı AB ile Güney Kıbrıs heyetleri arasındaki görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, dünyada herhangi bir ülkenin güvenliği için en iyi garantinin işlevsel bir devlet olduğunu, özellikle AB üyesi herhangi bir ülke için ise (en iyi garantinin), AB oluğunu savundu.

AB’nin Kıbrıs sorununun çözüm sürecine verdiği desteği ve cesareti dile getiren Mogherini, AB’nin, liderlerin, şu anda var olan geriye kalan sorunların aşılabileceği ve bu yıl sonuna kadar bütünlüklü bir çözüme varılabileceği şeklindeki değerlendirmelerini paylaştığını belirtti.

Mogherini, liderlerin, İsviçre’de, Kasım ayı başında müzakerelere devam etmesi ve yoğunlaştırması kararlılığından cesaretlendiklerini de ifade etti.

Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ile görüşmesinin ardından, garantiler ve güvenlik konusunda AB’nin rolüne ilişkin soru üzerine Mogherini, dünkü görüşmelerinde bu konuyu ele aldığını söyledi.

Mogherini sözlerinin devamında, askıda olan bu konunun, taraflarca müzakerelerde ele alınacağını, bu nedenle konunun, kamuoyu önünde uzatılmayacağına, liderlerin müzakereler sırasında kararlar almasının ve tüm Ada’ya yarar sağlayacak çözümler bulmasının oldukça önemli olduğuna dikkati çekti.

Mogherini açıklamaları çerçevesinde ayrıca, müzakerelerin son kritik aşamaya girdiğini, buna bağlı olarak taraflarca müzakere edilmesi söz konusu olan konuları hiçbir zaman yorumlamayacağını da belirtti.

Habere göre Mogherini’ye temaslarında AB İnsani Yardım ve Kriz Yönetimi Konularından Sorumlu Kıbrıslı Rum Komiseri Hristos Stilyanidis de eşlik etti.

KASULİDİS

Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ise yaptığı açıklamada, Mogherini’nin, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ile oldukça yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiğini ifade etti.

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Mogherini’ye Kıbrıs sorununa ilişkin müzakere süreci hakkında bilgi verdiğini söyleyen Kasulidis, her ikisinin (Anastasiadis ve Mogherini) de AB’nin rolünün ne olacağına dair görüş alış verişinde bulunduğunu ifade etti.

Habere göre Kasulidis ile Mogherini arasındaki görüşmede, Suriye ve Türkiye’deki durum da dahil olmak üzere bölgedeki gelişmeler ele alınırken, AB’nin Mısır ile olan ilişkilerine de vurgu yapıldı.

DİSİ

DİSİ partisi ise yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin bir anlaşmanın ardından Kıbrıs’ın güvenliğinin AB’de olacağı yönündeki açıklamasını “önemli” olarak nitelendirdi.

DİSİ, Mogherini’nin açıklamasının, “Türk tarafının, çağdışı garantiler sistemine ilişkin gereksiz ısrarına” yanıt teşkil ettiğini de savundu.

Bu düşüncenin, müzakerelerin devamı açısından önemli olduğunu belirten DİSİ, AB’den ve ortaklarından genel olarak beklentilerinin de bu olduğunu ifade etti.

MOGHERİNİ KIBRISLI TÜRKLERE AVRUPA’YA GÜVENMELERİ ÇAĞRISINDA BULUNDU

Öte yandan Fileleftheros gazetesi, Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin, Türk tarafına ve özellikle Kıbrıslı Türklere net mesajlar gönderdiğini belirtti.

Gazete; “Güvenlik İçin AB-Mogherini Kıbrıslı Türklere AB’ye Güvenin Çağrısı” başlıklı haberinde, Mogherini’nin dün Ada’da gerçekleştirdiği temaslarına yer verdi.

Mogherini’nin, AB şemsiyesinin ve birleşik bir Avrupa’nın üyesi bir ülke olmanın, güvenlik için garanti sunduğu şeklinde yol gösterdiğini yazan gazete, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Mogherini ile gerçekleştirdiği görüşmede, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin AB’nin sahip olduğu rolün önemini vurguladığını belirtti.

Habere göre Anastasiadis, garantiler ve güvenlik konusunda ise, AB üyesi olmayan bir ülkenin, AB üyesi bir ülkeye garantörlük yapmasının mümkün olup olmadığını AB’nin kendisinin düşünmesi gerektiğini ifade etti.

Çözümden sonra, devletin işlevselliği konusunda ise Anastasiadis, Belçika örneğini vererek, AB’nin kendisinin işlevselliğinde sorunların çıkmaması için nihai anlaşmanın AB normlarıyla mutlak şekilde uyumlu olması gerektiğinin altını çizdi.

Anastasiadis ayrıca, çözümün hayata geçirilmesi ve anlaşmanın ardından devletin işlevselliğine ilişkin olarak AB’nin katkısını da istedi.

Gazete elde ettiği bilgilere atıfta bulunarak, Mogherini’nin, kendi açısından ise Avrupa müktesebatının üye ülkelere yönelik güvenlik sağladığını ve ülkelerin işlevselliğini garanti altına aldığını ifade etti.

Habere göre Mogherini,  Kasulidis ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Kıbrıs sorununun çözümünün bölgedeki gelişmeleri olumlu etkileyeceğini de söyledi.

“GÜVENLİK FORMÜLÜ ‘ÇOK ULUSLU KUVVET’”

Politis gazetesi yukarıdaki başlıkla verdiği haberinde, güvenlik ve garantiler konusunun çözümüne ilişkin perde gerisinde yoğun şekilde ele alınan konunun, “işgal ordusunun ayrılması zaman takvimiyle, çok uluslu bir kuvvetin oluşturulması” olduğunu yazdı.

Gazete, diplomatik kaynakların, çok uluslu kuvveti öngören ve muhtemelen bugünkü UNFICYP’in bir çeşit dönüşümü olan bir formülün bulunmasının mümkün olduğu öngörüsüne sahip olduklarını belirtti.

Habere göre, böylesi bir kuvvete müdahil olma niyetine sahip bazı ülkelerin de bulunduğu belirtildi.

Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin, dün Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ile gerçekleştirdiği temaslarda, Kıbrıs sorununa çözüm bulunması çabalarında en zor konunun güvenlik olduğunu inandığını dile getirdiğini yazan gazete, Mogherini’nin, Anastasiadis’in “çok uluslu kuvvet” önerisine olumlu yaklaştığını, ayrıca Kıbrıs Türk tarafının, çözümün mutlak şekilde uygulanmasının garanti altına alınması için AB’nin tüm mekanizmalara sahip olduğu konusunda ikna edilmesini de üstlendiğini yazdı.

Simerini gazetesi, Mogherini’nin temaslarına ilişkin haberini; “En İyi Garanti AB Üyeliği Sıfatı” başlığıyla verirken, Haravgi gazetesi ise “Mogherini: “En İyi Garanti İşlevsel Devlet” başlığını kullandı.